ÖZEL HABER

COVID-19'a hazır değiliz

COVID-19'a hazır değiliz

Veriler, Dünya, 2023-2024 sonbahar kış mevsimine COVID-19 ve grip ile mücadeleyi ortaklaştırarak girmeyi önermekte olduğunu ortaya koydu.

Türkiye'de COVID-19 hastalığının sıklığına ve yol açtığı ölümlere dair bilgi paylaşımı 2023 Mart ayında sonlandırılırken, Sağlık Bakanlığı; 11 milyon dolayında yurttaşın doğrudan, yurtiçinde yerinden olma sonucu ülke genelinin dolaylı olarak etkilendiği şubat depremlerinden sonra hastalığın yayılmasına uygun ortamın oluşmasına rağmen, kış ortamında yeterli önlemin alınmadığı belirlendi.

''COVID-19'A HAZIR DEĞİLİZ''

Kış mevsimine girerken, COVID-19 gibi bulaşıcı hastalıklara yönelik bir hazırlık halen görünmediğini sayısal verilerle ortaya konuldu. Buna göre:

2022 kasımda, hastalıktan dolayı ölenlerin sayısı 181, aynı senenin aralık ayında 252, ocak ayında 95, şubatta 95, martta 85 olarak ortaya konuldu.

Şubat 2023'te varlığı saptanan, ağustos ayında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)'nün dikkatle iizlenmesi önerilen Eris varyantının Türkiye'de varlığı, 15 Eylül'de, Sağlık bakanı tarafından "endişe konusu sayılmayacak bir gelişme" başlığıyla duyurulmuştu. Yaklaşık bir aydır vaka sayısının, ölüm sayısına yönelik açıklamaya ulaşılamadığı bilinmekte.

''BAKANLIK İHTİYATLIK İLKESİNİ İHLAL EDİYOR''

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), COVID-19 salgını yönetimine yönelik önerilerini Mart 2020'de yayımlamış; hastalığın kimlerde, nerelerde ve ne durumdaki insanlarda görüldüğüne ilişkin verilerin şeffaf biçimde kamuoyuyla paylaşılmasının, halka bilgi vermenin salgınla mücadeleye katılımını, iş birliğini sağlama yolu olarak duyurmuştur diyen Tabipler Heyeti, Sağlık Bakanlığının bu açıklamayla hastalık yayılımının henüz tanımlanmamış bir varyantın halk sağlığına olası etkisini baştan önemsememeyi seçmediğini vurgularken, Halk Sağlığına yönelik tehditlerde ihtiyatlı olmayı gerektiren ihtiyatlılık ilkesini de ihlal ettiğine dikkat çekti.

''KORUYUCU HİZMETLER ÖNEMSENMELİ''

Tabipler Heyeti, DSÖ'nün, COVID-19 ile mücadeleyi, toplum katılımını sağlayacak biçimde, ilgili kurum ve kuruluşların katılımıyla yürütmeyi, aşılama ile ilgili kararları ülkelerin bağışıklama danışma kurullarının kararları doğrultusunda yürütmeyi önermekte olduğuna işaret ederken, ülkemizde COVID-19 sürecinin başından beri bu önerinin yerine getirildiğine dair kanıt olmadığını da dikkat çekti.

Tabipler Heyeti, sağlamlara yönelik; aşılama, maske takma, fiziksel mesafe bırakma, kalabalıktan kaçınma ve havalandırma; temaslılara ve hastalara yönelik karantinaya alma, tecrit etme önlemlerinin kararlılıkla uygulanmadığı deneyimini COVID-19 salgını sürecinde yaşayan toplumun, ihtiyatlı olmayan bir dille sayın bakan tarafından önemsizleştirilen en etkin koruma önlemlerine uymayacağını söylerken, bunun ciddi bir sorun olarak karşımızda durmakta olduğunu vurguladı.

''COVID-19 TESTLERİ ÜLKEMİZDE SINIRLI''

Heyet, halk sağlığı en önemli konunun, birincil koruma önlemleri, zarar verme potansiyeli olan etkenle (COVID-19 virüsü) karşılaşmanın önlenmesidir. Bunu sağlamanın yolu, tanı araçlarına ulaşmanın kolaylaştırılması, yaygın test uygulamasını önemle vurgularken, örnek olarak, ABD'de her eve dört COVID-19 testi ücretsiz sağlanma olduğuna işaret etti. Ülkemizde ise COVID-19 testlerine erişim ise çok kısıtlılığının söz konusu olduğu bilindiğini, eğitim araştırma hastaneleri ve Üniversite hastanelerinde sadece klinik açıdan hastalık şiddeti sadece orta ağır olan hastalara hastayı gören hekimin talebi üzerine yapılmakta olduğu vurgulandı.

Tabip Heyeti son olarak, ayaktan hastalara klinik uyumlu olsa da test yapılamadığını ve COVID-19 yaygınlığının gerçek boyutunun anlamayı zorlaştırdığının altını çizdi.