Bütçenin en kıymetli tarafının şehitlerin ailelerine ve kahraman gazilere olun sorumluluğu güçlendiren bir perspektifle hazırlandığını belirten Bakan Güler, "Güvenliğin bedelinin yalnızca rakamlarla ve kalemlerle değil, esasen vatan evlatlarının canıyla, emeğiyle ve fedakarlığıyla ödendiğinin bilincindeyiz. Bu bağlamda, kamuoyunda hassasiyet oluşturan İskenderun'da şehit olan 2 evladımız, mağarada şehit düşen 12 kahramanımıza kadar bütün olaylar operasyonel, idari ve teknik boyutlarıyla tek tek incelenmiş, hiçbir ayrıntı görmezden gelinmemiştir. Merkezde bakanlığımız, sahada komutanlıklarımız ve ilgili tüm kurumlarımız oluşabilecek zafiyet alanlarını tespit etmiş, birlik güvenliğini artırmaya dönük yeni tedbirleri süratle sahaya da yansıtmıştır. Nitekim, İskenderun Deniz Er Eğitim Alay Komutanlığında 2 Mehmetçik'imizin şehit olduğu olaya dair araştırma süreci büyük bir hassasiyetle yürütülmüş, kastı, kusuru veya ihmali tespit edilen alay ve tabur komutanları dahil 4 personelin Türk Silahlı Kuvvetleriyle ilişiği kesilmiş, 8 personele ise kusur derecelerine göre çeşitli disiplin cezaları da verilmiştir. Adli süreç de İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından yürütülmektedir. Burada altını çizmek istediğim husus şudur: Sorularınızda dile getirdiğiniz her bir olay bizim için rutin bir istatistik değildir. Her bir şehidimiz bizim için tek tek, isim isim, aile aile takip ettiğimiz bir emanet, hesabını hem millet vicdanına hem de tarih vermek zorunda olduğumuz bir sorumluluktur" ifadelerini kullandı.
'İLGİLİ MEVZUAT GÖZDEN GEÇİRİLİYOR'
Görev başında kalp krizi veya bünyesel rahatsızlıkları nedeniyle hayatını kaybeden personelin şehitlik kapsamına alınması ile ilgili soru üzerine Bakan Güler, "Öncelikle şunu söylemek isterim. Bu personelimizin her biri bizim için çok kıymetlidir, hepsine Allah'tan rahmet diliyorum. Şehitlik statüsü ise hem toplumumuzun ortak vicdanında hem de hukuki düzenlemelerimizde çok özel ve titizlikle korunan bir kavramdır. İlgili yönetmelikler ve yargı içtihatları çerçevesinde uygulama yapılmakla birlikte, personelini görev esnasında kaybeden her komutan, geride kalanlara bir manevi miras olacak şehadet mertebesinin verilmesi için gerekli tüm işlemleri titizlikle kayıt altına almakta ve takip etmektedir. Bu konuda sizlerin dile getirdiği hassasiyetleri paylaştığımızı, ilgili mevzuatın da bu çerçevede sürekli gözden geçirildiğini de ifade etmek istiyorum" diye konuştu.
'TSK'DAKİ İNTİHARLARDA SANAL KUMAR ETKİLİ OLUYOR'
Bakan Güler, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) yaşanan kaza ve intihar olayları ile ilgili eleştiri ve endişelere şöyle cevap verdi:
"Ölüm veya yaralanmayla sonuçlanan her olayda adli ve idari soruşturma açılmakta, olay en ince ayrıntısına kadar araştırılmakta ve sorumluluğu tespit edilenler hakkında gerekli işlemler yapılmaktadır. Özellikle bu intihar vakalarıyla ilgili Silahlı Kuvvetlerimizde uzun yıllardan beri uygulamakta olduğumuz bir yöntemi de sizlere arz etmek isterim. Bir yerde, mesela, en son cumartesi günü Sivas'ta bir evladımız kendini asarak şehit oldu. Bu intihar vakası tespit edildiği andan itibaren derhal ailesine haber veriyoruz. Ailesi, 'Gelmek istemiyorum' dese dahi biz bütün masraflarını karşılayarak aileyi birliğe getiriyoruz, orada bir salonu kendilerine tahsis ediyoruz. Şehidimizin en samimi bütün arkadaşlarının hepsi, girmek isteyenlerin hepsi oraya geliyor. Hiçbir subay, astsubay, rütbeli olmadan onlar orada kendileriyle oturuyorlar, dertleşiyorlar en sonunda kapıyı açıyorlar, 'Evet, ben buna razı oldum' ya da 'Hayır, ben razı değilim kardeşim, mahkeme devam etsin.' Kendisi zaten demese de mahkeme devam ediyor da aile mutlak surette olayın tamamını en yakın arkadaşlarından dinliyor. Bu kağıt üzerinde kalan bir prosedür değil, uygulamada taviz vermediğimiz bir ilkedir, mutlak surette her intihar vakasında uygulanmaktadır. Yalnız, tabii, bir konuyu daha arz etmek istiyorum. Özellikle gençlerimiz arasında bu sanal bahis son derece etkilerden bir tanesi, diğeri de arkadaşlarımızın hepsinin genç olması nedeniyle ya nişanlısıyla kavga ediyor, ya istediği kızı alamıyor, ailesi ya vermiyorlar; bunlar ana sebepler olarak bizim tespitlerimiz, bu 2-3 tanenin üzerinde duruyor. Bu sanal kumarın etkili olduğunu düşünüyoruz. Özellikle, dün bir yorumu da izledim, şimdi, kulüplere falan bir davalar açılıyor sanal bahisle ilgili olarak, 'Türkiye'de bu değerler tamamen dibe vurdu' diyorlar. Herhalde doğru ve bu son intiharların sebepleri bunlar olabilir" değerlendirmesinde bulundu.
