Büyükşehir Belediyesi Mart ayı Olağan Toplantı Dönemi Birinci Birleşimini gerçekleştirdi. Meclis Toplantısı’nda gündem dışı konular meclisin ilk gündem maddeleri olarak yer aldı. Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Aysel Mavioğlu Öner, kadına yönelik şiddetle ilgili söz aldığı konuşmasında, “Kadın cinayetlerinin siyaseti olmaz ve kadın ölümleri üzerinden hiçbir parti ve yönetim kendine nemalanacak bir fayda çıkaramaz. Her bir ilde kadınlar öldürüldüğünde içimiz parçalanıyor” dedi.
Haber – Vecdi Yenigül
Büyükşehir Belediyesi Meclisi Olağan Toplantısı Kongre ve Sergi Sarayında gerçekleşti. Belediye Başkanı Vahap Seçer’in başkanlığında toplanan Meclis, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla kadına yönelik şiddetle mücadele, Davultepe’de yapılması gündemde olan sanayi sitesi konusu, meclisin gündem dışı konuları olarak tartışıldı.
KUŞ: “CANİLER SOKAKLARDA DOLAŞIYOR”
HDP Akdeniz Belediye Meclis Üyesi Bedriye Kuş, kadına yönelik şiddetin son bulmasının ağır cezaların verilmesi ve İstanbul Sözleşmesinin uygulanması gerektiğini belirterek, “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle buradan bir kadın olarak tüm dünyada yaşayan emekçi kadınların gününü kutluyorum. Günümüzde her gün kadınlar canice katlediliyor. Buna ilişkin bir yaptırım bir ceza ne yazık ki yok. Kadınlar maalesef düşüncelerinden kaynaklı binlerce kadın ya cezaevinde ya da ayaklarında kelepçelerle ev hapsinde. Sokak ortasında kadınları katleden caniler sokaklarda ellerini kollarına sallayarak geziyorlar. Buna ilişkin merkezi hükümetin bir an önce ağırlaştırılmış cezaların ortaya çıkarılması, bir ekmek ve su kadar kıymetli olan İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasının hayata geçirilmesini umut ediyorum” ifadelerini kullandı.
ÖNER: “YASALAR MAĞDURİYETLERİ DÜZENLEMEYE ÇALIŞIYOR”
Akdeniz Belediyesi Meclis Üyesi Aysel Mavioğlu Öner, kadın cinayetleri ve kadınlara yönelik şiddetle ilgili Türk Ceza Kanunu’nda yer alan maddelerden örnekler vererek, “Kadın cinayetleri ile ilgili merkezi hükümetle ilgili arkadaşlarımız konulara değindi ancak geçtiğimiz yıl kadınlara yönelik çıkarılan kanunlar yer aldı. İstanbul Sözleşmesi ayrı bir konu, burada 765 sayılı Türk ceza kanununda; ‘Kadın birinin eşi veya çocuğu olarak bir ailenin bireyi olarak görülmekteydi. 5237 sayılı Türk ceza kanununda kadının bir birey olarak görülmüştür. 765 sayılı kanunda yine birey ön planda değilken, 5237 sayılı kanunda birey ön plandadır. Bireyin hayatı, özgürlüğü, hayatı, fikir özgürlüğü, cinsel dokunulmazlığı, vücut bütünlüğünün korunması esası, kanunun özgürlükçü yönü ön plana çıkarılmıştır. Bunlar kadınlarla ilgili birkaç madde, haksız tahrik cezanın sorumluluğunu azaltan bir sebep olarak kullanılmaktaydı deniliyor. 5237 de ise haksız tahrik düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerle kadınlara yönelik mağduriyetler düzenlemeye çalışılmıştır” diye konuştu.
“YARGI BAĞIMSIZDIR, MÜDAHALE EDEMEYİZ”
Kadın cinayetlerinin siyasi olmadığını ve bu konunun siyasi olarak kullanılmaması gerektiğinin altını çizen Öner, “Bizler burada kadın ve erkek olarak aileyi temsil ediyoruz. Aile toplumu oluşturan en küçük birim ailenin güçlendirilmesinin yerel ve hükümet bazında artırıldığı takdirde güçlü aile güçlü toplum demektir. Şiddet daha küçük yaşlarda, eğitimle şiddetten uzak durmanın aile tarafından başlanması gerektiğinin insanlara yerleştirilmesi gerekiyor. Kadın cinayetlerinin siyaseti olmaz ve kadın ölümleri üzerinden hiçbir parti ve yönetim kendine nemalanacak bir fayda çıkaramaz. Her bir ilde kadınlar öldürüldüğünde içimiz parçalanıyor. Bizler de kadınız, umarım bu şiddet biter. Yargı bağımsızdır bunu da uygulayacak olan yargıdaki temsilci kişilerdir. Emniyet görevini yapar, mecliste görevini yapar, bizler de vatandaşlar olarak bunun takibini yaparız. Yargıya müdahale edemeyiz” şeklinde konuştu.
KURU: “KADINA KARŞI MÜCADELE KALPTEN OLMALIDIR”
CHP Meclis Üyesi Ünzile Kuru, kadına yönelik şiddetin kalpten yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Kadın cinayetlerinin gölgesinde bir 8 Mart geçirdik. Kutlama değildi umarım kutlayacağımız günler gelir. Belki ilerde kadına yönelik şiddet olmazsa doya doya kutlarız. Daha önce yaptığımız mecliste Kadın Aile Daire Başkanlığı’nın kadına yönelik şiddetin önlenmesi hususunda Mersin Barosu ile bir protokol anlaşması vardı ancak CHP ve İyi Parti dışındaki arkadaşlar reddettiler. Şu an ise kadına yönelik şiddete karşı mücadele ediyoruz deniliyor. Şiddetle mücadele konusunun en başında olması gereken şey eğitim bunun sözde kalmaması lazım. Kadına karşı mücadele kalpten olmalıdır. Lafta kalırsa bunun amacına ulaşamayız. İstanbul Sözleşmesi ile kadınlar birlik oldular bu sözleşmenin kaldırılması ile umarım bundan sonra da kadın üst bu birliktelik olur” dedi.
SEÇER: KADINA ŞİDDET, SİYASET ÜSTÜ BİR MESELE”
Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Bedriye Kuş, Aysel Mavioğlu Öner ve Ünzile Kuru’nun kadına yönelik şiddetle ilgili sözlerinin ardından, toplumun tüm birimlerine görev düştüğünü kaydederek, “Kadınlar konusunda tüm söz alanların dilekleri temennileri benzer. Zaman zaman nüanslar olabiliyor. Yasa koyucudan yasa uygulayıcıya kadar toplumun tüm birimleri ya da görev alanlar sorumluluklarını yerine getirse bir zaman dilimde bu sorunların üstesinde geliriz. Aysel hanım doğru ifade ediyor bu siyaset üstü bir mesele, Ünzile Hanım da aynı şekilde. Daha önceki bir bileşimde kadına yönelik şiddetle ilgili Büyükşehir Belediyesi ve Mersin Barosu’nun iş birliği yapmasıyla ilgili CHP, HDP, İyi Parti ve Bağımsız meclis üyemizin olumlu oyna karşılık olumsuz oyuyla reddedilmişti” ifadelerini kullandı.
“DAVULTEPE İÇİN GEREKENİ YAPACAĞIM”
Son haftalarda kamuoyunda sıkça dile getirilen Mezitli bölgesinde yapılması gündemde olan sanayi sitesi konusunda Seçer, konuya kayıtsız kalamayacaklarını ve bir arayış içinde olduklarını ifade ederek, “Davultepe konusu şu anda kapanmıştır. O günkü koşullara bir karar alındı ve karar alıcılar bugün ilin valisi, en alt belediye başkanı, ilgili odalar, STK’lar yetkili kim ise yer tespiti yapılmıştır. Büyükşehir Belediyesinin kararı olarak işleme giriyor. 1/1000’lik imar planları askıda, Büyükşehir’i azat etmiyoruz, sanki bu konu Mezitli ve Büyükşehir Belediyesinin konusu gibi bir hava varmış gibi davranıyorsunuz. Orada acele kamulaştırma kararı Mersin Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde alındı ancak bu şartlar altında bizim orada kamulaştırma yapmamız mümkün değildir. 33 hektarlık Davultepe bölgesinde sanayi yatırımına başkan olarak benim yol vermem mümkün değildir. Ortada bir itiraz vardır, kamuoyunun bir itirazı vardır buna kayıtsız kalmam beklenemez” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
|
