MEKAN KAVRAMI

Mekanın, sosyal ilişkilerle birbirini üreten karşılıklı ilişkisinde kent, kolektif belleğin mekansal olarak üretildiği bir alan olarak karşımıza çıkar. Bir başka deyişle kent, toplumsal belleğin oluştuğu fiziksel düzlemdir. Kentler bu anlamda, geçmişteki olayların yaşandığı ve farklı deneyimlerin farklı biçimde ifade edildiği yerlerdir. Bu farklı deneyimler ise bireylerin, yaşadıkları kente ilişkin bir genel görüş geliştirmesi, bir değerler kümesi ile o kenti özdeşleştirmesi ve tüm bunların sonucunda bir idealleştirme yaparak kentin kimliğini belirlemesini sağlamaktadır.

Dolayısıyla, kentsel mekan, kentsel mekandaki deneyimlerle oluşan kentsel bellek ve kent kimliği arasında birbirini besleyen oldukça yakın bir ilişkiden söz etmek olanaklıdır. Bu ilişkinin belki de en somut izleri, modernitenin, kentsel mekana müdahalelerinde görülmüştür. Bu nedenle, kentsel bellek ile kent kimliği arasındaki ilişkinin konu edildiği çalışmalar, özel- likle yirminci yüzyılın ikinci yarısında, modernizmin kente olan müdahalesine ve kentleri birörnekleştiren işlevselci yaklaşımına bir alternatif olarak yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu araştırmalar, özellikle Halbawchs'ın yirminci yüzyıl başından itibaren kolektif belleğin inşa edilmesi süreçleri ile ilgili yürüttüğü çalışmalardan etkilenmiştir.