Haber-Erol Kamalak
Mersin'in Akdeniz ilçesi sınırlarında yer alan Uray Caddesi üzerindeki Eski Camii'nin bitişiğinde yer alan çeşme son yıllarda yıpranmaya yüz tuttu. Mersin'de birçok sanatsal ve sosyal dernekte görev yapan ve kentin tarihiyle ilgili çalışmalar yürüten Kent Araştırmacısı Abdülvahap Kokulu, çeşmenin koruma altına alınmasını gündeme getirdi. Çeşmenin 'temperli cam' içerisine alınması gerektiğini belirten Kokulu, Vakıflar Genel Müdürlüğü ile Kültür Bakanlığı'na yazı yazdığını ancak çeşmenin Akdeniz Belediyesi'nin sorumluluğunda olduğu yanıtını aldığını söyledi. Kokulu, Akdeniz Belediyesi'ne çağrıda bulundu.
"ÇEŞME ALNINDA OSMANLICA BİR KİTABE VARDIR"
Konuyu ilk olarak sosyal medya üzerinden gündeme getiren Abdülvahap Kokulu, "148 sene önce 1864 tarihinde , Osmanlı Hükümdarı 2. Mahmut'un eşi, Halife Abdülmecit'in annesi Bezmialem Valide Sultan'ın vefatından sonra, bu muhterem hayırsever Valide Hanım annemiz adına Mersin'de bir cami ve çeşme yapılmıştır. Bu iki yapı bilindiği üzere halen Uray Caddesi üzerindedir. Çeşme alnında Osmanlıca bir kitabe vardır. Bu yapılar hakkında detay bilgiler Mersin İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü arşivinde yer almaktadır" ifadelerine yer verdi. Kokulu, çeşmenin 'temperli cam'la koruma altına alınmasını önererek, Şişe Cam şirketine de sponsorluk önerisinde bulundu. Gündeme taşınan çeşmeyle ilgili gazetemize özel açıklamalarda da bulunan Kokulu, "148 sene önce ilk kurulduğu yıllarda Mersin 7-8 bin kişilik köy gibi bir mekanken, çok yeni bir yerleşimken; Osmanlı İmparatorluğu'nun ilgisini çekmiş. O zamanki Padişah'ın annesi, Bezmialem Valide Sultan'a buradaki Mersin arazileri vakfedilmiş. Mersin'de şu anda Tren Garı ile hemen hemen Müftü Köprüsü arasında kalan coğrafyanın büyük bir çoğunluğu Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne bağlı. Bezmialem Valide Sultan'ın vakfına aittir. Onun koruması altındadır" ifadelerine yer verdi.
"BU ÇEŞME YILLARCA İNSANLARIN SU İHTİYAÇLARINI GİDERMESİNDE KULLANILMIŞTIR"
Şu an 'Eski Camii' adını taşıyan caminin bulunduğu bölgede yapılan ilk cami olduğunu vurgulayan Kokulu, "Mersin'de önce bir Ortodoks Kilisesi kurulmuş. Sonra da bu cami yapılmış. Şimdi Eski Camii adını almış. Onun içerisinde küçük bir medrese olduğundan bahsediyorlar ve tabi bu caminin ön tarafına da bir çeşme yapılmış. Bu çeşmenin içerisinde de bu çeşmenin kimin tarafından ne zaman yapıldığına dair 148 sene önce bir kitabe konulmuş. Bu çeşme yıllarca insanların su ihtiyaçlarını gidermesinde kullanılmıştır" dedi.
"ŞU ANDA MERSİN AKDENİZ BELEDİYESİ'NİN SORUMLULUĞU ALTINDA OLAN BİR BÖLGEDE"
Çeşmenin koruma altına alınmasıyla ilgili birtakım girişimlerde bulunduğunu vurgulayan Kokulu, "Tabii ki kurulduğu dönemde 'Mersin'in altyapısında su boruları var mıydı, su nereden geliyordu' gibi konular ayrı bir araştırma konusu. Benim de çok ilgimi çekiyor. Bu çeşmenin suyunun kaynağı neresiydi; gerçekten ilginç geliyor. Bu çeşme, yıllar içerisinde hayır amacıyla Mersinlilere hizmet ettikten sonra çeşitli onarımlar geçiriyor ve son olarak, bana son gelen bilgiye göre o çeşme şu anda Mersin Akdeniz Belediyesi'nin sorumluluğu altında olan bir bölgede. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden, 'bu çeşmenin korunması bizim değil, Akdeniz Belediyesi'nin sorumluluğunda' şeklinde bana bir yazı geldi" dedi.
"BİR CAM KABİNE ALINMASINI ÖNERDİM"
Çeşmenin koruma altına alınmasıyla ilgili talebini Kültür Bakanlığı'na da ilettiğini vurgulayan Kokulu, "Ben bu çeşmenin böyle kalırsa giderek yıpranacağından, hasar göreceğinden endişe taşımaktayım. Bunu bir cam kabine alınmasını önerdim. Bunun için sosyal medyada yazdım. Bunu Kültür Bakanlığı'na da gönderdim. Kültür Bakanlığı'ndan geçen gün bana bir cevap geldi. 'Bu Akdeniz Belediyesi'nin sorumluluğunda, biz ilgilenmiyoruz' diye cevap verdiler" diye konuştu.
"MERSİNLİLER AYAKTA ALKIŞLAR"
Akdeniz Belediyesi'nden de konuyla ilgi ricada bulunduğunu belirten Kokulu, "Gerçekten orası kirlenmektedir, hasar görmektedir ve giderek daha da kirlenecektir. Ama biz bu 148 yıllık yadigarı korumak zorundayız. Hiç olmazsa daha fazla yıpranmaması adına. Benim düşüncem budur. Kamuoyuna ve ilgililere bir hatırlatma olarak aktardım" dedi. Yürütülecek çalışmalara destek vereceklerini de vurgulayan Kokulu, "Bütçe gerekiyorsa, samimi söylüyorum; Akdeniz Belediyesi duyurup 'bütçemiz yok' desin. Biz de halk olarak bir kampanya açıp destekleyelim. Ben samimi söylüyorum, o çeşmenin önünde bir masa kurup bağış toplamaya da gönüllüyüm. Sanıyorum Akdeniz Belediyesi yönetimini de Mersinliler ayakta alkışlar bu güzel hizmeti sebebiyle" ifadelerine yer verdi.
"BİNLERCE İNSAN, 'ORAYA BAKIN BU NE YAZIYOR' DİYE SORUYOR"
Çeşmedeki kitabeye de değinen Kokulu, "'Bu çeşme, şu tarihte şu amaçla Bezmialem Valide Sultan tarafından vakfedilmiştir' gibi bir bilgi notu var. Hatta o bilginin notu bir hattatın yazısıyla mermer üzerine aktarılmış. Binlerce insan, 'oraya bakın bu ne yazıyor' diye soruyor. Bu kitabe Türkçe'ye çevrilsin. Bir koruma kabini yapılırsa; yazının Türkçesi bir levhaya yazılıp orada sergilenebilir. Kabin içerisine alınabilir. Benim torunum mesela oraya geldiği zaman orada ne yazıldığını görür, bilgi sahibi olur ve onu yapanlara dua eder" dedi.
"ORAYA, EN DOĞRU MUSLUĞU BİLE KOYSANIZ BU HALİYLE, O GECE ÇALINIR"
Çeşmenin üzerindeki musluğun dokuyu bozduğu yönünde değerlendirmelerde bulunan Kokulu, "Oraya, en doğru musluğu bile koysanız bu haliyle, o gece çalınır. Sökerler. Maalesef toplumumuzda kanalizasyon kapaklarını söküp götürüyorlar. Tarihi hamamlardaki muslukları götürüyorlar. Tarihi kapılardaki, konakların eski kapılarındaki tokmakları söküp götürüyorlar. Mersin'de birçok evin tokmağını birileri ticari amaçla götürdüler. Dolayısıyla bunu koruma altına alacağız" diye konuştu.
KOKULU, HADRA HAMAMI'NA DA DİKKAT ÇEKTİ
Mersin'de korunmayı bekleyen başka değerlerin olduğunu da hatırlatan Kokulu, "Bu arada buna benzer kitabe, bir başka yok olmaya mahkum olmuş kitabe yine Akdeniz Belediyesi'nin bizatihi mülkiyetindeki Hadra Hamamı'nın giriş kapısındadır. Giriş kapısında bir Osmanlı Tuğrası vardır, kilit taşı. Onun üzerinde de bir kitabe vardır. O da bir şekilde harap olma durumundadır. Onun da bir şekilde onarılması lazım. Geçmişe saygı adına bir şekilde temizlenmesi lazım. İyilik ve hayır yapan insanların anısına saygı adına" dedi.
"BUNLAR, TEMİZLENMESİ GİDEREK ELZEM HALE GELEN YADİGARLAR"
Kültür Merkezi'nde bir başka değer olduğunu belirten Kokulu, şunları söyledi; "Bu arada yine yıpranmış kitabeler var Mersin'de. Mersin Kültür Merkezi'nin lobisinde Atatürk'ün Gençliğe Hitabı, İsmet İnönü'nün bir hitabının yazısı vardır. İki tane, yan yana. Bunlar giderek temizlenmesi elzem hale gelen yadigarlar. Çünkü sarı madenden yapılmış bunlar. Bunları son incelediğimde yıpranmış olduğunu, bir şekilde bakımının, temizliğinin yapılması, parlatılması gerektiğine inanıyorum. Özellikle de Cumhuriyet'imizin 100'üncü yılına gireceğimiz bu yıllarda. Ben bunu takip ediyorum. Bana Kültür Bakanlığı'ndan gelen bilgi; 'bu binanın genel onarım ve bakım süreci içerisinde devam ediyor ve planın içerisinde' deniyor. Ama bir yıldan daha fazla oldu, herhalde çok ağır gidiyor. Bir ödenek meselesi veya bir uzman kişi meselesi sanıyorum. Ben de sabırla bekliyorum, takip ediyorum. Ama orası yapılamayacaksa, varsa bir ödenek veya başka bir sıkıntı; ben kendi arkadaşlarım arasında bir bütçe toplarım. 'Bir usta bulup orayı parlatalım, 100'üncü yıla armağan edelim' diye de düşünüyorum. O madendir. O madenin özel temizleme ilaçları vardır. Bir kişinin bir günlük emeğiyle biter bana göre."