Haber-Mehmet Çetin
14 Mayıs tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanı ve 28.Dönem Milletvekili Seçimleri için sayılı günler kala Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Lideri Kemal Kılıçdaroğlu beraberinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile birlikte Mersin'e geldi. Eski Tevfik Sırrı Gür Stadyumu yanın düzenlenen miting dün saat 13.30'da başlarken alanı dolduran binlerce Mersinli, Kılıçdaroğlu ve Yavaş'ı dinlemek için akın etti.
Seçer, "Mersin hakkını alacak"
Mitinde CHP 27.Dönem Mersin Milletvekilleri, İlçe belediye başkanları, parti teşkilatları tam kadro katıldı. Miting'de ilk olarak sahneye çıkan ve konuşmasını yapan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, 14 Mayıs'a çok az kaldığını ve çok heyecanlı olduklarını belirterek şöyle devam etti, "İktidarı istiyoruz onun için heyecanlıyız. Mersin hakkını alacak, bende onun için heyecanlıyım. Türkiye hakkını alacak, sizin için heyecanlıyım. Mersin hakkını alacak. Sadece önümüzdeki günlerdeki hakkını değil geriden gelen birikmiş hakkını da alacak. Hepsini alacak, toptan alacak sana söz Mersinli hemşerim" dedi.
Seçer, "Mersin'i unuttular"
Sözlerine iktidarın Mersin'in unutulduğunu belirten Seçer, "10 ilde deprem oldu. Yanlarına Elazığ'da eklenerek 11 il afet bölgesi ilan edildi. 6 ilde depremden zarar gören iller kategorisinde destek kapsamına alındı. Mersin alındı mı? Alınmadı. Sana söz Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iktidarında Mersin hakkını alacak. Havaalanı bitti mi? Bitmedi. İki ileri, bir geri. Çeşmeli-Taşucu Oto Yolu yapıldı mı? Yapılmadı. Pamukluk barajı bitti mi? Bitmedi. Tarsus'a trafik sıkışıklığından gidemiyoruz. D400 Karayolunu yapamadılar. Size söz iktidarımızda Mersin hakkını alacak" ifadelerine yer verdi.
Seçer, "Her haneden oy istiyoruz"
2019 yılından beri gece gündüz Mersin'de çalıştıklarını ve 4 yılda kente baharı getirdiklerini ifade eden Seçer, "Uyku bize haram oldu. Yoksulumuz ile garibimiz ile beraber olduk, acılarını paylaştık, mutluluklarını paylaştık, köylünün yolunu yaptık, üretimi destekledik. Bunları bir başımıza yaptık. Azmimiz ile Mersin'e olan sevgimizle, inancımızla yaptık. Bundan sonra Mersinlilerde hakkını alacak Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı da hakkını alacak. Başkanınız olarak 4 yıldır sizinle bir kardeş gibi bir ağabey gibi sizlere hizmet ettim. Alnımın akıyla başım dik sokaklarda gezen bir başkanım. Her haneden bir isteğim var. Mersinliler bizden memnun iseniz her haneden 13. Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu için oy istiyorum. 15 Mayıs sabahı huzurlu bir Türkiye'de uyanmak isteyen herkesten, bu iktidarın karşısında olan herkesten oy istiyoruz" diyerek tamamladı.
Yavaş, "Her zaman olduğu gibi siyaseti çirkinleştirdiler"
Seçer'in konuşmasından sonra Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, sahneye gelerek Mersinlilere seslendi. Yavaş, konuşmasına 2019 yılında yapılan yerel seçimleri hatırlatarak, "Ankara'da seçime girerken o kadar çok iftira attılar ki; yapamazlar, yardımları keserler, işçileri çıkarılar, üç koyunu güdemezler derken, bugün 11 Millet İttifakı belediyesinin hiçbirinde bu söyledikleri olmadı. Kimsenin hayat tarzına karışılmadı. Ancak her zaman olduğu gibi siyaseti çirkinleştirdiler. Uzun yıllardır bu nefret siyaseti ülkemizde devam ediyor. Aslında yakışmıyor. İstanbul'da Ekrem Bey'in seçiminde, Ekrem Bey'i seçerseniz Mekke düşer Kudüs düşer. Şimdi de aynı benzer sözleri duyuyoruz" açıklamasını yaptı.
