"Bir Kez Daha Adalet İstiyoruz"
Bu katliamın ardından adaletin tecelli etmemesi acıları daha da derinleştirdiğini dile getiren Sümbül, "Katliamın failleri ve azmettiricileri, yıllarca süren yargı süreçlerinde yeterince cezalandırılmamış, bazıları ise adeta ödüllendirilmiştir. Bu durum, cezasızlık kültürünün bir yansıması olarak, toplumsal adalet duygusunu derinden sarsmıştır. Katliamın sorumlularının korunması, adalet arayışını engellemiş ve yeni katliamların önünü açan bir zemin yaratmıştır. Cezasızlık, yalnızca Madımak katliamında değil, insanlığa karşı işlenen tüm suçlarda en büyük engellerden biri olmuştur. Adaletin sağlanmaması, toplumun vicdanında kapanmayan bir yara bırakmış bu yara, her geçen yıl daha da kanamaya devam etmiştir. Madımak katliamı, bir toplu cinayet olarak, yalnızca bireyleri değil, bir arada yaşama kültürünü, hoşgörüyü ve insanlık onurunu hedef almıştır. Bu katliam, farklılıklara tahammül edemeyen bir zihniyetin, nefreti ve şiddeti bir silaha dönüştürmesinin sonucudur. Ancak, bizler, bu karanlık zihniyete karşı umudu ve dayanışmayı büyütmek zorundayız. Madımak’ta yitirdiğimiz canların anısını yaşatmak, onların savunduğu değerleri daha güçlü bir şekilde savunmakla mümkündür. Onlar, özgürlüğün, eşitliğin ve insanlığın sesi oldular bizler de bu sesi susturmamak için mücadele etmeliyiz. Bugün Madımak katliamının 32. yıldönümünde bir kez daha adalet talep ediyoruz. İnsanlığa karşı işlenen bu suçun failleri ve azmettiricileri tam anlamıyla ortaya çıkarılmalı, cezasızlık kültürüne son verilmelidir. Madımak Oteli, utanç müzesi haline getirilerek, bu katliamın unutulmaması ve gelecek nesillerin bu korkunç olaydan ders çıkarması sağlanmalıdır. Toplum olarak, farklılıklarımızla bir arada yaşama iradesini güçlendirmeli, nefret söylemine, ayrımcılığa ve şiddete karşı ortak bir duruş sergilemeliyiz. Madımak katliamını unutmadık, unutturmayacağız. Hayatını kaybeden 35 canımızın anısı önünde saygıyla eğiliyor, onların savunduğu değerleri yaşatacağımıza söz veriyoruz. Bu topraklarda bir daha böyle katliamlar yaşanmasın diye, adalet, eşitlik ve barış için mücadele etmeye devam edeceğiz. İnsanlığa karşı işlenen suçların, toplu cinayetlerin ve cezasızlığın karşısında durmak, hepimizin ortak sorumluluğudur" şeklinde konuştu.