Türkiye'de ve dünyada nesli tükenme tehlikesi altında bulunan Saz Kedisi (Felis chaus), bir kez daha ihmalkar insan davranışlarının kurbanı oldu. Latmos Bisiklet Grubu üyeleri tarafından yapılan ihbar üzerine, Söke-Milas karayolunda gece saatlerinde bir aracın çarptığı dişi Saz Kedisi ölü olarak bulundu.
Bu trajik olay, 2022 yılında aynı bölgede ateşli silahla öldürülen başka bir dişi bireyin ardından, tür için ikinci büyük kayıp olarak kayıtlara geçti. Bu gelişmeler, Saz Kedisi'nin Ege kıyısındaki yaşam alanlarında hızla daralan güvenli bölgelerle karşı karşıya olduğunu gözler önüne seriyor.
Aydın Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ile birlikte çalışan yaban hayatı uzmanı Dr. Deniz Mengüllüoğlu'nun GPS vericili tasmayla izlediği iki erkek bireyin hareket alanları; Bafa Gölü, Beşparmak Dağları, Söke Ovası ve Büyük Menderes Deltası gibi geniş bir coğrafyaya yayılıyor. Ancak bu alanlar arasındaki geçişlerde, özellikle Söke-Milas yolu yaban hayatı için ölümcül bir engel oluşturuyor.
Her yıl düzenli yapılan gözlem çalışmalarında bu yolda yüzlerce yaban hayvanının trafik nedeniyle yaşamını yitirdiği tespit edildi. Tahminlere göre, aralarında Su Samuru ve Saz Kedisi gibi nadir türlerin de bulunduğu yaklaşık 400 hayvan bu yol üzerinde can veriyor. Bu kara yolunun çevrelediği doğal alanlar olan Samson Dağları, Bafa ve Azap Gölleri, Büyük Menderes Deltası ve Latmos Dağları sürekli bir ekolojik etkileşim içerisinde; fakat bu doğal döngü yol engeliyle bölünüyor.
Karayolunun ekolojik geçişe izin vermeyen yapısı, gece saatlerinde yaban hayvanları için ölüm tuzağına dönüşürken, yıllardır sadece sürücülere yönelik uyarı levhalarıyla yetinilmesi ciddi eleştirilere neden oluyor. Ekolojik köprülerin yapılamadığı düz ovada, mevcut menfezlerin doğal yaşam geçişine uygun hale getirilmesiyle çözüm sağlanabileceği belirtiliyor.
Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği Başkanı Bahattin Sürücü, Karayolları Genel Müdürlüğü'ne seslenerek şunları söyledi: "Menfezlerin doğaya uyumlu şekilde düzenlenmesiyle yaban hayvanlarının güvenli geçişi mümkün kılınabilir. Bu yalnızca türlerin değil, sürücülerin güvenliği için de acil bir ihtiyaç. Türkiye'nin yaban hayatına verdiği değeri artık somut adımlarla göstermesi gerekiyor."
