Türkiye’nin en büyük sekizinci zeytin üreticisi konumundaki Mersin’de, 11 milyon 201 bin meyve veren zeytin ağacıyla bölgenin tarımsal değeri büyüktür. Ekmen, Tarsus’tan Anamur’a kadar uzanan Mersin coğrafyasının kendine has zeytin çeşitleriyle Türk zeytinciliğine önemli katkı sağladığını söyledi.
Özellikle Mut ilçesinin hastalıksız ve ilaçsız üretilen Mut zeytini ve zeytinyağının eşsiz özelliklere sahip olduğunu ifade eden Ekmen, “Mut zeytini, Türkiye’de eşi benzeri olmayan bir kaliteye sahip olmasına rağmen marka değeri olarak hak ettiği yerde değil” dedi. Ayrıca Mut Ziraat Odası ve Belediye Başkanının bu alandaki çalışmaları takdirle karşıladı.
Ancak Ekmen, geçmişte Orman Müdürlüğü’nün teşvikiyle dikilen zeytin ağaçlarının bugün mülkiyet sorunları gerekçesiyle devlet eliyle kesilmesine tepki gösterdi. “Bu ağaçlar, vatandaşların kendi emeğiyle metruk ya da orman vasfı taşımayan arazilerde diktiği, bakımını yaptığı değerlerdir. Üreticinin emeği yok sayılarak ağaç kesilmesi kabul edilemez” diye konuştu.
Yakında Meclis gündemine gelmesi beklenen Maden Yasası teklifiyle zeytin ağaçlarının taşınmasının tartışılacağını hatırlatan Ekmen, “40 bin zeytin ağacının taşınması için Meclis ayağa kalkarken, Mersin’de sessizce kesilen ağaçlara kimse ses çıkarmıyor. Bu vahşete derhal dur denmeli” dedi.
Ekmen, orman varlığına zarar vermeden üretilen zeytin, ceviz ve diğer meyve ağaçlarının korunması gerektiğini, gerekiyorsa üreticilere kira bedeli verilerek bu değerlerin muhafaza edilmesi gerektiğini vurguladı. Tarımın, üreticinin ve çevrenin korunması için hükümete acil çözüm çağrısında bulunan Ekmen, “Türkiye’nin zeytin varlığının kıyımına artık son verilmeli” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.
