Kariyeri başarılarla dolu olan Mersinli boksör Fikri Arıcan, boksun bir kavga olmadığına dikkat çekti. “Bize öğretilen ilk kural kavga etmemektir” diyen Arıcan, “Kavga ve şiddet bu sporla bağdaştırılmamalıdır. Ringde yaşananları biz mücadele olarak tanımlıyoruz. Karşımızdaki kişinin de bir sporcu olduğunu unutmadan Fair play çerçevesinde mücadele etmeliyiz” dedi.
Haber-Barış KÖKSAL
Profesyonel boks hayatında 31 kez Türkiye, 4 kez Avrupa, 3 kez de Dünya Şampiyonu olan Mersinli boksör Fikri Arıcan, milli sporcu olma serüveni ve Mersin’de yetiştirdiği sporcular hakkında gazetecilere konuştu. Spor aşkının Cüneyt Arkın, Bruce Lee ve Van Damme gibi dövüş filmlerini izleyerek başladığını ifade eden Arıcan, “O zamanlar karate kitapları vardı. Çok iyi hatırlıyorum ilk karate kitabım hediye olarak elime geçince sevincimden ölebilirdim. Her gün köyün dışına bir yere çıkar ve hareketler yapardım, inanılmaz bir özgüven gelmişti bana, sanki 10 kişiyle bile çok rahat dövüşebilirim diye düşüncelere kapılmıştım.
“ANLATILMAZ BİR DUYGU, MUTLULUKTAN GÖZYAŞLARIMA HAKİM OLAMIYORDUM”
Spor hayatınızdaki başarılarınızdan bahseden Arıca, “Zor bir süreç geçirdim ama sonundan zor olan süreci çok kısa sürede aştım. Hedeflerim büyüktü Türkiye ve Avrupa değildi, dünya şampiyonu olmaktı ve hedefime 2003 yılında ulaştım. 2001 yılında Wushu San’da Türkiye şampiyonu oldum sonra hep başarı geldi. 2002 yılında kick boks dünya şampiyonasına İtalya’ya gitmeye hak kazandım. İtalya’da dünya üçüncüsü oldum ve hiç mutlu olmadım çünkü hedef daha yüksekti. Çok çalıştım ve 2003 yılında Amerika’nın Orlando kentinde yapılan kick boks dünya şampiyonasında dünya şampiyonu oldum. Anlatılmaz bir duygu, mutluluktan gözyaşlarıma hakim olamıyordum. Ve sonra mı; 3 kez dünya, 4 kez Avrupa, 31 kez Türkiye şampiyonu oldum” ifadelerini kullandı.
“BENİM EN BÜYÜK SİLAHIM KONSANTRASYON”
2010 yılında Makedonya’da dünyanın en teknik sporcusu seçildiğini sözlerine ekleyen Arıcan, “2009 yılında ilk profesyonel kick boks maçına çıktım. Ring Master Olimpiya Birol Topuz’un organizasyonunda yer aldım. Profesyonelde de çok başarı oldum. 2010 yılında Tayland’da ThaiFight dünyanın en büyük organizasyonda tek Türk sporcu olarak yer aldım. Profesyonel kariyerimde 33 maç 14 nakawt 2 yenilgi elde ettim. Bütün bu başarıları çok çalışmama, çabalarıma ve beni yetiştiren hocalarıma borçluyum. Antrenmanlarda dahi tam konsantre ile çalışıyordum. Maç günleri yeri geliyor rakibimi düşünmekten uyumadan maça çıktığım zamanlar oldu. Benim en büyük silahım konsantrasyon” diye konuştu.
.jpg)
“HOCAM BENDEKİ YETENEĞİ KEŞFETMESİ İLE BİRLİKTE BENİM ŞAMPİYON OLABİLECEĞİMİ SÖYLEDİ”
Milli sporcu olma serüveni hakkında da konuşan Arıcan, “Hayatımda ilk defa köyden çıkıp şehre geldim, Mersin bana o kadar büyük geldi ki şaşkınlıklar içinde etrafı izliyordum. Resmi olarak 1996 yılında Docang Spor Kulübü’nde kick boksa başladım. Kesinlikle Milli sporcu olmak gibi bir düşüncem yoktu. Hocam bendeki yeteneği keşfetmesi ile birlikte benim şampiyon olabileceğimi söyledi. Bunu hocam söyleyince çok mutlu oldum. Hocamın o sözünden sonra günde 2 kez yaptığım çalışmalarımı 4’e çıkardım. Ben çalıştıkça takım arkadaşlarım beni hep geriden takip etti. Azimle hırsla hiç durmadan çalışmalarım sonucunda ilk Türkiye şampiyonluğumu Konya’da elde ettim. Milli sporcu olabilmeniz için Türkiye şampiyonu olmanız gerekiyordu. Türkiye şampiyonu olduktan sonra Avrupa şampiyonluğu ile bu başarımı taçlandırdım. Daha sonra yaptığım işin zirvesi olan Dünya Şampiyonluğunu elde ettim” şeklinde konuştu.
“YETİŞTİRDİĞİM BİRÇOK ÖĞRENCİ TÜRKİYE ŞAMPİYONU OLDU”
2006 yılında AFC Spor Kulübü (Arıcan FightClup) adında ilk spor kulübünü kurduğunu kaydeden Arıcan, “Birçok sporcu yetiştirdim. Dünya, Avrupa şampiyonu sporcular çıkardım ve şu an Akdeniz’in en büyük kapsamlı AFC MİX GYM Spor Salonu’nu dünya şampiyonu Ali Alkayış ile beraber açtık. Daha iyi nesil için ve daha iyi başarı için sporcular yetiştiriyoruz. AFC’yi geniş bir spor tesisi olarak görebilirsiniz. Boks eğitimleri, kardio, fitness, zumba, pilates gibi etkinliklerin tamamının hizmetini veriyoruz. Bunun dışında şampiyon olmak isteyen, spora yönelmek isteyen gençleri Türkiye şampiyonalarına hazırlıyoruz. Yetiştirdiğim birçok öğrenci Türkiye şampiyonu oldu ve bize büyük bir gurur yaşattı” ifadelerine yer verdi.
“GENÇLERE TEK ÖNERİM HIRSLI OLSUNLAR AMA HIRSLARINI BAŞARMAK İÇİN KULLANSINLAR”
Boksun bir kavga olmadığına dikkat çeken Arıcan, “Bize öğretilen ilk kural kavga etmemektir. Kavga ve şiddet bu sporla bağdaştırılmamalıdır. Ringde yaşananları biz mücadele olarak tanımlıyoruz. Karşımızdaki kişinin de bir sporcu olduğunu unutmadan Fairplay çerçevesinde mücadele etmeliyiz. Maç sonunda kazanan kim olursa olsun maç bitiminde iki tarafta birbirine sarıldığı anlarda bizi izleyen kişilere en güzel mesajı vermiş oluyoruz. Gençlere tek önerim hırslı olsunlar ama hırslarını başarmak için kullansınlar. Pes etmesinler ve sadece hedeflerine odaklansınlar. Bunu yapan bir sporcunun başaramayacağı hiçbir şey yoktur” diye sözlerini bitirdi.
FİKRİ ARICAN KİMDİR?
Diyarbakır’a bağlı Bismil doğumluyum. 7 kardeşiz ailenin 6 numarası olan yaramaz bir çocuktum. Güzel annem çocukların içinde en çok benim kahrımı çekerdi. Küçük bir köyde doğdum köyün adı yukarı salât. Güzel bir köyüm vardı. Herkesin hayal ettiği gibi köyümde benim gözüme çok büyük geliyordu. İlkokul ve ortaokulu köyde bitirdim. Okulun en tembel öğrencisi diyebilirim kendime. Ha okulda da tüm öğretmenlerden dayak yemiş biri olarak ilk sıraya giren biriydim.
|
