Açıklama, gazeteci Fatih Altaylı hakkında verilen hapis cezası ve tutukluluğun devamı kararı ekseninde, ifade özgürlüğü ve hukuk güvenliği konularındaki endişeleri dile getirdi.

Hapis ve Tutuklama Kararına Tepki: "Temel Haklara Açıkça Aykırı"

Barolar, gazeteci Fatih Altaylı'nın YouTube yayınındaki ifadeleri gerekçe gösterilerek yargılanması sonucu İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen 4 yıl 2 ay hapis cezası ve ardından uygulanan hükmen tutukluluğun devamı kararının Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklere açıkça aykırı olduğunu belirtti.

Açıklamada, gazetecilerin özellikle siyasi mahiyetteki eleştiri ve açıklamalarının, AİHM, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay içtihatları ışığında genişletilmiş koruma alanına sahip olduğu vurgulanarak, verilen cezanın "ifade özgürlüğüne vurulan ağır bir darbe" niteliği taşıdığı ifade edildi.

Tutukluluğun Ölçüsüzlüğü: "Cezalandırma Aracına Dönüştü"

Tutuklama tedbirinin zorunlu ve istisnai bir koruma tedbiri olması gerektiği hatırlatılırken, mahkûmiyet kararıyla birlikte tutukluluğun devamına karar verilmesinin, tutuklamanın ölçülülük ve istisnailik ilkelerini açıkça ihlal ettiği kaydedildi.

"Bu durum, tutuklama tedbirinin amacını aşarak adeta bir cezalandırma aracına dönüştüğü izlenimini yaratmaktadır."

Bakan Yerlikaya: “Trafik Kültürünü Gençlerimizle Birlikte Oluşturacağız”
Bakan Yerlikaya: “Trafik Kültürünü Gençlerimizle Birlikte Oluşturacağız”
İçeriği Görüntüle

Kararın, "suçta ve cezada kanunilik" ilkesi başta olmak üzere, hukuk güvenliğini ve adil yargılanma hakkını zedelediği belirtildi.

Yargının Araçsallaştırılması Endişesi

Son dönemde muhalif gazetecilere, siyasetçilere, belediye başkanlarına ve sanatçılara yönelik soruşturma ve kovuşturmalarda yaşanan süreçlerin, yargının araçsallaştırıldığı endişesini artırdığı belirtildi.

Barolar, demokratik bir hukuk devletinde, yargı kararlarının hukuki dayanaktan yoksun olmasının ve temel hak ve özgürlükleri keyfi bir şekilde kısıtlamasının mümkün olmadığını vurguladı.

64 Baro, ortak açıklamayla şu taahhütte bulundu:

"Gazetecilik faaliyetinin suç olmadığını, Yargının araçsallaştırılmasına ve keyfi kısıtlamalara karşı olduğumuzu, hukukun üstünlüğünü; demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ilkelerini savunmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz."

Kaynak: Haber Merkezi