Sırrı Süreyya Önder, 3 Mayıs 2025 tarihinde, İstanbul Florence Nightingale Hastanesi'nde geçirdiği ağır kalp ameliyatı sonrası gelişen komplikasyonlar nedeniyle çoklu organ yetmezliği sonucu hayatını kaybetti. 62 yaşında hayata veda eden Önder'in vefatı, siyaset ve sanat dünyasında büyük bir üzüntüyle karşılandı.
Bugün, saat 11.00'de İstanbul AKM'de düzenlenen anma törenine Önder'in ailesi, siyasi arkadaşları, dostları ve çok sayıda seveni katıldı. Türk bayrağına sarılı tabutu alkışlarla karşılandı. Tören boyunca Önder'in çok yönlü kişiliği, mizahı, barışa olan inancı ve halklarla kurduğu samimi bağlar vurgulandı.
Vekil Ekmen, Önder'in hem bireysel hem toplumsal düzeyde eşsiz bir figür olduğuna dikkat çekti. Ekmen, "Sırrı Süreyya'yı 85 yaşında bile kaybetsek yine çok erken olurdu. Kendisi, iletişimin, sıcaklığın ve cesaretin sembolüydü. Girdiği her ortamı yumuşatan bir etkisi vardı. Bu ülkenin her mahallesine, her kimliğine doğallığıyla temas kurabilen biriydi" dedi.
"Yaşayan bir siyasi tarih ve müzakere dehasıydı"
Önder'in, 2012'de başlayan barış sürecindeki rolüne de değinen Ekmen, "Bu tip süreçler için adeta yaratılmış bir insandı. Müzakere, arabuluculuk ve kriz yönetimi becerileri ona Yaradan'ın bir armağanıydı. O şimdi yok ama geride bıraktığı tanıklık ve birikim bizim için çok kıymetli" ifadelerini kullandı.
"Modern zaman evliyası gibi uğurlandı"
Ekmen, Önder'in hastane sürecinde her kesimden insanın onu görmek için geldiğini, hastane kafeteryasının adeta bir "Barış agorası"na dönüştüğünü belirterek, "Bu ilgi, onun kişiliğini aşan bir biçimde toplumsal barışa olan özlemin bir tezahürüydü. Vefatıyla dahi sürece hizmet etti diyebiliriz" diye konuştu.
"Yarım kalan şiiri tamamlama zamanı"
Önder'in Meclis kürsüsünden okuduğu Asaf Halet Çelebi şiirini hatırlatan Ekmen, "Şimdi onun eksik kalan son şiirini tamamlama, yarım kalan barış çabasını yeşertme zamanı" diyerek konuşmasını tamamladı.
