Retinadaki damar tıkanıklıklarının çoğu zaman belirti vermeden ilerlediğini ve bu durumun kalıcı görme kayıplarına neden olabileceğini vurgulayan Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nursal Melda Yenerel, "Gözün net görme işlevini gerçekleştiren retina, sağlıklı bir kan dolaşımı için atar ve toplardamarlara ihtiyaç duyar. Bu damarlardan birinde yaşanan tıkanıklık ise özellikle ileri yaştaki bireylerde ciddi görme sorunlarına neden olabilir" açıklamasını yaptı.
Ağrısız ve ani gelişen görme kayıplarına dikkat çeken Prof. Dr. Yenerel, bu durumun genellikle retina damar tıkanıklığına işaret ettiğini belirtti. Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi'nde görev yapan Prof. Dr. Yenerel, “Atar damar tıkanıklıkları nadir görülse de etkileri daha yıkıcıdır; buna karşılık toplardamar tıkanıklıkları daha sık rastlansa da görme sağlığı açısından ciddi riskler taşır” dedi.
“Retina Sağlıklı Olmadan Görme Kalitesi Olmaz”
Retina damarlarındaki tıkanıklığın bu hassas yapıyı doğrudan etkilediğini belirten Prof. Dr. Yenerel, “Atar damar tıkanıklıkları nadir ama daha ciddi; toplar damar tıkanıklıkları ise daha sık görülüyor. Her ikisi de görmeyi ciddi şekilde tehdit edebilir. Göz damar tıkanıklıklarının en sık nedenlerinin başında ilerleyen yaş, hipertansiyon, diyabet ve damar sertliği geliyor. Genç yaşta görülen vakalarda ise mutlaka pıhtılaşma bozukluklarının araştırılması gerekiyor" şeklinde konuştu.
“Tıkanıklığın Yeri, Görme Kaybını Belirliyor”
Görme yetisinin ne ölçüde etkileneceğinin, tıkanıklığın damardaki konumuna bağlı olduğunu dile getiren Yenerel, “Damar kökünde oluşan tıkanıklıklar daha ağır tabloya neden olurken, dal tıkanıklıklarında hasta başlangıçta fark bile etmeyebilir. Ancak ileride göz içi kanama gibi komplikasyonlarla karşılaşabiliriz” ifadelerini kullandı.
“Kesin Tanıda Görüntüleme Yöntemleri Şart”
Prof. Dr. Yenerel, teşhis sürecinde klasik göz muayenesinin yanı sıra gelişmiş görüntüleme tekniklerinden faydalandıklarını belirterek, “OCT ve göz anjiyosu ile tıkanıklığın yeri ve etkileri net şekilde görülüyor. Bu sayede uygun tedavi planı belirlenebiliyor. Göz damar tıkanıklığında tedavinin çoğu zaman göz içi enjeksiyonlar ile yapılıyor. Hastaların sabırlı olması çok önemli. Enjeksiyonlar birkaç kez tekrarlanabilir. Anti-VEGF ya da kortizon içeren bu enjeksiyonlara ek olarak bazı durumlarda lazer tedavisi veya cerrahi müdahale de gerekebilir” dedi.