KARNE – AİLE

Bütün çocukların apayrı bir bekleyişe, bir heyecana kapıldığı karne günü...

Öncelikle her çocuk kendince özeldir! Eğitim öğretim dönemleri boyunca aldıkları başarılı başarısız karneler onları tam anlamıyla ne derece zeki, nelerde başarılı olup olmadıklarını göstermez. Her çocuğun öğrenme süresi, öğrenme şekli aynı olmayabilir. Aynı okul, aynı sınıf, aynı hocalardan ders alan çocuklar farklı derecelerde başarı gösterirler. Bunun ilk sebebi öğrencinin öğrenme ölçütleri olsa da ikinci sebep aile, yaşam şartları ve yaşadığı ortamdır. Bu yüzden karneleri çocuğunuzun başarı ve başarısızlıkları olarak görmek yerine karneden yola çıkarak çocuğunuzun eksiklerini tamamlamaya sorunun neyden kaynaklandığına en güzel şekilde çözme yollarını aramak en doğrusu. Genelde başarısız karnelere ailelerin ve çevrenin yaptığı olumsuz yorumlar çocuklar üzerinde kalıcı izler bırakabiliyor. Çevreden ziyade daha çok ailelerin tutumu önemlidir. Aileler çocuklarına ne olursa olsun dayanak olmalıdır. Başarılarından çok başarısızlıklarında yanında duran bir aileye ihtiyaçları vardır. Başarısızlıklarını başarıya dönüştürme yolunda en büyük etki ailenin göstermiş olduğu doğru çabadır. Ailelerin çocuklarına karşı sergilemiş oldukları olumsuz tutum ve davranışları çocuğun düzeleceği düşüncesiyle yapsa da bu tam tersi çocuğun ailesinden uzaklaşmasına işlerin daha da kötü bir hal almasına sebep olur.

Aileler çocuklara karşı hangi davranışlardan hangi hatalardan kaçınmalı? İlk olarak sözlü şiddetten kaçınmalı! Çocuklara ilk olarak gösterilen sözlü şiddet çocuğun özgüvenini kaybetmesine, başka şeylerden olumsuz tepki göreceğini düşünerek geri durmasına sebep olabilir. Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır derler ya, sizde çocuğunuzun başarısını tatlı bir dille ortaya çıkarmayı deneyin.

İkinci olarak ceza vermek! Çocuğun üstüne düşen sorumluluğu, yapması gerekeni ceza verilerek yaptırılmaması gerekir. Bu doğru ve kalıcı bir çözüm değil. Bir süre sonra çocuk bir şeyler yapmaktansa cezaya razı gelir ve bu alışkanlık haline gelerek artık onun için ceza zor bir durum olmaktan çıkar. Çocuğa düşük notlarındaki rolü doğru bir şekilde gösterilmeli ve yanlışlarının farkına vardırmalı çözüme varılmalıdır.

Üçüncü olarak çevresiyle arkadaşlarıyla kıyaslamak! Çevresindeki insanların başarısıyla kıyaslarsanız çocuk kendini yetersiz görür ve kendine olan inancını yitirir. Buda sorunu çözmeye bile yeltenmeyecek bir kırgınlık bırakabilir çocukta. Ben zaten yapamıyorum ki dedirtir ve her şeyden geri durur. Başarmak için bir şansı olan birçok çocuğun aile ve çevresinin olumsuz yorumları davranışları, başarısızlıkta bir tek çocukları suçlamaları var olan şanslarını da kaybetmeye sebep olabiliyorlar. Çocuklara olumsuz sözcükler yöneltmekten kaçının. Onlara itham ettiğiniz şekle öyle olmamasına rağmen belki de siz sözlerinizle o hale getirirsiniz. Başarısızlıktaki sorumluluğun bütün yükünü çocuklara bırakmayın, yükü birlikte sırtlayın ki yük hafif taşınması kolay ve çözülebilir olsun.

Bir çocuğun başarıdaki en büyük ihtiyacı ailesidir.