Son dönemde özellikle gençlerde ani kardiyak ölümlerinin arttığını belirten Toros Devlet Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Pelin Özçelik, “Genç yaşta gerçekleşen ani ölümler, sadece bireysel trajediler değil, toplumsal bir farkındalık sorunudur. Kalp hastalıklarının sadece ileri yaşların problemi olduğu düşüncesi, artık değişmeli. Unutmayın kalp, bazen hiç uyarı vermeden durabilir. Onu dinlemek, belki de bir hayat kurtarır” ifadelerine yer verdi.
Toros Devlet Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Uz. Dr. Pelin Özçelik, son dönemde artan ve ciddi anlamda ölümlere neden olan kalp krizlerinin, genç yaşlardaki insanları daha çok tehdit ettiğini söyleyerek özellikle gençleri uyardı. Günümüzde spor salonlarında, kampüslerde, konserlerde ya da sıradan bir yürüyüş sırasında hayatını kaybeden genç bireylerin hikâyeleriyle karşılaşmanın olağan hale geldiğini belirten Özçelik, “Genç yaşta görülen bu ani ölümlerin ardında çoğu zaman fark edilmemiş bir kalp hastalığı yatıyor. Ani kardiyak ölüm, genellikle önceden bilinen bir hastalık olmaksızın, dakikalar içinde gelişen ve çoğu zaman ölümle sonuçlanan bir kalp durması durumudur. Gençlerde bu durumun en yaygın nedenleri şunlardır. Hipertrofik kardiyomiyopati (HKM); Kalp kasının genetik olarak kalınlaşmasıyla ortaya çıkar. Genellikle belirti vermez ancak ani ölüme neden olabilir. Aritmojenik kardiyomiyopati; Kalp kasının yağ ve bağ dokusuyla yer değiştirmesi sonucu ritim bozukluğu gelişebilir. Uzun QT sendromu, brugada sendromu gibi kalıtsal ritim bozuklukları. Doğumsal koroner arter anomalileri. Bu hastalıklar çoğu zaman dışarıdan fark edilmez, rutin muayenelerde dahi gözden kaçabilir” diye konuştu.
“Pre-workout’ ürünler, bilinçsiz tüketildiğinde kalp sağlığını tehdit edebilir”
Özçelik, modern hayatını getirdikleri de risk faktör oluşturduğunu söyleyerek, “Genç yaşta kalp durması sadece genetik sebeplerle değil, bazı dış etkenlerle de tetiklenebilir. Aşırı ve kontrolsüz fiziksel efor, özellikle bilinmeyen kalp rahatsızlığı olan bireylerde ritim bozukluklarına yol açabilir. Enerji içecekleri, kalp hızını ve tansiyonu yükselterek ritmi bozabilir. Stres, uykusuzluk, yetersiz beslenme gibi yaşam tarzı faktörleri kalbi zorlar. Anabolizan maddeler ve bazı takviyeler, kalp kası üzerinde toksik etki oluşturabilir. Spor salonlarında yaygın olarak kullanılan protein tozları ve bazı ‘pre-workout’ ürünler, bilinçsiz tüketildiğinde kalp sağlığını tehdit edebilir. Bunların riski de şunlardır. Kalp ritmini bozabilecek uyarıcı maddeler içerebilir. Böbrek yükünü artırarak dolaylı olarak kalbi zorlayabilir.
Piyasadaki bazı ürünler steroid benzeri maddeler içerebilir ve kalp kasına toksik etki gösterebilir. Kan basıncını yükseltici etkileri nedeniyle hipertansiyon ve kalp krizi riskini artırabilir. FDA onayı olmayan, internetten kolayca temin edilen bu ürünlerin içerikleri çoğu zaman belirsizdir” ifadelerini kullandı.
“Toplumsal bir farkındalık sorunudur”
Kalbi korumanın 5 altın kuralı olduğunun altını çizen Özçelik, “Aile öyküsünü ciddiye alın. Genç yaşta ani ölüm öyküsü varsa mutlaka kardiyolojik değerlendirme yapılmalı. Spor öncesi tarama önemli. Özellikle lisanslı sporcularda EKG, EKO ve efor testi standart hale gelmeli. Enerji içeceklerinden uzak durun. Kalp ritmini etkileyen bu ürünler genç bireylerde tehlikeli olabilir. Beslenmenizi doğal tutun. Takviye yerine dengeli, protein açısından zengin doğal besinler tercih edilmeli. Kalp sağlığı eğitimi yaygınlaştırılmalı. Gençlere temel yaşam desteği (CPR) eğitimi verilmesi ani durumlarda hayat kurtarır.
Genç yaşta gerçekleşen ani ölümler, sadece bireysel trajediler değil, toplumsal bir farkındalık sorunudur. Kalp hastalıklarının sadece ileri yaşların problemi olduğu düşüncesi, artık değişmeli. Unutmayın kalp, bazen hiç uyarı vermeden durabilir. Onu dinlemek, belki de bir hayat kurtarır” şeklinde konuştu.