Dünya Balıkçılar Günü’nün Mersin’deki anlamı
21 Kasım Dünya Balıkçılar Günü’ne dair düşüncelerini, ve Mersin’deki balıkçılık ile ilgili sorunları ile ilgili konuşan Mersin Balıkçılar Derneği Başkanı Adnan Polat,
Dünya Balıkçılar Günü’nün, Mersin’deki balıkçılar için anlamına dair konuşan Polat şu ifadeleri kullandı:
“Her sektörde olduğu gibi bizim balıkçılık sektöründe de bayağı sorunlarımız var. Balık sonuçta doğal bir yiyecek ve halkın tüketiminde önemli bir gıda maddesi, Omega 3 açısından en zengin ve doğallığını korumuş tek yiyecek neredeyse. Deniz sektörü bu konuda çok önemli, çevre temizliği, denizin kirliliği, denizdeki tüm etkenler ve buna bağlı olarak balıkçılık sektöründeki balıkçıların sorunlarının gündeme gelmesi için tabi ki biz de bugünü destekliyoruz. Buradan da tüm balıkçıların balıkçılar gününü kutluyoruz.”
“Balıkçıların en büyük sorunu akaryakıt maliyeti”
Polat, Mersin’deki balıkçıların en çok zorlandığı konulara değinerek, “Balıkçılarımızın büyük sorunları var maalesef. Bu sorunların en başında akaryakıt sorunumuz geliyor. Çünkü balıkçı tekneleri mazota dayalı, akaryakıta dayalı ticaret yapıyorlar. Mazot yüksek olduğu zaman, bunun maliyeti de artıyor. Tabi tutulan balığın oranına göre mazotun tüketimi ve maliyeti de ona göre arttığından dolayı, balığın fiyatına üstüne vurmaları gerekiyor. Mesela, mazot bugün yüzde 5-10 oranında arttığında, otomatikman bugün 100 TL olan balığı, mecburen 120-150 TL arasına çıkarmak zorunda kalıyor üreticiler, yani teknede balığı tutan balıkçı arkadaşlarımız. Mazotun ucuz olması, bizi çok etkiler ve fiyatların aşağı inmesini de sağlar. Yani akaryakıtın burada çok büyük bir önemi var, bu en büyük sorunlarımızdan biri. Daha önce 5-6 yıl öncesine kadar, Pandemiden önce akaryakıt desteği veriliyordu bize. Yüzde 15 ile yüzde 30 arasında bir ÖTV indirimi vardı balıkçıların. Şu an tarım sektöründe var, yalnız balıkçılık sektöründe bu indirim yok. Bu indirimin tekrar gündeme gelmesini, balıkçılara da ÖTV indiriminin gelmesini talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
Balıkçılar derneğinin çalışmaları
Mersin Balıkçılar Derneği olarak yürüttükleri çalışmalardan bahseden Polat, “Biz, zaman zaman bazı bilgi ve raporları bakanlığa iletiyoruz, yetkili kurumlara iletiyoruz. Bu sadece bizim çalışmalarımızla olacak bir durum değil tabi ki, ülke genelinde bunun yapılması gerekiyor. Burada da Karadeniz Balıkçılığının çok önemi var. Genelde de onların sözü geçiyor bu konuda. Onlara da sürekli olarak öneri ve uyarılarda bulunuyoruz, ‘siz de bu konuda bastırın’ diye. Çünkü böyle bir indirim onlara da büyük ölçüde yansıyacaktır. Biz de bu konunun takipçisiyiz” dedi.
Balık popülasyonu değişimleri ve yeni türlerin etkisi
Son yıllarda, Akdeniz’de balık popülasyonunda gözlemlenen değişimler, yasadışı avcılık ve iklim değişikliğinin balıkçılara etkilerinden bahseden Polat, şöyle konuştu:
“Yasa dışı avcılık artık eskisi gibi yok, bunun önlemini aldılar. Sahil güvenlik üzerinde bayağı bir duruyor. Bilinçsiz avlanmadan bazen 1-2 kişi öyle çıkıyor ama cezalar ağırlaştı. Cezalar ağırlaşınca da halk ve esnaf ona yönelmemeye başladı. Denizler de farklı balık popülasyonlar var, yeni yeni balık türleri ürüyor. Havaların sıcaklığı, Atlas Okyanus’undan gelen bazı akıntılar ve o akıntılarla gelen balık türleri var. Kızıldeniz’den yük gemileriyle gelen bazı balık türleri de var. Tekneyi dengelemek için içlerine aldıkları, sintine dediğimiz bir su var. O suyu alırken denizden direkt alıyor, bundan dolayı da farklı tür balıklar da buraya geliyor. Buradaki Akdeniz’imize de boşaltım olduğu zaman da bazen bizim istemediğimiz durumlar da oluyor. Bazı avcı ve tehlikeli balık türleri de geliyor, balon balığı da o şekilde buraya gelmişti. Bu konularda da önlem alınması lazım. Bakanlığın bizden bilgi alıp ona göre kararlar alınması gerekiyor. Bazı balık türlerinin de yasağı sürüyor; sapan balığı gibi. Hala yasağı sürüyor ama popülasyonu çok, her yerde var. Yani yasağının olmasının bir anlamı yok. Dil balığının da yasağının koyulması gerekiyor ama dil balığı ortada yok. Bu işi yapabilen, bu işin içerisinde olan insanların fikirleri alınmıyor ne yazık ki. Su ürünleri memurlarını görüyoruz, çoğu balık çeşidinden haberleri yok. Yani bu tür sıkıntılarımız var. Bize gelip de ne oluyor siye sorup bir rapor tutmuyorlar. Şimdiye kadar soran da olmadı.”
Sürdürülebilir balıkçılık ve gençlere eğitim çağrısı
Hem sürdürülebilir balıkçılık hem de gençlerin bu mesleğe yönelmesi adına eğitimler verilmesi gerektiğini dile getiren Polat, “Halk eğitimlerde kurs açılması gerekiyor, para destekli en azından SGK giderleri karşılanarak bir şeyler yapılması lazım. Bugün ağ örecek kaptan bile bulamıyoruz. Devlet destekli eğitim ve projelerin yapılması lazım” dedi.
