Yaz Aylarında Sinsi Tehlike: Lejyoner Hastalığı

Halk arasında “klima hastalığı” olarak bilinen lejyoner hastalığı, özellikle yaz aylarında artış gösteriyor. İstanbul Aydın Üniversitesi VM Medical Park Florya Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Esra Ergün Alış, hastalığın geç teşhis edilmesinin ölümcül sonuçlara yol açabileceğini vurguladı.

Dr. Alış, bu bakterilerin solunum yoluyla akciğere ulaşmasının zatürreye (pnömoni) yol açabileceğini ifade ederek, “Lejyonellalar göl, nehir, kuyu suyu ve süs havuzları gibi durgun sularda; ayrıca klima, jakuzi ve nemlendirici gibi insan yapımı su sistemlerinde yaygın olarak bulunan bakterilerdir” dedi.

‘ K L I M A H A S T A L I G I N D A T E D A V I N I N G E C I K M E S I 798190 236263

1976’daki Salgınla Gündeme Geldi

Lejyoner hastalığının, “Legionella pneumophila” adlı bakteriden kaynaklandığını belirten Dr. Alış, hastalığın adını ilk kez 1976 yılında ABD’deki bir lejyonerler kongresinde çıkan salgınla duyurduğunu söyleyerek,“221 kişi enfekte olmuş, 34 kişi hayatını kaybetmiştir. Bu nedenle ‘Lejyoner hastalığı’ olarak adlandırılmıştır” ifadelerini kullandı.

Lejyoner Hastalığı Nasıl Bulaşır?

Dr. Alış, hastalığın insandan insana bulaşmadığının altını çizerek, bulaş yollarını şöyle sıraladı:
“Lejyonella bakterileri içeren su damlacıkları solunum yoluyla akciğere ulaştığında hastalık gelişir. Bu, özellikle jakuzi, hava nemlendirici, kullanılmayan duş başlıkları veya musluklar yoluyla olabilir. Nadiren de olsa, bu bakterili suların boğulma gibi durumlarda akciğere kaçmasıyla da bulaş gerçekleşebilir.”

Mersin Şehir Hastanesi Duyurdu: “Annelik Yolculuğu” İle Sağlık Desteği Cebinizde
Mersin Şehir Hastanesi Duyurdu: “Annelik Yolculuğu” İle Sağlık Desteği Cebinizde
İçeriği Görüntüle

Ev tipi klimaların genellikle bulaş riski taşımadığını belirten Dr. Alış, tehlikenin daha çok endüstriyel havalandırma ve su sistemlerinden geldiğini söyledi.

Hangi Belirtiler Görülüyor?

Hastalığın belirtilerine değinen Dr. Alış, “Lejyoner hastalığının hafif formuna ‘Pontiac ateşi’ denir ve grip benzeri belirtilerle kendini gösterir. Bu formda yüksek ateş, eklem ve baş ağrısı gibi semptomlar olur ve birkaç gün içinde kendiliğinden geçebilir Ancak hastalığın ciddi formunda tablo daha ağır seyreder. Baş ağrısı, yüksek ateş, kas ve eklem ağrılarının yanında öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı, mide bulantısı, kusma ve ishal görülebilir. Hatta bazı durumlarda bilinç değişiklikleri de yaşanabilir. Bu belirtiler görülürse vakit kaybetmeden bir uzmana başvurulmalıdır” şeklinde konuştu.

Teşhis Gecikirse Ölümcül Olabilir

Tanı süreci hakkında bilgi veren Dr. Alış, fizik muayene, kan testleri, akciğer grafisi ve gerekirse tomografi ile hastalığın teşhis edilebileceğini belirterek,“Lejyonella’ya özgü idrar testi veya balgam kültürü de tanı koymada yardımcı olur. Tedaviye geç başlanması durumunda hastalık ağır seyredebilir ve yüzde 10’a kadar ölüm riski taşır” uyarısında bulundu.

Kimler Risk Altında?

Hastalığın daha çok bazı risk gruplarında görüldüğünü söyleyen Dr. Alış, bu grupları şöyle sıraladı:
“50 yaş üstü bireyler, sigara içenler, KOAH gibi akciğer hastalığı olanlar, diyabet gibi kronik rahatsızlıkları bulunanlar ve bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler (kanser hastaları, organ nakli geçirenler) yüksek risk altındadır.”

Toplu Alanlar ve Endüstriyel Sistemler Risk Taşıyor

Lejyoner bakterilerinin yayılmasında merkezi soğutma ve havalandırma sistemlerinin önemli rol oynadığını vurgulayan Dr. Alış, “Özellikle alışveriş merkezleri, oteller gibi çok sayıda kişiye aynı anda hizmet veren ve yeterli bakımı yapılmayan tesislerde bu bakteriler hızla çoğalabilir” dedi.

Klima ve Su Sistemlerinin Bakımı Hayati Önem Taşıyor

“Legionella bakterileri biyofilm içinde çoğalır ve düzenli temizlik yapılmazsa sayıca artar” uyarısında bulunan Dr. Alış, şunları ekledi:
“Ev tipi klimalar genellikle güvenlidir. Ancak nemlendirici özelliği olan cihazlar, taşınabilir soğutucular veya filtreleri tıkanmış sistemler potansiyel risk oluşturabilir. Bu nedenle su sistemleri ve klimaların bakımları düzenli olarak yapılmalı, dezenfeksiyon ihmal edilmemelidir.”

Antibiyotik Tedavisi Şart

Hastalığın tedavisine ilişkin bilgiler veren Dr. Alış, antibiyotiklerin esas tedavi yöntemi olduğunu belirterek,“Durumu ağır olan hastalar hastaneye yatırılmalı, gerekli görülürse oksijen desteği ve semptomatik tedavi de uygulanmalıdır. Antibiyotik tedavisi en az 14 gün sürmeli, gerekirse 21 güne kadar uzatılabilir” dedi.

Kaynak: DHA