Uzmanlardan ‘korona virüse karşı bağışıklık sisteminizi güçlendirin’ uyarısı




Tarih: 21 Ekim 2020 Çarşamba 17:41




Korona Virüs’e karşı korunmada bağışıklık sisteminin güçlendirmenin büyük bir önemi olduğunu söyleyen Özel Boğaziçi Aile Danışma Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Burcu Ada Talas, “Bu dönemde, yüksek miktarda mineral, antioksidan ve vitamin içeren sağlıklı ve dengeli bir beslenme düzenini takip etmek önemlidir” dedi.

Haber-Gencay OLCAN

Özel Boğaziçi Aile Danışma Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Burcu Ada Talas, Korona Virüs’e karşı korunmanın yolları hakkında gazetecilere açıklamalarda bulundu. Tüm dünyada etkisini sürdüren ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından Şubat ayında pandemi olarak ilan edilen Yeni Korona virüs hastalığı  (COVİD-19) için geliştirilmiş kesinleşmiş etkili bir tedavi yönteminin henüz olmadığını kaydeden Talas, mevcut süreçte en iyi yapabilecek korunma şeklinin bağışıklık sistemini güçlendirmek, sosyal mesafe ve kişisel hijyen kurallarına uymak olduğunu kaydetti.

 

“DENGELİ BİR BESLENME DÜZENİNİ TAKİP ETMEK ÖNEMLİDİR”

COVİD-19 hastalığının bulaşmasını önleyen veya tedavi eden herhangi bir yiyecek ya da içecek olmadığını sözlerine ekleyen Talas, “Sağlıklı ve dengeli beslenmenin, fiziksel aktivite ve düzenli uyku ile beraber bağışıklık sistemini güçlendirdiği kanıtlanmıştır. Bağışıklık sistemimizi destekleyici nitelikte beslenmek COVİD-19 ve diğer enfeksiyon hastalıklarına yakalanma riskini düşürür. Bu dönemde, yüksek miktarda mineral, antioksidan ve vitamin içeren sağlıklı ve dengeli bir beslenme düzenini takip etmek önemlidir. Antioksidan özelliği olan E vitamini, C vitamini ve A vitamininin (beta-karoten) günlük beslenmede yer alması önemlidir. Beta-karoten havuç, ıspanak, turuncu ve koyu yeşil yapraklı besinler ve turuncu meyvelerde bulunur. C vitamini kaynakları turunçgiller, çilek, domates, kuşburnu, yeşil yapraklı sebzelerdir. E vitamininin başlıca besin kaynakları ise, bitkisel yağlar, tam tahıllar, fındık, badem, ceviz vb. sert kabuklu yemişler, yeşil yapraklı sebzelerdir. Çinko, bağışıklık fonksiyonunun korunmasında önemli bir mineraldir. Çinkodan zengin besinler; tam tahıllar, et, yumurta, karaciğer, deniz ürünleridir. Bu besinlerin günlük beslenmemizde dengeli olarak bulunması bağışıklığı destekleyecektir” dedi.

 

“PREBİYOTİKTEN ZENGİN BESİNLERDİR”

Bağışıklık sistemi üzerindeki etkisinden sıklıkla bahsedilen prebiyotiklerin, kolon bakterilerinin aktivitesini arttıran fermente ve sindirilemeyen karbonhidratlar olduğuna vurgu yapan Talas, “Pırasa, yer elması, bamya, enginar, kereviz, domates, soğan, sarımsak, kurubaklagiller, tam buğday, yulaf, karabuğday, kepekli pirinç, ceviz, badem, fındık, keten tohumu, muz, üzüm, çilek, elma prebiyotikten zengin besinlerdir. Probiyotikler ise bağırsaklardaki mikroflorayı yararlı bakteriler lehine geliştiren, ortam pH’sını ve bağırsaklarda kısa zincirli yağ asitleri oluşturan bakterilerdir. Probiyotik zengini besinler ise; doğal yoğurt, kefir, ayran, peynir, tarhana, turşu ve şalgam suyudur. Yapılan çalışmalarda, probiyotiklerin viral akciğer enfeksiyonlarına ve pnömoniye karşı savunma fonksiyonların geliştirilmesine destek olduğu belirtilmektedir. Sağlıklı bir mikrobiyota ve bağışıklık için diyetin yeterli pre ve probiyotik içermesi gereklidir” ifadelerini kullandı.

 

“D VİTAMİNİNİN EN TEMEL KAYNAĞI GÜNEŞTİR”

D vitamininin, karantina, dış mekânda daha az zaman harcanması, mevsimin yazdan kışa dönmesi ve güneş ışınlarının kış aylarında ülkemize yeterli açıda düşmemesi ile eksikliği en sık görülen vitamin olduğunu vurgulayan Talas, “Vücutta yeterli seviyedeki D vitamininin, solunum yolu enfeksiyonlarını azalttığı ve pnömoniye yol açan sitokin fırtınası riskini azalttığı belirtilmektedir. D vitamininin en temel kaynağı güneştir. Gereksinimin yüzde 90’ı güneş ışığı aracılığı ile vücutta sentez edilmekte, sadece yüzde 10’u diyetle karşılanabilmektedir. Uygun dozda D vitamini takviyesi ile bağışıklığın sürdürülmesi önemlidir. Yapılan çalışmalar, D vitamini eksikliğinin akciğer fonksiyonlarında azalma, inflamasyonda artış ve immünitede azalma ile ilişkili olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda COVİD-19 geçiren hastaların D vitamini seviyeleri tedavinin seyrini ve sonucunu etkilemektedir. Düşük D vitamini seviyesindeki hastalar hastalığı daha ağır geçirirken D vitamini seviyeleri yeterdi düzeyde olan hastaların hastalığı daha hafif semptomlarla geçirdiği gözlemlenmiştir” şeklinde konuştu.

 

“HAFTADA 2 ÖĞÜN KIZARTILMAMIŞ BALIK TÜKETİN”

Omega-3’ün çoklu doymamış yağ asitlerinin anti-inflamatuar özelliklere sahip oldukları ve inflamasyonun giderilmesinde önemli bir rol oynadığını kaydeden Talas, “Bakteriyel ve viral enfeksiyonlar sırasında bağışıklık hücreleri üzerinde hareket edebilir ve çeşitli inflamatuar süreçleri düzenleyebilirler. Kaynakları: Somon, uskumru, morina balığı, sardalya, Keten tohumu, semizotu, soya fasulyesidir. Omega-3 gereksinimini karşılamak için haftada 2 öğün kızartılmamış balık tüketilmesi gereklidir. Bunu sağlayamayan beslenme biçimlerinde takviye omega-3 alınmalıdır” dedi.

 

“AKDENİZ DİYETİ MODELİ”

Karantinanın duygu durumunda yarattığı olumsuzluklarla baş etmede en etkili beslenme modelinin, meyve, sebze ve tam tahıllı ürünlerden zengin, doymuş yağ içeriği düşük olan Akdeniz Diyeti modeli olduğunu belirten Talas, “İçerdiği meyve, sebze ve tam tahıl ürünleri hem seratonin hem triptofan kaynağı olan sağlıklı karbonhidrat kaynaklarıdır. Günlük beslenme modeli olarak ‘Türkiye’ye Özgü Beslenme Rehberi, tabak modeli’ örnek alınabilir. Her ana öğünde tabağın bir çeyreği sebzelerden, diğer çeyreği tam tahıl ürünlerinden ve kalan yarısının eşit üç parça halinde meyvelerden, yüksek proteinli gıdalardan (kuru baklagiller, et, yumurta, balık, tavuk, yağlı tohumlar, vb.) ve süt ürünlerinden (süt, yoğurt, ayran, peynir vb.) oluşması sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.

 

“ŞEKERLİ YİYECEK VE İÇECEK TÜKETİMİ SINIRLANDIRILMALIDIR”

Günlük beslenmede zeytinyağı kullanımına dikkat çeken Talas, “Doymuş yağ tüketimi sınırlandırılmalıdır. (Margarin, tereyağı, kuyruk yağı, iç yağı vb) Bunların yanı sıra yeterli su tüketiminin sağlanmalıdır. Alınan sebze ve meyveler, iyi yıkanmalı, hijyen kurallarına dikkat edilmelidir. Ev içinde veya hijyen kurallarına uyularak açık havada yapılacak egzersizlerle fiziksel aktivite düzeyi artırılmalıdır. Uyku düzeni de bağışıklık sistemini etkileyen önemli faktörlerden biridir. Uykuyu düzende tutmak için seratonin ve melatonin sentezini teşvik eden yiyecekler akşam öğünlerine eklenebilir. Bunlar köklü sebzeler (havuç, patates vb), koyu yeşil yapraklı sebzeler, badem, muz, yulaf, süt ve süt ürünleridir. Rafine hazır gıdalardan, hamur tatlılarından, hamur işlerinden uzak durulmalıdır. Şekerli yiyecek ve içecek tüketimi sınırlandırılmalıdır” diye sözlerini bitirdi.

 


Etiket: ÖzelBoğaziçiAileDanışmaMerkezi, BeslenmeveDiyetUzmanı, BurcuAdaTalas

 
  GÜNCEL
 
 
  SOSYAL MEDYA

 
 
  GAZETEMİZ

 
  BASIN İLAN
 
 
  HAVA DURUMU
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. cukurovagazetesi.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. cukurovagazetesi.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA