Kızıltan: “Mersin, 2022 yılının da parlayan yıldızı olacaktır”




Tarih: 29 Aralık 2021 Çarşamba 13:54




Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Ayhan Kızıltan, 2021 yılında Mersin’in ülke ekonomisine katkısını, son zamanlarda yaşanan kurdaki hareketlilik ve uygulanmakta olan ekonomi politikasını değerlendirerek, MTSO olarak yeni yıldan beklentilerine dair açıklamalarda bulundu. 2022 yılında Mersin’in ekonomik beklentilerini aktaran Kızıltan, “Mersin her alanda üreten bir kent olduğu için bugün ülkemizin krizlerinde ayakta kalabilen bir kent olmuştur. Mersin olarak 2022 yılının da parlayan yıldızı olacak, üreten kent olacaktır. Özellikle ürettiğini ihracata entegre edebilen bir kent olacakt

Özel Haber – Mehmet Çetin

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Ayhan Kızıltan, 2021 yılının son demlerinin yaşanıldığı günlerde, 2021 yılının Mersin ekonomisine etkisi, 2020 yılında başlayan pandemi sürecinin kentin ekonomisini nasıl yönlendirdiğini, 2022 yılında Mersin ekonomisinden beklentilerini ve uygulanmakta olan yeni ekonomi politikasının doğurabileceği sonuçlara dair açıklamalarda bulundu. Son zamanlarda kurdaki ani hareketlenmelerle birlikte devletin uygulamaya başladığı yeni ekonomi politikasına iş dünyasının bakış açısını değerlendiren Kızıltan, “Burada önemli olan diğer bir konu ise bu güvenin yaratılması. Yani, iş dünyası alım-satımlarını yaparken dövizi mi yoksa TL’yi mi baz alacak? İşte bahsettiğimiz eğer kurda orta vadede (en az 3-5 ay bu istikrarın devem edebilmesi gerekir işe yaradığını görebilmek için) kurda bir istikrar yakalanabilirse, tekrar TL cinsinden yaşam devam edebilir. Elbette bu kararın bir de enflasyon sonucu var. Kısa vadeli olumlu yanları, orta ve uzun vadede ciddi riskleri var. Sorun güven sorunudur. Türkiye’de TÜİK’ten Merkez Bankası’na kadar kurumlara bir güvensizlik var. Bu kurumların verdiği karar ve bilgilere dayanarak alınan makro kararların yarattığı bir güvensizlik var. Bizim önerimiz sermayesi olan herkesin üretime yatırım yapmasıdır. Yatırım algısı değişmelidir. Yatırım deninde döviz ve altın konuşuluyor. Oysa gerçek yatırım üretime yapılan yatırımdır” ifadelerini kullandı.

“PANDEMİDEN DOLAYI ÜRETİM DURMA NOKTASINA GELMİŞTİ”

Pandeminin tüm dünya tarafından beklenilmeyen bir sorun olduğunu, tüm dünya ülkelerinin, hatta ekonomisi gelişmiş denilen ülkelerin bile büyük sorunlarla karşılaştığını kaydeden Kızıltan, “Ekonomiler kapandı, üretim durma noktasına geldi, tedarik sorunları yaşandı. Biz de bu sorunları derinden yaşadık. Özellikle esnaf boyutunda ciddi sorunlar yaşanırken, hizmetler sektörleri ki özellikle yeme, içme mekanları, turizm başta olmak üzere hala bu zararları telafi edebilmiş değiller. Ancak, Mersin üretim bacağında tüm kuralları yerine getirerek işine devam etti, üretmeye devem etti. Hatta pandemi döneminde ihracatında olağanüstü artışla oldu. Bugün Mersin ihracatında 4 milyar dolar sınırını zorlamaktadır. Eğer son aylarda yaşanan kur krizleri olmasaydı belki çok daha hızlı bir toparlanma olabilirdi. Ancak, son yaşanan kur krizi ve ekonomideki belirsizlik, plansızlık pandemiden sonra ekonomideki süreci zora soktu. Mersin üreterek bu zorlukları aşacaktır” diye konuştu.

