Adana’da subay olma hayalini kurarken Wilson Hastalığı (WH) nedeniyle karaciğeri iflas eden 25 yaşındaki Gülbiye Serçe, annesinden alınan karaciğerle hayata döndü. Serçe, "Herkesi organ bağışına davet ediyorum. Çünkü ben ve benim gibi hastaların umutları, hayalleri ve gelecek hedefleri var" dedi.
Çukurova Üniversitesi Adana Meslek Yüksekokulu Bilgisayar Programcılığı Bölümü öğrencisi olan Serçe, subaylık sınavını kazandığı sırada görme sorunları, kas zayıflığı ve konuşma bozukluğu gibi sağlık problemleri yaşamaya başladı. Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan tetkiklerle Wilson Hastalığı teşhisi konan genç kızın karaciğeri kısa sürede iflas etti ve hem üniversite hem subaylık hayalleri ertelendi.
Kadavradan organ bekleme listesine alınan Serçe’ye uzun süre uygun organ bulunamayınca, Karaciğer Nakli Sorumlu Cerrahı Prof. Dr. Süleyman Çetinkünar tarafından annesi Asile Serçe’den (54) alınan karaciğer nakledildi.

“Annem bana ikinci defa hayat verdi”
Ameliyat sonrası sağlığına kavuşan Gülbiye Serçe, kontrolleri sırasında organ bağışının önemine değindi. Serçe, "Subaylık, en büyük hayalimdi. Üniversitede bilgisayar programcılığı okurken aynı zamanda subaylık sınavını kazanmıştım. Ancak sağlık sorunlarım nedeniyle ikisini de ertelemek zorunda kaldı. 2019'dan bu yana bu hastalıkla mücadele ediyordum. Yürüyemiyor, konuşamıyor, yemeğimi dahi annemin yardımıyla yiyordum. 5 ay önce ameliyat oldum. Annem bana ikinci defa hayat verdi. Ona çok teşekkür ediyorum. Buradan herkesi organ bağışına davet ediyorum. Çünkü ben ve benim gibi hastaların umutları, hayalleri ve gelecek hedefleri var" diye konuştu.
Nakil Cerrahından organ bağışı mesajı
Prof. Dr. Süleyman Çetinkünar, kadavra bağışı beklediklerini ancak Serçe’nin durumunun kritikleşmesi nedeniyle canlı vericiden karaciğer naklinin zorunlu olduğunu belirtti. Prof. Dr. Çetinkünar, "Ülkemizde bağış sayılarının azlığı nedeniyle maalesef zorunlu olarak canlı vericili karaciğer nakillerine yönelmiş durumdayız. Ben tüm organlarını bağışlamış bir nakil cerrahı olarak söylüyorum; bu organlar çürüyeceğine başka insanların hayatlarına dokunmak için çok büyük bir motivasyon kaynağı olabilir. Organ bekleyen binlerce insana hayat ışığı olunabilir. Artık Sağlık Bakanlığımızın yaptığı son çalışmayla vatandaşımız, e-Devlet üzerinden de rahatlıkla organ bağışında bulunabiliyor" dedi.
Organ bağışı Türkiye’de düşük seviyede
Prof. Dr. Çetinkünar, Türkiye’de organ bağışının gelişmiş ülkelerin oldukça gerisinde olduğunu vurguladı. "2025’in ilk 11 ayında yaklaşık 1.850 beyin ölümü gerçekleşti. Ancak sadece yüzde 22’sinde aile izni çıktı. Yüzde 80’i kullanılamazken, yaklaşık 400 kadavradan alınan organ başka bir hayat için kullanılabildi. Her yıl 25 bin böbrek ve 2 bin 500 karaciğer bekleyen hastamız var. İnancımız ve tıbbi bilgiye göre, toprağa girdiğimizde organlarımız kalmıyor. Bağışlayarak yeni bir hayatın umudu olabiliriz" ifadelerini kullandı.