Yavaş, "İftiralar atıyorlar"
"Seçime girerken mutlaka biraz milliyetçilik sosu, birazda muhafazakarlık sosuna ihtiyaçları oluyor" diyen Yavaş şöyle devam etti, "Çünkü Ankara'da olduğu gibi, bir oğluna televizyon, bir oğluna futbol takımı alıp Ankara'nın kaynaklarını belli iş adamlarına Anka-Park gibi ucube projelere yatırılmasını, konuşulmasını istemiyorlar. Konuşulmasını istemedikleri için de seçimi kaybetmek istemiyorlar ve bunun içinde iftiralar atıyorlar. En son bir Sayın Bakan şunu söyledi, "Seçim akşamı 14 Mayıs günü seçimi kazanınca, şampanya ile kutlayanlara mı oy vereceksiniz veya sabah şükür namazı kılanları mı" diyor. Bende cevabını veriyorum. Biz Ankara'da seçimi kazanır kazanmaz, otobüsün üstüne çıktık, "Sevgili Ankaralılar rozetimiz çıkarıyoruz, biz asla zafer kazanmadık" yine aynısını söyleyeceğiz. Çünkü zafer düşmana karşı kazanılır. Bizim düşmanımız yok.Artık ötekileştirme siyaseti bitti. Herkesi kucaklayacağız diye bunun müjdesini verdik, sabah da erken saatte gittik Hacı Bayram Cami var sabah namazı şükür namazı kıldık ve bütün billboardları, "haydi bismillah başlıyoruz" diyerek görevimize başladık" şeklinde konuştu.
Yavaş, "Kim nasıl kutlarlarsa kutlasın sanane!"
İktidarın samimi olmadığını belirten Yavaş, "Eğer samimi olsalardı, her şeyden önce kim nasıl kutlarlarsa kutlasın sanane!İnsanlara daha seçilmeden karışmaya başladınız. Madem şampanyadan rahatsız oluyorsunuz; bunların bir bakanı var yolsuzluk ile itham edilmiş. Uçakta da fotoğrafı var. Tek kelime buna söz etmediler. Uçaktaki fotoğrafı da hatırlıyoruz; kocaman bir şampanya şişesini devirmiş, gözler bayılmış ve onu şu an büyükelçi yaptılar.Mevsimlik milliyetçilik, mevsimlik muhafazakarlık. Ama kaybettiler, iktidara gelirken, 'biz zenginleşmeyeceğiz, halk zenginleşecek" dediler. "Biz bir lokma, bir hırka felsefesinden geliyoruz, bizim dünya malı ile işimiz olmayacak" diyerek geldiler 2002'de, ben diyorum ki bu aileler 21 yıllık fotoğraflarını çıkarsınlar nerde oturduklarını bir hatırlasınlar ne yediklerini ne içtiklerini ne giydiklerini bir hatırlasınlar.
Yavaş, "Adaleti unuttular"
Konuşmasını sürdüren Yavaş, "Gelirken o kadar güzel süslü laflar söylediler ki, 'biz devletin malını şahsi malımızdan ayıracağız, Hz. Ömer gibi devletin işlerindeki mumu ayrı, kendi işlerimizdeki mumu ayrı kullanacağız' dediler. Şimdi devletin bütün imkanları ellerinde ve devleti kendi mülkleri sanıyorlar artık. Adaleti unuttular. Siz Adalet ve Kalkınma Partisiydiniz ne oldu? Ama bütün tuşlara aynı anda basıyorlar. Bir yandan İmralı'ya heyet gönderip, karşı tarafı teröristlik ile suçluyorlar. Bakın şimdi böyle gemileri, SİHA'ları hep yayınlıyorlar ya; 15'inden sonra bunlar yerine gidecek, görev alanına gidecek. Siz açlık, borç ve gerçek ile karşıya kalacaksınız. Yani pahalı hayat şartı ve enflasyon ile karşı karşıya kalacaksınız" diyerek tamamladı.
Kılıçdaroğlu, "Bir otoriter yönetimi demokratik yöntemler ile göndereceğiz"
Mansur Yavaş'ın konuşmasından sonra ise CHP Lideri ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu sahneye eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte çıktı ve Mersinlileri selamladı. Daha sonrasında ise konuşmasına başlayan Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi birlikte değiştireceklerini söyleyerek şöyle devam etti, "Birleşe, birleşe değiştireceğiz. Bir otoriter yönetimi demokratik yöntemler ile göndereceğiz. Türkiye'ye huzuru, bereketi, kardeşliği getireceğiz. Bu güzel ülkede hepimiz dostça yaşayacağız, bunun sözünü veriyorum sizlere. Bugün hıdrellez günü yani baharın gelişini bize müjdeliyor; bende size baharı vaat ettim, güzel baharlar gelecek diye. Beraber getireceğiz, birlikte getireceğiz, birlikte sandığa gideceğiz ve sevincimiz bütün dünya ile paylaşacağız" ifadelerine yer verdi.
