Avrupa Şampiyonasından alınan başarısız sonuçlar ve sahada gösterilen ruhsuz bir görüntü, devamında ise Dünya Kupası elemelerinde de aynı görüntünün verilmesinden sonra istifa kaçınılmaz olmuştu. Şenol Hoca'nın saha içerisindeki mimikleri ve saha dışarısında verdiği demeçlerdeki gergin tavrı ise sahadaki görüntünün tuzu biberi olmuştu. Kamuoyu olarak yüksek tazminat bedelinden ötürü Şenol Hoca'nın istifa sürecinin zor geçeceğini düşünmemize rağmen; hoca bu noktada üzerine düşeni yaptı ve sözleşme karşılıklı olarak fesih edildi.
Bugünden sonra Milli Takımlarımız için önemli olan husus; Fatih Hoca gelsin, Şenol Hoca gitsin mantalitesinden kurtularak, elimizde olan jenerasyondan en iyi şekilde faydalanabileceğimiz sistemi oturtmaktır. Acele etmeden, doğru planlamayı yaparak en doğru kararı vermek gerekiyor. Günümüz teknolojisine uygun, sistem olarak da uzun vadede Milli Takımlarımıza başarı getirecek bir hoca ile anlaşılması gerekmektedir. Bu noktada şahsi kanaatim Rıza Çalımbay'dan yanadır. Türk futbolunda gittiği her takımda hem beyefendi kimliği ile hem de oynattığı futbolu ve sistemi ile birlikte taraflı ve tarafsız her kesimin takdirini alan Rıza Hoca ile uzun vadede bu başarının sağlanacağı kanaatindeyim.
Tüm hususlar ile birlikte Türkiye Futbol Federasyonu'nun daha önce birçok kez düştüğü maaş ve tazminat hatasına düşmemesi gerekiyor. Her gelen teknik direktörün geldiği an maaşı gündem olup, işler kötü gittiğinde ise anında tazminatı gündem oluyor. Bu noktada dolaylı yoldan biz Türk halkının cebinden çıkan bu paraların daha dikkatli harcanarak, makul sözleşmeler imzalanması noktasında dikkat edilmesi temenni ediyorum.