Ses Mersin Şubesinde yapılan açıklamada, TİS öncesi 112 çalışanlarının talepleri ve sorunları açıklandı. Konuyla ilgili açıklama yapan SES Mersin Şube Eş Başkanı Sevgi Başkavak, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin 2026-2027 yılları arası 8. Dönem TİS görüşmeleri için çalışmalara başladığını belirterek, “7 Dönem boyunca imzaladıkları TİS metnini tarihi kazanımlar elde ettik diye reklam yapanların bizleri getirdiği nokta herkes tarafından iyi bilinmesine rağmen yine emekçiler yandaş sendikayı işkolumuzda yetkili kılmışlardır. Elbette bu yetkili kılma halinin sendikamsı yapının iktidar ile olan girift ilişkisi, baskı, sürgün gibi mobbing yöntemleri ile büyütüldüğünü ve emekçilerin zorla üye yaptırtıldığını biliyoruz. 112 acil sağlık hizmetlerinde çalışan sağlık emekçilerinin sorunlarının her geçen gün daha da artmasına rağmen en basit sorunları bile pansuman günü birlik tedbirlerle çözülmeye çalışılmakta, sorunu yaratan koşullar ısrarla ortadan kaldırılmamaktadır. Sorunların büyük bir çoğunluğunun sağlık politikasından ve sağlık sisteminden kaynaklı olması yasal düzenleme yapılması ihtiyacının doğurmaktadır. 8. dönem toplu sözleşme döneminde aşağıda yazılı çokça sorunun en azından belirli bir kısmının çözüme kavuşturulacak kararlara bağlanması için mücadeleyi yükseltmek zorundayız” dedi.
“Vergide Adalet Sağlansın”
Olmazsa olmaz temel taleplerini de sıralayan Başkavak, “Grevli toplu sözleşmeli, özgür pazarlık hakkı içeren sendika yasası çıkarılsın. OECD ortalamasında kadrolu güvenceli personel istihdam edilerek, sözleşmeli tüm çalışanlar 657 4/a kapsamına alınsın. Performans, ek ödeme, taban, teşvik, ilave zam değil, tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret verilsin. Son TS’de ilave ek zam olarak verilen emekliliğe ve emeklilere yansıtılmayan ve emekliliği daha da hayal hale getiren uygulamaya son verilerek ilave ek zammın emekliliğe ve tüm kamu emeklilerine yansıtılmalı. Vergide adalet sağlansın. Emekçilerden alınan vergi yüzde 10’da sabitlensin. Çalışma yaşamının demokratikleşmesinin ilk adımı olarak idarecilerin atanması yönteminden vazgeçilsin. Liyakati uygun olanların aday olacağı ve yöneticilik yapacağı emekçilerin oylarıyla bir ya da iki yıllığına seçimle belirlensin. Muayene, tedavide ve ilaçta hiçbir ad altında katkı, katılım payı, ilave ücret alınmasın. Sağlık hizmetleri ücretsiz olsun” şeklinde konuştu.

