Ukrayna’nın gümrük vergisini yüzde 10’dan yüzde 36’ya, tır geçiş ücretlerini ise 10 bin liradan 20 bin liraya çıkarması, Mersin’den yapılan domates, biber ve salatalık ihracatını durma noktasına getirdi. Ürünler elde kalırken, üreticiler ciddi ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kaldı.
Konuya ilişkin Çukurova Gazetesi’ne konuşan Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, yaş sebze ve meyve üretiminin etkilendiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Ukrayna kendi çiftçisini korumak için doğru uygulamayı yapmış. 2025 yılı biliyorsunuz ki bir afet yılı olarak tarihe geçti. Bu bir tek Türkiye’de değil, dünyada da oldu bu kriz. Türkiye’nin de her tarafında oldu. 60 küsür ilimiz de soğuktan çok ciddi zarar gördü. Hurma çeşidimizde mesela ütünün neredeyse yüzde 60’ı elimizde kaldı. Yani çiftçi tabiri caizse, diğer ürünlerini zaten kaybetti, tam da hurmadan para kazanacak dedik, hasat başladı ve Azerbaycan’dan hale hurma indi. Yani biraz önce Ukrayna’dan bahsettiniz. Ben ne dedim, Ukrayna Devleti kendi terli çiftçisini korumak için gümrük vergisini yükseltmiş. Tır başına aldıkları ücreti yükseltmiş, doğru yapıyorlar. Türkiye’nin de süratli bir şekilde öz çiftçisini, kendi üreticisini korumak adına mutlaka bu uygulamaları yapması lazım. Bunu istiyoruz yani. Çiftçi para kazanmazsa nasıl direnecek? Her yıl zarar, her yıl zarar. Üretimden vazgeçecek. Yani bu anlayıştan bir an önce vazgeçilmesi lazım.”

“Ürün satılamıyor, üretici damda kurutma yapıyor”
Vergi artışının Mersinli üreticiye etkilerini anlatan Yılmaz, sahada gözlemlediklerini aktararak şu bilgileri paylaştı:
“Üretici arkadaşlarımız çok zor durumda. Kendi ilkel yöntemleriyle kurutma yapıyorlar, ürünler satılmadığı için ve halde fiyatlar durduğu için. Vatandaş kendi çabalarıyla kurutma yapıyor. Ben de yerinde gözlemledim. Toroslar ilçemizin Doruklu Köyü’ne gittim. Cennet meyvesi diye tabir ettiğimiz Trabzon hurması olan ürünümüzün, son günlerde Azerbaycan’dan Mersin haline gelen hurmadan ötürü, dolayısıyla bizim yerli üreticimizin ürünleri satılmaz hale geldi. Bu konuyla ilgili Köy muhtarımız bu işin hem üretimini hem de ticaretini yapıyor. Muhtarımız, meyveler satılmadığı için evinin damında kurutmaya başladıklarını söyledi. Üretici bu şekilde ellerinden geldiği kadar ürünleri değerlendirmeye çalışarak bu şekilde kuru meyve satışı olarak sunmaya çalışıyor. Yani vatandaş, halde satamadığı meyveyi, kendi imkanlarıyla, file üzerine koyup kurutarak, katma değerli yükseltip satmayı düşünüyor. Doğru da yapıyorlar ama buradan yetkililere seslenmek istiyorum. Ülkemizin başta Tarım Bakanı’ndan, yetkililerden, aynı Ukrayna’nın kendi üreticisini korumak için yaptığı gibi, bu tür uygulamalar yaparak yerli çiftçimizin korunmasını rica ediyoruz. Lütfen sesimize kulak versinler. Vatandaşın alın teri, çiftçinin 12 aylık emeği boşa gitmesin.”
“Pazarı kaybettik, üretici direnemiyor”
Yılmaz, dış pazarlardaki daralmanın üreticiyi daha da zorladığını belirterek Ziraat Odası olarak çağrıda bulundu:
“Biz aslında son yıllarda dış pazarlarımızda kaybettik. Elimizde bir tek Rusya var Pazar olarak, orada da ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Bizim gibi, rakip ülkelerimizle biz rekabet edemez hale geldik üretim maliyetlerimizden kaynaklı olarak. Üretimde kullandığımız her şey aşırı maliyetli. Bakın şu anda mandalina satılmıyor, dalında 2 TL, çiftçi toplatamıyor. Mandalina resmen dalında kaldı. Devletin bu konuda görevi ne? Buna el atması lazım devletin ama maalesef biz kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz. Bir imkanımız da yok, sadece böyle sizler aracılığıyla sesimizi yükseltmeye çalışıyoruz, bağırıp çağırıyoruz başka bir şey yok. Teşekkür ediyoruz sizlere, en azından bizim sesimiz kulağımız oluyorsunuz, emeklerinize sağlık.”



