Dinçer, ayrıca Akkuyu Nükleer Santrali’ne de değinerek, tesisin bir “özerk bölge” gibi yönetildiğini, milletvekillerinin bile içeri giremediğini ve nükleer atıklar ile olası bir sızıntı konusundaki belirsizliğin Mersin halkında büyük endişe yarattığını dile getirdi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Talat Dinçer, hem yerel esnafın yaşadığı ekonomik zorlukları hem de Mersin için hayati önem taşıyan Akkuyu Nükleer Santrali (NGS) hakkındaki endişeleri Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıdı. Dinçer, yaptığı açıklamada, Mersin’in ekonomik ve çevresel güvenliği konularında Bakanlıkların şeffaflık ve sorumluluk alması gerektiğini vurguladı.
Esnafın Yüksek Fatura ve Altyapı Sorunları
Milletvekili Dinçer, esnafın uzun çalışma saatlerine rağmen gelir gider dengesini kurmakta zorlandığını belirterek, artan enerji maliyetlerini eleştirdi. Dinçer, enerjiye bağımlı yaşayan esnafın eskiyen altyapı nedeniyle de mağdur olduğunu söyledi:
"Esnafımız 18 saat çalışıyor, enerjiye bağımlı yaşıyor, ama dağıtım hatları yenilenmiyor, trafolar patlıyor, faturalar kabarıyor" dedi.
Dinçer, kesintisiz ve kaliteli enerji tedarikinin esnafın ekonomik sağlığı için temel bir gereklilik olduğunu, ancak Mersin’deki enerji altyapısının bu ihtiyaca cevap vermekte yetersiz kaldığını belirtti.
Akkuyu Santrali Hakkında Ciddi Endişeler
Dinçer’in açıklamasının ikinci ve daha kritik bölümünü ise Akkuyu Nükleer Santrali oluşturdu. Santralin yönetim yapısını ve şeffaflık eksikliğini eleştiren Dinçer, tesisi "özerk bölge" olarak tanımlayarak, siyasetçilerin bile denetim amaçlı giriş yapamadığını ifade etti.
Milletvekili, bu durumu Rusya’nın kendi toprakları dışında ilk kez böyle bir alana sahip olmasıyla ilişkilendirerek, Mersin halkının büyük bir tedirginlik içinde olduğunu aktardı. Başlıca endişe konularını nükleer atıkların yönetimi ve olası bir sızıntı durumundaki sorumluluk mekanizması oluşturuyor:
"Akkuyu Nükleer Santrali ise adeta 'özerk bölge' gibi… Biz bile içeri giremiyoruz! Rusya’nın kendi toprakları dışında ilk kez böyle bir alanı var. Mersin halkı tedirgin, nükleer atıklar ne olacak? Olası bir sızıntıda kim sorumluluk alacak?" sorularını yöneltti.
Dinçer, bu hayati sorulara cevap vermenin, yani Akkuyu'nun işletilmesi ve güvenliği konularında halkı tam ve şeffaf bir şekilde bilgilendirmenin, ilgili Bakanlığın en temel görevi olduğunu vurguladı. Dinçer, halkın endişelerinin giderilmemesi durumunda nükleer santrale olan toplumsal güvenin sağlanamayacağını da sözlerine ekledi.