“112’de İşe Başlayan Personelin Nitelikli Eğitim ve Staj Olanakları Sağlanmalıdır”
Bu taleplerinin yanı sıra bazı konuların da düzeltilmesini isteyen Başkavak, “Psikiyatrik vakalarda kolluk kuvvetlerinin hastane sürecine kadar ambulansa eşlik etmemesi, 112 ekibinin şiddete uğramasına, kaza yapmasına, yaralanmasına ve hatta ölümüne neden olabilmektedir. Bu nedenle gerekli entegrasyon için düzenlemeler yapılmalıdır. 112’de işe başlayan personelinin nitelikli eğitim ve staj olanakları sağlanmalıdır. 112 sağlık emekçilerinin çalışmasını kolaylaştıracak ergonomik malzemeler temin edilmelidir. 112 istasyonlarının başka kurumların kıyı köşelerine sokulmadan kendine özel binaları olmalı, bu binalar deprem, sel baskını ve diğer olağanüstü durumlarda 112 emekçilerinin sağlık ve güvenliklerinin en üst düzeyde korunduğu güvenlikli alanlara kurulmalıdır. Binaların içinde her çalışan için ayrı dinlenme odası, mutfak ve banyo bulunmalı, temizlikleri düzenli yaptırılmalıdır. İstasyon noktaları güvenlik açısından 24 saat kamera sistemiyle takip edilmelidir. Gebeliğin ilk dönemlerinde sürekli araç içinde ve hızlı sürmeden ve coğrafi koşullardan kaynaklı mide bulantılarının sık olması nedeniyle kadın sağlık emekçilerine pozitif ayrımcılık sağlanmalıdır. 112 emekçileri, hakları olan kıyafet ve formaların kalitesiz ve kullanışsız olması nedeniyle daha kalitelileri için her yıl cebinden masraf yaparak özel yerlerden temin etmek zorunda kalıyorlar. 112 kıyafet dağıtımları her zaman 1 yıl geriden verilmekte, kalıpları dar, yaz ve kış şartlarına çok uygun olamayan bu kıyafetlerin kışlık olanları çok kalın ve sert kumaştan yapılmakta, bu durum hareket kısıtlılığına neden olmaktadır. Kıyafetler bölge ve iklim farkı gözetilerek, hafif, su geçirmez ve soğuğa dayanıklı kişisel koruyucu ekipman mevzuatına uygun olarak sağlanmalıdır. 0-3 yaş çocukları da kapsayacak şekilde ücretsiz, 7/24 hizmet veren, nitelikli ve anadilinde çocuk bakım merkezleri ve kreşlerin oluşturulması güvence altına alınmalıdır. Kreş hizmeti sağlanamayan yerlerde günün ihtiyaçlarına uygun şekilde kreş ödeneği sağlanmalıdır. İşe gidiş gelişlerde zorunlu servis sağlanmalıdır. Servis olmayan birimlerde gündüz için aylık abonman bedeli, gece çalışması için de taksi ücreti ödenmeli. Hukuksuz OHAL/KHK’leri sonuçlarıyla birlikte iptal edilmelidir. İhraçlar işlerine iade edilmelidir. Tüm emekçilerine 3600-7200 arası ek gösterge uygulamasına geçilsin. Sağlık hizmetleri ağır ve tehlikeli işler kapsamındadır. Fiili hizmet süresi yıllık 90 gün üzerinden tam olarak tüm emekçilere ödensin ve geçmiş yılları da kapsasın. Tüm sağlık emekçilerine 3600-7200 arası ek gösterge uygulamasına geçilsin. Farklı unvana sahip acil ambulans hizmeti sunan sağlık emekçilerinin unvanına göre görev ve yetkileri ilgili yönetmelikle net bir şekilde revize edilmeli, angarya çalışmanın ve iş barışının bozulmasının önüne geçilmelidir” ifadelerini kullandı.
“7 Dönemdir Toplu Sözleşme Maddeleri Uygulanmıyor”
Bu toplu sözleşme düzeneği ile bir sonuç elde edilmeyeceğini 7 dönemdir mutabakat altına alınan ama uygulanmayan toplu sözleşme maddelerinden bildiklerinin altını çizen Başkavak, “Sonuç elde edilemeyeceğini demokratik bir çalışma ve özgür örgütlenme ortamı olmadığı için bürokratlar, idareciler ve siyasiler tarafından büyütülüp yetkilendirilen sendikamsı yapıdan biliyoruz. Türkiye’de kamu sendikalarının mücadele tarihine bakarsak var olan hakların korunması yeni kazanımlar elde etmenin yegane yolu iş yerlerinde, alanlarda, meydanlarda yürütülen fiili ve meşru mücadele ile olduğu görülecektir. Bizde geçmişten günümüze fiili ve meşru mücadele hattımızdan vazgeçmeden mücadeleye devam edeceğiz. Gerek konfederasyonumuz KESK bütünlüğünde gerekse de SES olarak taleplerimizin karşılık bulması için bu toplu sözleşme dönemine giderken ve toplu sözleşme dönemi boyunca da iş yerlerinden, alanlardan, meydanlardan sesimizi yükselteceğiz. Tüm sağlık emekçilerini, sağlık işkolundaki emek ve meslek örgütlerini ve sağlık hakkına sahip çıkmak isteyen halkın tüm örgütlü kurumlarını mücadeleyi birleştirmeye ve büyütmeye davet ediyoruz” dedi.