“MERSİN, TÜRKİYE’NİN EKONOMİDEKİ EN BÜYÜK 5’İNCİ İLİDİR”

“Mersin her alanda üreten bir kent olduğu için bugün ülkemizin krizlerinde ayakta kalabilen bir kent olmuştur” diyen Kızıltan, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın 2022 yılı hedeflerini ise şöyle açıkladı; “Mersin olarak 2022 yılında da üreten kent olacaktır. Özellikle ürettiğini ihracata entegre edebilen bir kent olacaktır. 2030 yılına kadar hedefimiz ihracatta Türkiye’de ilk 5 kent arasına girmektir. Bugün ödenen vergi oranı ekonomide temel bir büyüklük kriteri ise, Mersin ödediği vergi ile Türkiye beşincisidir, yani Türkiye’nin en büyük beşinci ekonomisidir. Bunu üretim ve ihracat rakamlarımızla da güçlendireceğiz. Bu elbette bir katma değer yaratma işidir. Bu anlamda Mersin bu hedefe tüm sektörlerinde yenilikçiliği, girişimciliği ve yüksek teknolojiyi kullanarak ulaşacaktır. Mersin daha dijital bir ekonominin peşindedir. Mersin bir montaj kenti olmayacaktır. Katma değerli, yüksek teknolojili üretim yapan bir kent olmak hedefimizdir. Tüm projelerimiz de buna yöneliktir.”

“MERSİN LİMANI’NDA HAKSIZ BİR REKABET ORTAMI YARATILIYOR”

İhracatçıların Mersin Limanı’nda konteyner yetersizliğinden şikayetçi olmalarına karşın açıklamalarda bulunan Kızıltan, “Burada büyük bir tekelleşme var. Haksız bir rekabet ortamı yaratılıyor. Büyük küresel taşıma hatları yerel acenteleri, yerel lojistik firmalarımızı, gümrükçülerimizi, tüm taşımacılarımızı yok ediyor. Tüm kara taşımaları, gümrükleme, elleçleme ve depolama hizmetlerini kendilerine veren müşterilere kolaylık sağlarken, bu hizmetleri almayan müşterilere konteyner vermiyorlar, hizmetleri yavaşlatıyorlar veya fahiş rakamlar söylüyorlar. Bu bir tekelleşmedir, kabul edilemez. TOBB başkanımızla da bu konuyu konuştum, kendisi de bizle aynı görüştedir. Kısaca bu navlun fiyatlarının artışında bu tekelleşmeye giden büyük hat sahipleri vardır. Burada temel çözümlerden biri Mersin Ana Konteyner Limanı projesini bir an önce hayata sokmaktır. Talih hazır olana güler derler. Eğer Mersin Ana Konteyner Limanı planlandığı dönemde hayata geçseydi, şu ana pandemi nedeniyle dünyada kırılan tedarik zincirlerinde çok daha lider bir rol üstlenebilirdik” diye ekledi.

“BÜYÜK TÜRKİYE OLMAYA ANT İÇTİK”

Türkiye’nin ihracata dayalı bir büyümeyi de bir ekonomi politikası yaptığını ekleyen Kızıltan, “Kırılan tedarik zincirlerinde, özellikle Çin’in boş bıraktığı üretim, ihracat ve lojistik bacağında güzel imkanlar yakaladık ama bunu devam ettirebilmek ve kalıcı hale getirebilmek önemli. Türkiye olarak bu gücümüzü, hem kendi üretimimizi dünyaya taşımak, hem de dünyanın yükünü taşımak için kullanmayı hedeflemişiz. İhracata dayalı bir büyümeyi de bir ekonomi politikası yapmışız. Ama öte yandan, Mersin gibi Türkiye’nin ihracatının ve ithalatının, yani dış ticaretinin giriş ve çıkış kapısı olan Mersin hala Ana Konteyner Limanını bekler konumdadır.  Hala bir Lojistik Merkeze sahip değildir. Bu yetersiz alt yapı ile bu plansızlık ile bizim hedeflediğimiz, Cumhuriyetimizin hedefi olan Büyük Türkiye olmak yerine, birilerinin bize biçtiği bölgenin küçük, Çin’i olmaya doğru gideriz. Bir zamanlar bize küçük Amerika olacağız masalları anlatıldı. Şimdi de siz bu bölgenin küçük Çin’i olabilirsiniz deniyor. İstediğimiz bu mu? Hayır, biz Mersin iş dünyası olarak bir kere daha diyoruz ki; Türkiye ve özelinde Mersin; ne küçük Amerika, ne de küçük Çin olacaktır. Biz ekonomisiyle, eğitimiyle, kültürüyle, yaşam kalitesi ve bütün bütüncül kalkınmasıyla Büyük Türkiye olmaya ant içtik. İşte gerçek planlı bir ekonomi başka şeyler için değil Büyük Türkiye hedefiyle yapılmalıdır” ifadelerine yer verdi.

