Ekmen, İYİ Parti Grubu’nun önergesini desteklediklerini belirterek, “Sayın Ayyüce Türkeş Taş’ın da ifade ettiği gibi, sermaye piyasalarında son dönemde artan manipülasyonlar hakkındaki araştırma komisyonu hem milyonlarca küçük yatırımcının yaşadığı mağduriyetin hesabının sorulması hem de bundan sonrası için korunmaları açısından kritik önemdedir. Böyle bir sorgulama finansal güven ve istikrarın kurumsal olarak sağlanması için de önemli bir adımdır. Bugün Borsa İstanbul’da gördüğümüz tablo, ekonomideki kurumsal çöküşün en görünür örneklerinden biridir. Tasarrufunu korumaya çalışan milyonlarca vatandaşımız ne yazık ki devlet tarafından yeterince korunmamaktadır. İMKB’nin güvenilir, şeffaf, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir piyasa olduğunu söyleyemeyiz. her zaman olduğu gibi, en büyük zararı yine küçük yatırımcı görmektedir” açıklamasında bulundu.

Mersin tekstil sektörü Akdeniz Fuarı’na hazırlanıyor
Mersin tekstil sektörü Akdeniz Fuarı’na hazırlanıyor
İçeriği Görüntüle

Hisseler Kısa Sürede Ralli Yaptıktan Sonra Dramatik Düşüşler Yaşıyor

Hisselerdeki orantısız artışlara dikkat çeken Ekmen, “Bir hisse senedi, 15 Nisan-21 Kasım tarihleri arasında tam %1.554 arttı. Türkiye ekonomisinin mevcut durumu ortadayken, bu hisseyi böyle bir değer artışına götürecek herhangi bir reel varlık ya da şirket değeri yükselişi yok. Peki bu %1.554’lük artışı nasıl açıklayacağız? Bir diğer hisse, bu yılın Nisan-Mayıs ayları arasında yalnızca 45 gün içinde %1.027 arttı. Üçüncü bir hisse ise çok kısa bir sürede %1.108 oranında yükseldi. Bu rakamlar kulağa sıradan gibi gelebilir ama aslında iki-üç aylık dönemlerde 15 katı bulan fiyat artışlarından bahsediyoruz. Üstelik aynı hisseler zirve yaptıktan sonra dramatik düşüşler yaşadı. Örneğin, bu hisselerden biri sadece üç ay içinde %72 değer kaybetti. Yani bir vatandaşımız bu hisseyi zirve döneminde satın aldıysa, yalnızca bir ay sonra 100 lirası 28 liraya düşmüş demektir. Bir başka örnekte ise bir hisse senedi sadece bir hafta içinde %60 değer kaybetti. Tüm bunlar, piyasada etkin bir denetim mekanizmasının olmamasının sonucudur. Piyasa bozucu işlemlere zamanında ve kararlı bir müdahale yapılmamakta, manipülasyonlara karşı küçük yatırımcı korunmamakta ve bilgi eşitsizliğini giderecek adımlar atılmamaktadır. Bu tabloda küçük yatırımcı resmen dolandırılmaktadır” açıklamasında bulundu.

Damla Konut Halka Arzında %35’lik Çöküş Dramatik

Halka arzlara da dikkat çeken Ekmen, “Yakın zamanda büyük bir tantanayla halka arz edilen, ‘Herkes ev sahibi olacak’ sloganıyla tanıtılan Emlak Gayrimenkul’un Damla Konut hissesinin bir ay içinde %35 değer kaybettiğini piyasayı izleyen herkes gördü. Bu örnek bile, olup bitenin ne kadar ciddi olduğunu göstermeye yeterlidir. Diğer halka arzlardaki şişkin fiyatlar, kısa vadeli sert fiyat dalgalanmalarının ayrıntılı biçimde incelenmesi şarttır. Ancak böyle bir incelemenin ardından, Merkez Bankası Başkanı’nın hayıflandığı, yastık altında tutulan 500 milyar dolarlık altının piyasalara güvenilir bir şekilde aktarılmasının önü açılabilir” dedi.

Kaynak: Haber Merkezi