İnternet bir sektörü daha mı bitiyor?




Tarih: 14 Temmuz 2022 Perşembe 17:13




İkinci el eşyaların bireysel kullanıcılar tarafından internet üzerinden satışa sunulmasıyla birlikte Mersin Zafer Çarşı’sında yarım asra yakın bir süredir ikinci el eşya satışı yapan esnaf iş yapamaz duruma geldiğini belirtti. Ürün fiyatlarındaki yüksek artışın da son zamanlarda kendilerini olumsuz etkilediğini vurgulayan Zafer Çarşısı esnafı gazetemize konuştu.

Haber-Mehmet Çetin

 

Mersin Zafer Çarşı'nda ikinci el eşya satan dükkanlarda son zamanlarda durgunluk hakim. Bir zamanlarlar Toroslar'dan, Anamur'dan merkeze gelen müşterilerin eşyaları kamyondan indirmeden kapış kapış aldığını anlatan Zafer Çarşısı esnafı, son zamanlarda kepenk indirme noktasına geldiklerini vurguladı. Gazetemize konuşan Zafer Çarşısı esnafı, özellikle bireysel kullanıcılar tarafından ikinci el satış sitelerinde gerçekleştirilen ürün alış-satışının son yıllarda işlerini sekteye uğrattığını kaydederken, son yıllarda ürünlere gelen yüksek fiyat artışlarının da kendilerini zora soktuğunu söyledi.

 

SPOTÇULAR KEPEK İNDİRME NOKTASINDA

Mersin'in merkezinde yıllardan bu yana alışverişin cazibe merkezi konumunda bulunan Zafer Çarşısı'nda iş yapan esnaf eskiyi mumla arar noktaya geldi. Elektrikten konfeksiyona pek çok sektörde ürünün satıldığı Zafer Çarşısı'nda ikinci el eşya satışı yapan dükkanlar ise ikinci el satış sitelerinin çoğalmasıyla birlikte şu günlerde kapanma noktasına geldi. Bireysel kullanıcılar son yıllarda ikinci el ürünlerini farklı isimlerle açılan ikinci el satış sitelerinde satışa sunmaya başladı. Alıcıların da aynı sitelere yönelmesiyle Zafer Çarşısı'nda ikinci el ürün satan dükkanlar eski cazibesini yitirmeye başladı.

 

"İNTERNETTEN SATIŞ OLAYI BİZİ ÇOK SEKTEYE UĞRATTI"

Zafer Çarşısı'nda yaklaşık 50 senedir spotçuluk yaptığını belirten Hüseyin Donuk, "İnternetten satış olayı bizi çok sekteye uğrattı. Çünkü önüne gelen ürününü ikinci el satış sitelerine atıyor. Alırken de satarken de orayı kullanıyor. Halbuki ikinci el satış sitelerindeki ürünlerin hiçbiri garantili değil. Yani göründüğü gibi değil. Gösteriyorlar, gidiyorsun, alıyorsun. Sıkıntılı çıkıyor. Ama bizde o yok. Bizde aldığın zaman herhangi bir sorun olduğu zaman biz bakıyoruz. Garanti veriyoruz. Ama ikinci el satış sitelerinde o yok. Aslında devletin buna bir çare bulması lazım. Esnafları da sekteye uğratıyor. Her şey oradan satılıyor. Sıkıntılı. Üçkağıtçılar da var orada. İnsanları kandıran kişiler de var. Devlet büyüklerimiz buna bir çare bulsa çok iyi olur" dedi. Dükkanı babasından devraldığını vurgulayan Donuk, " Babamdan sonra biz devraldık. Devam ediyoruz. Ama şu anda eski işleri arıyoruz.

Eskiden daha hareketli, daha bereketliydi. Daha uygun olduğu için herkes gelip rahat rahat alışveriş yapabiliyordu. Ama şu an her şey pahallı oldu" dedi.

 

"YILLARDIR BURADA OLDUĞUMUZ İÇİN BURAYI BIRAKAMIYORUZ"