“DEVLETİN KUR PLANLAMASI, DEVLET ADINA BÜYÜK BİR RİSK”

10 gün içinde döviz kurunun aşırıya kaçan hareketliliği ve uygulanmakta olan politika hakkında bilgilendirmelerde bulunan Kızıltan, “Bizim anladığımız; iş dünyası önünü görsün, ihracatçı önünü görsün diye dövize olan talebi düşürmek için ve mevduat faizlerini baz alarak devlet bir taahhütte bulunuyor. TL mevduat faizi ve kur arasındaki fark artarsa farkı hazine karşılama garantisi veriyor. Yani, artık kimse kur riski almayacak deniyor. Ama kur yükselirse devlet bu farkı vatandaşın cebine koyacak deniyor. Bu vatandaş ve piyasalar adına güzel, ihracatçı açısından kur belirsizliği ortadan kalkıyor.  Ama devlet adına, hazine ve bütçe adına rasyonel bir risk mi? Burada hazinenin üstleneceği büyük bir risk ve yük var. Nasıl uygulanacağının kuralları net değil, bütçede bozulma enflasyona nasıl etkide bulunacak belli değil. Bir gün önce yüksek kur düşük TL’nin bir ekonomik politika olduğu söyleniyordu ve dönüş yok deniyordu, bugün değerli TK düşük kur çözümüne başvuruluyor. Biz eğer bu bir kalıcı politika ise görmek isteriz ama kısa vadeli bir seçim politikası, popülist bir yaklaşımda sonunda hem biz hem devlet zararlı çıkar” şeklinde konuştu.

“ATÖLYEMİZİN ASIL AMACI; FİRMALARIMIZA DESTEK VE DANIŞMANLIK SAĞLAMAK”

 MTSO Atölye1886 Endüstriyel Tasarım ve Kobi ve Danışmanlık Merkezi hakkında da bilgilendirmelerde bulunan Kızıltan, “MTSO Atölye1886 Endüstriyel Tasarım ve Kobi ve Danışmanlık Merkezi daha önce ifade ettiğimiz yüksek teknolojili, yenilikçi üretime geçişin bir adımı. Burada önce zihinlerin değişmesi, beyinlerin bu dönüşüme hazır olması gerek. Geleneksel ekonomiden bu yeni dünyaya evrilmek kolay değil. İşte bu atölye ve OSB içinde paydaşı olduğumuz Model Fabrika ve Yenilik Merkezi gibi ara yüzler hem kobilerimize hem start-up’larımıza destek verecek ortak kullanım alanlarına, ortak kullanım ekipmanlarına sahiptir. Amacımız tasarımı, yenilikçiliği, yüksek teknolojili üretimi, verimliliği, dijitalleşmeyi şirketlerimizin bir parçası haline getirmeye çalışırken, diğer yandan kurumsallaşmayı, markalaşmayı, ihracata entegre olabilmeyi, mesleki yeterlik ve iş güvenliği gibi alanlarda da firmalarımıza destek ve danışmanlık sağlamaktır” dedi.


Etiket:

 
  GÜNCEL
 
 
  SOSYAL MEDYA

 
 
  GAZETEMİZ

 
 
  BASIN İLAN
 
 
  HAVA DURUMU
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. cukurovagazetesi.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. cukurovagazetesi.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA