Arkeolojik ve tarihsel çalışmalar, Mersin’in en eski ilçesinin Tarsus olduğunu doğruladı. Antik çağlardan bu yana yaşamın sürdüğü Tarsus’un kökleri, Neolitik Dönem’e, yani yaklaşık 7 bin yıl öncesine kadar uzanıyor. Zengin kültürel mirası, efsaneleri ve mimarisiyle dikkat çeken ilçe, sadece Mersin’in değil, tüm Anadolu’nun en köklü şehirlerinden biri olarak öne çıkıyor.
7 BİN YILLIK GEÇMİŞE SAHİP
Tarsus, tarih boyunca Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi büyük uygarlıklara ev sahipliği yaptı. Her dönem, kente kendi izini bırakırken Tarsus da medeniyetlerin kesişim noktası haline geldi. Antik dönemde önemli bir ticaret ve kültür merkezi olan ilçe, Akdeniz kıyısındaki stratejik konumuyla yüzyıllar boyunca imparatorlukların ilgisini çekti.
Tarihi kayıtlara göre Tarsus’un geçmişi, sadece yapılarıyla değil, yetiştirdiği şahsiyetlerle de dolu. Hristiyanlık tarihinin önemli figürlerinden Aziz Paul (Saint Paul) burada doğdu. Bu nedenle şehir, dini turizm açısından da dünya genelinde özel bir öneme sahip.
BİRÇOK YAPIYA EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR
Tarsus, geçmişini bugüne taşıyan birçok yapıya ev sahipliği yapıyor. Cleopatra Kapısı, Roma döneminden kalma en önemli yapılardan biri olarak şehrin simgesi konumunda. Efsanelere göre, Mısır Kraliçesi Cleopatra ile Roma İmparatoru Marcus Antonius bu kapıdan geçmişti.
Ayrıca Tarsus Ulu Cami, Roma Yolu ve Ashab-ı Kehf Mağarası da ilçenin tarihi mirasının en dikkat çeken örnekleri arasında yer alıyor. Bu yapılar, her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti bölgeye çekiyor. İlçe adeta bir açık hava müzesi görünümünde.
MERSİN’İN EN DİNAMİK İLÇESİ
Tarsus, sadece tarihî yönüyle değil, aynı zamanda sanayi, tarım ve turizm alanındaki gelişimiyle de Mersin’in en dinamik ilçelerinden biri olmaya devam ediyor. İlçe, tarımsal üretimiyle kentin ekonomisine önemli katkı sağlarken, sanayi yatırımlarıyla da dikkat çekiyor.
Mersin’in 1989 yılında büyükşehir statüsünü kazanmasından önce de ilçe konumunda olan Tarsus, bu özelliğiyle hem tarihsel hem de idari anlamda kentin köklü merkezlerinden biri olmayı sürdürüyor.
GEÇMİŞLE BUGÜNÜ İÇ İÇE YAŞAMA FIRSATI
Uzmanlar, Tarsus’un bu derin tarihinin daha fazla tanıtılması gerektiğini vurguluyor. Özellikle son yıllarda yapılan arkeolojik kazılar, ilçenin geçmişine dair yeni bulgular sunuyor. Bu da Mersin turizmine yeni bir ivme kazandırabilir.
Kültürel ve arkeolojik zenginlikleriyle Tarsus, hem tarih meraklılarının hem de yatırımcıların ilgisini çekiyor. Yerel yöneticiler ve turizm uzmanları, Tarsus’un tanıtımına yönelik projelerin artmasıyla birlikte bölgenin Akdeniz turizminde yeni bir cazibe merkezi haline geleceğini belirtiyor.
Mersin’in merkezinden yaklaşık yarım saatlik mesafede bulunan Tarsus, ziyaretçilerine geçmişle bugünü iç içe yaşama fırsatı sunuyor. Antik yolların, taş kemerlerin ve efsanelerin arasında gezerken, binlerce yıllık bir tarihe dokunduğunuzu hissediyorsunuz.