Sıfır ürünlerin pahalanmasıyla birlikte ikinci el ürünün de pahalandığını vurgulayan Donuk, "Malzeme pahalanınca hepsine yansıyor. Tamir parası da pahalanıyor. Pahalı olduğu zaman biz de satamıyoruz. Millette geçim sıkıntısı da var. Ucuz olsa bizim için daha iyi. Daha çok satsak sürümden kazanırız. Ama şu anda o durumumuz yok. Sıfırla arasında illa ki fark var ama eskisi kadar yok. Eskiden daha çoktu, şimdi azaldı. Hemen hemen yeni fiyatına oluyor. Ürün bulmakta da zorlanıyoruz. Fabrikalar da eskisi gibi fazla üretmiyor. Onun da sıkıntısı var ama yapacak bir şey yok. Yıllardır burada olduğumuz için burayı da bırakamıyoruz. Burada da yapamıyoruz. Ortalama yüzde 10-15 kazanıyorum. Mesela 1000 liralık bir üründe 100-150 lira para kazanıyoruz. Fazla kazanamıyoruz da. Çünkü bunun nakliyesi kazandığımızdan fazla. Getirirken nakliye veriyoruz bir de gönderirken müşteri nakliye parası vermiyor, bizden istiyor. O da bizden çıkıyor. Nakliyeciler bizden iyi kazanıyor" diye konuştu.

 

"SİFTAH ETMEDEN DÜKKAN KAPATIYORUZ"

Vatandaşın alım gücünün düşmesiyle birlikte iş yapamaz noktaya geldiklerini vurgulayan Donuk, "Çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, buzdolabı, LCD televizyonlar, eski tüplü televizyonlar bize geliyor. Eski tüplü televizyonlar hala devam ediyor. Alan var. Çünkü insanların çoğu fakir. Herkes göründüğü gibi zengin değil. Hala tüplü televizyon satıyoruz. Fiyatları soruyor, 'çok pahalı' diyor müşteri. Halbuki çok pahalı değil ama artık vatandaşın alım gücü azaldığı için çok pahalı geliyor. Esnafın işi hakikaten zor. Hem alım gücü azaldı hem senin alım gücün azalıyor. Siftah etmeden dükkan kapatıyoruz. Bakmakla yükümlü olduğumuz çoluk çocuğumuz var. Üniversite okuyan çocuğumuz var. Bunları yetiştirmek zor. Kendimizden kısıyoruz. Sosyal hayatımız yok. Ayda yılda bir gezmeye gidiyoruz. Denize daha bir kere gittim. O da bayramda tesadüfen gittim. Belki yaz bitene kadar bir kere daha gideriz, bir daha gidemeyiz" ifadelerine yer verdi.

 

"İKİNCİ ELLE SIFIR ARASINDA DA HİÇBİR FİYAT FARKI KALMADI"

Zafer Çarşısı'nda 25 yıldır sandık odası işiyle uğraştığını belirten Hasan Yılmaz, "Artık 2'nci el diye bir şey de kalmadı. Herkes internet üzerinden kendi ikinci el ürününü satıyor. Biz üretime geçtik.

İkinci elle sıfır arasında da hiçbir fiyat farkı kalmadı. Millet sandık odasına uygun almıyorlar diye vermekten vazgeçti, herkes artık internetten kendisi satıyor. Sandık odaları da artık üretime geçti.

İster istemez ikinci elde de artış var ama millet artık ikinci ele daha fazla rağbet ediyor. Bu yüzden sandık odası işletenler de doğru düzgün iş yapamıyor. Üretim yapıyor, üretimin de imalatını yapamıyor şu an. Malzemeler almış başını gidiyor. Neymiş, dolar artmış. Dolar arttı denildikçe bunlar da artırıp duruyor. Bizde de ustalar böyle oturuyor, herkes böyle oturuyor. Her taraf bomboş.

İkinci elde en yüksek sattığımız ürün, tanesi 1000 liradan çekyat. Ama alan yok" dedi.

 

"3 GÜNDÜR KASAYA GİREN PARA YOK"

İnsanlarda ürün alacak para olmadığına dikkat çeken Yılmaz, "İş yok. Dükkanın kasa defterine bakın, 3 gündür kasaya giren para yok. Geliyoruz, dükkanı açıyoruz, selamlaşıp akşam da 'hayırlı işler arkadaşlar' deyip gidiyoruz. Buradan şu an 6 kişi ekmek yiyor. Çok şükür Allah bir şekilde herkesin karnını doyuruyor ama ister istemez her ay gün geçtikçe eksiye gidiyor. Yani bankadan kredi, kredi kartından kredi. Ondan bundan devam ettirmeye çalıştıkça o kadar eksiye gidiyor. Vatandaş da geliyor isyan ediyor. 'Bu, bu kadar pahalı değildi, geçen ay geldiğimde böyle değildi' diyor. Ben dün aldığım malzemeyi bugün aynı fiyattan alamıyorum. Vatandaşa da anlatamıyoruz" diye konuştu.