'ORDUNUN SİYASALLAŞMADIĞININ GÖRÜNTÜSÜ DE BUDUR'
Yüksek Askeri Şura'nın (YAŞ) yapısının değiştiğini ve bakanlığına bağlandığını hatırlatan Bakan Güler, kuvvet komutanlıklarının atamalarına karışılmadığını ekledi. Bakan Güler, o esnada bir İYİ Parti Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın'ın, 'Genelkurmay başkanlarının isimlerini önceden herkes biliyordu, bugün sorun kimse bilmiyor, milletvekillerine sorun, onlar da bilmiyor' demesi üzerine, "Bence, eğer gerçekten böyleyse, bundan da memnuniyet duymamız lazım. İşte, 'Ordu siyasallaştı' diyorsunuz ya siyasallaşmadığının görüntüsü de budur" dedi.
'BELEDİYELERE EMİR VERİN 15'ER KİŞİ ALSINLAR'
Bakan Güler, uzman çavuşlar ile ilgili sorular üzerine şu ifadeleri kullandı:
"Her uzman çavuş 55 yaşına kadar silahlı kuvvetlerde kalabilir. Yani bunları size kim söylüyorsa inanın şoka giriyorum. Sabahtan beri yani uzman çavuşlarımızın hepsi 55 yaşına kadar, 'Ben Silahlı Kuvvetlerde çalışmak istiyorum' diyorsa Silahlı Kuvvetlerde çalışabilir. 'Gitmek istiyorum' diyorsa güle güle diyoruz. Bakın, belediyelerin hepsi sizde, emir verin alsınlar 15'er kişi. Teşekkür ederiz o zaman."
'2024'TE 4 BİN 788 SÖZLEŞMELİ ER, UZMAN ÇAVUŞ YAPTIK'
Sözleşmeli erlerin maaşının 46 bin lira olduğunu ve sözleşme süresini 7 yıl olduğunu ifade eden Bakan Güler, erlerin 7 yılı tamamlamaları halinde 1 milyon 486 bin tazminat ödendiğini söyledi. Bakan Güler, "Yaklaşık 3 yıldır bu sözleşmeli erlerden uzman çavuş yapıyoruz. Uzman çavuşlardan astsubay yapıyoruz. Astsubaylarımızdan da subay yapıyoruz. Bu çerçevede, 2023 yılında 2 bin 364 sözleşmeli erbaş ve erimizi uzman çavuş yapmışız. 2024'te 4 bin 788 sözleşmeli eri uzman çavuş yapmışız. 2025'te de şu anda onların faaliyetleri devam ediyor. Sınava giriyorlar, sınavı geçenlerin hepsini uzman çavuş yapacağız" ifadelerini kullandı.
'ASKERİ HASTANELERİN AÇILMASI İÇİN YOĞUN BİR ÇABA ORTAYA KOYUYORUZ'
Bakan Güler askeri hastanelerin yeniden açılmasına ilişkin, "Askeri hastanelerin açılması için yoğun bir çaba ortaya koyuyoruz. Bizim askeri hastanelerle ilgili, özellikle tabip ihtiyacımızı karşılamak için GATA'daki üniversitede çalışıyoruz. Şu anda 700 küsur doktor adayı üniversitede okuyor. Müsaade ederseniz önümüze bakalım. 744 öğrencimiz üniversitede okuyor. Bu sene 147 tabibimiz mezun oldu ve bunların hepsini kıtalarımıza gönderdik" diye konuştu.
'BAKIM MERKEZLERİNİ GEZDİREBİLİRİZ'
Gürcistan'da düşen C-130 uçağı ile ilgili bilgiler paylaşan Bakan Güler, "Havacılıkta 'eski uçak', 'yeni uçak' diye bir şey yok. Bakın, çok önemli. Yani bugün ben 2025 model parçayı takıyorsam, motoru koyuyorsam üstüne uçak 2025 tarihli oluyor. 250 tane F-16'mız var. Siz öyle bakarsanız hepsi eski. Hayır, biz hepsini şu anda tepe tepe kullanıyoruz. Bu konuda görmek isteyen arkadaşlarımız varsa bizim bakım merkezlerini gezdirebiliriz, hiç merak etmeyin, hiçbir problem yok. Bu uçaklarımız 3 kademeli bakıma giriyorlar. Bir arıza olduğu zaman buna bakan başka bir yerimiz var, oraya gidiyorlar. Fabrika seviyesi, bakım, her 69 ayda bir full bakıma giriyorlar, her şeyi sökülüyor, inceleniyor, bakılıyor, değişecekler değişiyor. O sırada bütün gövde, kuyruk, kokpit, iniş takımları dahil her şey sökülüyor, inceleniyor. Bu şeyleri, gövdeleri inceleyen ekiplerimiz var" dedi.