Kılıçdaroğlu, "Gençler otoriter rejimi gönderecek"
Seçimlerin kazanılması durumunda vadelerinden bahseden Kılıçdaroğlu, "Çiftçilerin, Tarım Kredi Kooperatiflerine veya bankalara olan borcunun faizlerini sileceğiz. Çiftçiyi toprak ile barıştıracağız, çiftçi üretecek herkes kazanacak. Herkesin kazandığı bir Türkiye, bizim Türkiye'miz. Gençler önünüzde çok büyük bir fırsat var. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa gençler kullandıkları oy ile otoriter bir rejimi gönderecekler. 5 Milyon 300 bin genç sandığa gidecek ve Türkiye'nin kaderini değiştirecek. Herkesin kazandığı bir Türkiye'den yana olmak, herkesin huzur içinde yaşamak gençler sizin elinizde. Bu ülke size teşekkür edecek. Dünya siyasi tarihi şunu yazacak, "Türkiye'de otoriter bir rejim vardı, gençler sandığa gitti, demokratik yollar ile bir otoriter rejimi değiştirdiler"siz o zaman sadece Türkiye için değil, dünya gençliği için de örnek olacaksınız" dedi.
Kılıçdaroğlu, "Mersinliler Türkiye'nin size minnet borcu var"
Kahramanmaraş depremlerinden sonra yoğun bir göç alan Mersin'e özel bir parantez açan Kılıçdaroğlu, "Depremzedeleri en çok kucaklayan Mersinliler, size sadece benim değil, Türkiye'nin size minnet borcu var. 350 bin depremzedeyi kucakladınız. Onların dertleri ile dertlendiniz. Onların sorunlarını çözmek için oturdunuz çaba harcadınız. Dolayısıyla sadece ben değil, sadece Türkiye değil aslında dünya ya önemli bir dayanışma örneği verdiniz. 350 bin kişi geldi. Burada sizler ile birlikte yaşadı ve siz onları kucakladınız ve sorunlarının çözülmesine katkı sağladınız" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, "Depremzedelerden 5 kuruş almadan hakkını teslim edeceğim"
Depremzedeler için yapılacak yardımlardan da bahseden Kılıçdaroğlu, "Evleri yıkılan, ahırları yıkılan, işyerleri yıkılan bütün depremzedelerin evlerini, işyerlerini ve ahırlarını yapacağım ve 5 kuruş para almadan onların hakkını teslim edeceğim. Çünkü bu insanlar büyük acılar çektiler. Öyle 20 yıl borçlanma falan olmayacak, bunların yaptığı gibi olmayacak. Söz verdim, sözümden asla dönmeyeceğim" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, "Onlar 5'li çeteye; Bay Kemal vatandaşa, işçiye, emekliye, çiftçiye, esnafa çalışacak"
İktidar tarafından sürekli olarak sorulan kaynak ve paranın nerden geleceği sorusuna da açıklık kavuşturan Kılıçdaroğlu, "Bakın Bay Kemal tam 27,5 yıl devlette çalıştı. Bütçe nasıl yapılır, tasarruf nasıl yapılır, planlaması nasıl olur bütün hayatım bununla geçti. Buradaki tercih şudur. Bütçeyi kim yapar? Siyasi otorite yapar. Eğer siyasi otorite paranın 5'li çeteye verilmesini istiyorsa, para oraya gider. Onlar 5'li çeteye; Bay Kemal vatandaşa, işçiye, emekliye, çiftçiye, esnafa çalışacak" dedi.
Kılıçdaroğlu, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Çankaya'sına çıkacağım"
Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Külliye'yi kullanmayacağını da belirten Kılıçdaroğlu, "Sizlerin oyu ile Cumhurbaşkanı seçildiğimde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Çankaya'sına çıkacağım. Bunlar başka işler ile uğraşıyorlar, sarayda oturuyorlar halktan koptular. Saray'dan 3-5 yerden maaş alanlar var. Köşeyi dönenler var. Mersinliler size sözüm var. 3-5 yerden aylık alanlarının tamamını keseceğim. Öyle ballı maaşlar falan olmayacak. Herkes ne kadar çalışıyorsa o kadar aylık alacak" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, "Mersin'i bölgenin en güçlü kentlerinden birisi haline gelecek"
İktidara gelinmesi durumunda Mersin için yeni projeleri olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Mersin'i bu bölgenin en güçlü kentlerinden birisi haline gelecek. Orta Anadolu'nun bütün sanayi kentlerini demir yolları ile Mersin'e ve İskenderun'a bağlayacağız. Dolayısıyla sanayici fabrikasında üretiyorsa, demir yolu ile Mersin veya İskenderun Liman'larına geldiği zaman ek bir ücret ödemeyecek. Bütün lojistik harcamalarını biz karşılayacağız. Böylece önümüzdeki 5 yıl içerisinde burada yaklaşık 850 bin yeni istihdam alanı yaratacağız. Bu bölge özel ekonomi bölgesi olacak. Bu bölge ile ilgili özel yasa çıkacak. Dolayısıyla Akdeniz Havzası Türkiye'nin ürettiği en güçlü havza haline gelecek. Türkiye'nin ürettiği Türkiye'nin kazandığı en güçlü merkez olacak" dedi.