 

"HAFTAYA BURADA KEPENGİ KAPATIP GİDEBİLİRİZ"

Yılmaz, buzdolabı üzerinden örnek vererek ikinci el ürünün sıfır ürünün yarısı noktasına geldiğini belirterek, "İkinci eli daha ne kadar düşük fiyata alırlarsa o kadar daha çabuk bozulma riski var. Ama esnafın biraz daha ucuza satacak hali yok. Bu paraya alıyor, bunun üstüne nakliye koyuyor, bunun üstüne hamallık koyuyor, dükkana getirip temizliyor. Bunlar da hep para. Burada vergisini veriyor, kirasını veriyor, elektrik-su parasını veriyor. Bunları da üstüne koyup kar yaparak bunu satmak zorunda. Karını karşılaması için de üstüne ekliyor. Bu sefer vatandaşa fiyat beğendiremiyor. Vatandaş 'ikinci el neden bu kadar pahalı' diyor. Şimdilik yarını göremiyoruz. Sadece bugünü kurtarmaya çalışıyoruz. Yarın diye bir şey yok. Kimsenin yarını yok. Bizim de yarınımız yok. Baktın, haftaya burada kepengi kapatıp gidebiliriz. Gidişat hiç iyi değil" ifadelerine yer verdi.

 

"BEYAZ EŞYAYLA İŞİ OLMAYAN MAĞAZALAR BEYAZ EŞYA SATMAYA BAŞLADI"

Zafer Çarşısı'nda beyaz eşya işiyle uğraşan Şenol Veysenoğlu, artık daha çok sıfır ürün satışı yaptığını söyledi. Buzdolabı, televizyon, çamaşır makinesi gibi elektronik ev aletleri sattığınI belirten Veysenoğlu, "Uzun yıllardır ben bu işi yapıyorum. Bir dönem ara verim ama 7 yıldır bu dükkan aralıksız işliyor. 7 yılı da bir yana bırakalım. Burada daha eski geçmişimiz var. Bir 25 yıl önce burası çok daha farklıydı, çok daha hareketliydi. Çok da iyi iş yapıyorduk. Müşteri potansiyelimiz çok yüksekti. Büyük AVM'ler, marketler yani beyaz eşyayla işi olmayan mağazalar beyaz eşya satmaya başladı. Bizim işlerimizi bayağı kırdı" dedi.

 

"ŞU AN GEÇMİŞ YILLARI DAHA ÇOK ARAMAYA BAŞLADIK"

Ürün fiyatlarındaki yüksek artışlarla zor günler geçirdiklerini sözlerine ekleyen Veysenoğlu, "Öyle bir fahiş fiyat artışı geldi ki bazen sattığımız ürünün yerini dolduramıyoruz. Buzdolabı üzerinden örnek veriyorum. Ben 8 bin liraya sattığım bir dolaptan 300 lira kazancım olurken, 900 lira zam geldiğini duyuyoruz. 300 lira karla sattım, 900 lira üstüne koyup toptancıdan tekrar aldım. Sözde 300 lira kar ettim ama aslında 600 lira zarar ettim. Malım yerinde kalsaydı 900 lira kazanacaktım. Ama biz satmazsak işimizi döndüremeyiz. Şu an geçmiş yılları daha çok aramaya başladık. Çünkü insanların alım gücü azalmış durumda. Yani ikinci ellere yönelmesinin sebebi de budur. Yoksa bugün ikinci el mi almak istersiniz, sıfır mı? Tabii ki sıfırı almak istersiniz. Ama bütçe yetmediği zaman bunu 7 bin liraya alacağıma diğerini 3,5-4 bin liraya alırım dersiniz" diye konuştu.

 

"ESKİDEN KREDİ KARTI BORCUMUZ YOKTU"

Veysenoğlu, esnafın kredi borçlarıyla boğuştuğuna da dikkat çekerek, "Bu gidişat hiç iyi değil. Çünkü zamlar devam ediyor. Dolar düşse de devam ediyor çıksa da devam ediyor. Eskiden hiçbir esnafın bankalara borcu yoktu, kredi kartları yoktu. Şu anda kredi kartları hepimizin cebinde. Şimdi kredi kartlarına bağımlı kaldık. Eskiden kredi kartı borcumuz yoktu, hep nakit parayla dönerdik ve buradaki sirkülasyon çok güzeldi. Şu anda satış yapmakta zorlanıyoruz" ifadelerine yer verdi.

 

 


Etiket:

 
  GÜNCEL
 
 
  SOSYAL MEDYA

 
 
  GAZETEMİZ

 
  BASIN İLAN
 
 
  HAVA DURUMU
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. cukurovagazetesi.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. cukurovagazetesi.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA