Ekmen konuşmasında; görev başında şehit edilen Aybüke Yalçın’ı, sınıfta ders anlatırken hayatını kaybeden Fatih Ormancı, Özgür İken ve Sadık Tertemiz gibi öğretmenleri anarak, “Evlatlarımıza eğitim verme yolunda hayatını kaybeden, şehit olan bütün öğretmenlerimizi rahmetle anıyoruz. Çocukların yüreğine dokunan, bir toplumun kaderini değiştiren tüm öğretmenlerimizi bir kez daha minnetle yâd ediyoruz. İlkokulu Batman Cumhuriyet İlkokulu'nda okudum. Dersimize üç ay üst üste giren bir öğretmenimizi hatırlamıyorum o zamanki şartlar nedeniyle ama o dönemden zihnimde iz bırakan başta Aliye Sarımaden Öğretmenim olmak üzere, Mehmet Öğretmenim ve diğerlerini ben de buradan minnetle anıyorum” dedi.
Kutlamalar Güzel ama Gerçek Sorunlarla Yüzleşmemiz Gerekiyor
Öğretmenlerin sorunlarına değinen Ekmen, “Kutlamalar, çiçekler ve iyi dilekler güzeldir ama hem eğitimin hem de öğretmenlik mesleğinin gerçek sorunlarıyla yüzleşmemiz gerekiyor. Okullarda güvenliği sağlayamadığımız, mesleğe kabulde liyakatli ve adil bir sistem kurmadığımız müddetçe 24 Kasım sadece sembolik bir gün olarak kalacaktır. Son bir yıl birçok örnekle bize şunu hatırlattı ki okullarımız güvenli değil. Öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz maalesef iyi korunmuyor: İstanbul’da bir müdür öğrencisi tarafından vurularak hayata veda etti. Manisa’da bir veli çocuğunun başarısızlığı nedeniyle öğretmeni darp etmeye kalktı. Denizli’de iki öğretmen sadece görevlerini yaptıkları için bıçaklı saldırıya uğradı. Kocaeli’nde bir ana okulu öğretmeni veliyle tartıştığı için beyin kanaması geçirdi. Samsun’da okuldan uzaklaştırılan bir öğrenci öğretmenini bıçakladı. Konya’da bir rehber öğretmeni okulda silahla öldürüldü. Van’da iki öğretmen bıçaklandı, Sakarya’da bir öğretmen yumruklandı. Yılda bir gün çiçeklerle andığımız öğretmenlerimizin güvenliğini sağlayamıyoruz” açıklamasında bulundu.
İstismar Vakaları Güvenlikle Bağlantılı Kritik Bir Sorun Haline Geldi
Ekmen, son yıllarda güvenlik sorunu ile bağlantılı olarak istismar vakalarının da arttığını vurgulayarak, “Her okulda profesyonel güvenlik, denetimli giriş-çıkış ve bu tip olaylara karşı caydırıcı bir yaptırım sistemi koyarsak öğretmenlerin mesleklerini layıkıyla yapmalarını sağlayabiliriz. Oysa, hiçbir okulda devlet tarafından görevlendirilmiş tek bir güvenlik görevlisi yoktur. Okul aile birlikleri velilerden üçer beşer para toplayarak güvenlik görevlisi tutmaya çalışıyorlar, onun da sürdürülebilir bir yönü yoktur. Tek bir güvenlik görevlisinin bugün sigortayla birlikte maliyeti 45-50 bin lirayı bulmaktadır. Son yıllarda bu güvenlik sorunuyla bağlantılı bir de istismar vakalarımız var. İstanbul’da 15 öğrencinin yıllarca istismar edildiği soruşturma ve yargılamalarla ortaya çıkıyor. Kocaeli’nde 6 çocuğun sınıf içinde tacize uğradığı tespit ediliyor. Bursa’da bir öğretmen öğrencisini taciz etmeye kalkıyor; maalesef kötü bir örnek olarak karşımıza çıkıyor. Konya’da 15 yaşındaki, Antalya’da ise 19 yaşındaki bir öğrenciye yönelik taciz nedeniyle bir öğretmen dört yüz altmış beş yıl hapse mahkûm ediliyor. Tüm bu vakalar gösteriyor ki taciz meselesi yalnızca bireysel bir sorun değil, aynı zamanda güvenlikle doğrudan bağlantılı kritik bir mesele haline gelmiştir” ifadelerini kullandı.
Liyakat Yoksa Eğitim de Yok
Ekmen, “Mesele yalnızca güvenlik ve istismar değildir. Mülakatlar, siyasi tercihlerle yapılan atamalar ve keyfi uygulamalarla yürütülen idari sistem, binlerce öğretmenin emeğini heba etmektedir. Liyakat olmayınca adalet de olmuyor; adalet olmayınca saygınlık da olmuyor. Saygınlığın olmadığı bir yerde ise eğitim sistemi sağlıklı şekilde yürütülemiyor. Geçtiğimiz yıl yapılan sınavlarda, özellikle komisyonlar arası dengesizlik nedeniyle mülakatta elenen ve seslerini Cumhurbaşkanı’na duyurmaya çalışan öğretmenlerin haklı talepleri duyulmalıdır. Bu öğretmenlerimizin bir an önce ek atama kadrosuyla göreve başlatılması gerektiğini ifade ediyoruz” dedi.
