Prof. Dr. Güzel, Amerika ve Avrupa'da vaka sayılarının hızlı bir şekilde arttığını vurgularken, virüsün solunum yoluyla bulaştığını ve kapalı alanlarda 2 saate kadar canlı kalabildiğini ifade etti. Aşısız çocukların bu virüse karşı son derece savunmasız olduğunu söyleyen Güzel, kızamık aşısının ihmal edilmemesi gerektiğini özellikle vurguladı.

Yüksek ateş, öksürük, burun akıntısı, gözlerde kızarıklık ve vücutta döküntü ile kendini gösteren kızamık hastalığı hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Güzel, "Kızamık, özellikle baş kısmından başlayıp gövdeye doğru yayılan döküntülerle karakterize bir hastalıktır. Ağız içinde beyaz, gri noktalar da gözlenebilir. Bu bulgularla karşılaşıldığında hemen hekime başvurulmalıdır" diye konuştu.

Kızamığın bulaşıcılığının belirtiler ortaya çıkmadan 4 gün önce başladığını belirten Prof. Dr. Güzel, "Döküntüler başladıktan sonraki 4 gün boyunca da bulaştırıcılık devam ediyor. Bu nedenle bu dönemlerde kızamık şüphesi olan çocukların izole edilmesi çok önemli. Kızamığın spesifik bir tedavisi yoktur, en önemli koruyucu yöntem aşıdır" ifadelerini kullandı.

Kızamığın sadece döküntüyle sınırlı bir hastalık olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Güzel, "Kızamık virüsü akciğer enfeksiyonlarına, beyin dokusu tutulumuna ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açabilir. Bu da başka enfeksiyonların kolayca ortaya çıkmasına neden olur. Ayrıca bu virüs, enfekte olduktan 7-10 yıl sonra dahi ciddi nörolojik hastalıklarla kendini gösterebilir" dedi.

Denizli sağlık için yürüdü
Denizli sağlık için yürüdü
İçeriği Görüntüle

Editör: Haber Merkezi