MUTLU OLMANIN YOLLARI 2

Kimse kusura bakmasın sert, fakat gerçek bir eleştiri yapacağım. Kimseyi mutlu etmek için gelmedik bu kısacık hayata. Kimsenin kafasında şekillendirdiği gibi, istediği gibi biri de olmak zorunda değiliz. Maalesef ağzımızla kuş tutsakta kimseyi memnun edemiyoruz. Bunu çok fazla insan karakteri tanıyan ben, net söylüyorum. İstediğin kadar fedakarlıkta bulunun, karşınızdakinin istediği gibi biri olun, yine de mutlaka kusur bulurlar. Bu sebeple, bizler önce bağımlı, beynimizde yanlış kodlanan, şemalardan kurtulmayız. Sonra kendimize değer verip sevmeli, özel yaşam alanı oluşturmalıyız. Sonrasında önerilerimi dikkatle okuyarak hayatınıza uyarlamanızı tavsiye ederim.

! Gerektiğinde sınır koymayı ve hayır demeyi bilmeliyiz.

! Kontrolcü yapımızdan vazgeçmeli, hayatı akışına bırakmayı öğrenmeliyiz.

! Asla ve asla kendinizi başkalarının hayatları, yaşantısı ile kıyaslamayın.

! Huzurlu bir ortam, sağlıklı ruh ve beden ve gülmek önceliğiniz olsun.

! Kendinizi kötü hissettiren, sizi aşağıya çeken toksik ilişkilerden ve negatif insanlardan kesinlikle uzak durun.

! Sizi mutlu hissettiren hobiler edinin.

! Sizi mutlu eden müzikler dinleyin, sizi güldüren filmler izleyin, mutlaka gün içeri sinde en az 10 dk. gevşeme egzersizleri yapın. Günde 30 dakika evinizde ayna karşında dans edin.

! Evcil bir hayvan besleyebilirsiniz ya da balkonunuzdaki saksılara rengarenk çiçekler dikebilirsiniz.

! Size iyi gelen, sevgisinden emin olduğunuz insanlarla bol bol vakit geçirin.

! Gün içerisinde mutlaka size ait bir vakit olmalı ve evinizin bir köşesinde size ait bir alan oluşturun.

! Beyninizin içindeki negatif cümleleri söylemleri asla duymayın. 'Ya olursa' ... 'şöyle olursa' ... vs. diye başlayan olumsuz cümleleri hemen beyninizden iptal edin. Zihninizden böyle cümleler geçtiği anda derhal susturun ve her gün 10 dk. meditasyon ile zihninize olumlamalar yaparak pozitif cümlelere alıştırın.

! Hayatı bir süre sessize alıp nefes terapileri yapabilirsiniz.

! Hayata karşı sürekli araştırmacı olun, beyninizi sürekli güncelleyin. Sorgulayın düşündüklerinizi hayatı sorgulayın. Yaşamı, ölümü, hastalığı, sağlığı, iyileri, kötüleri tüm tecrübeleri sorgulayın. Yeni bilgiler öğrenmek özgüveninizi arttıracak ve enerjinizin pozitife dönmesini sağlayacaktır.

! Gün içerisinde mutlaka bir kişiye yardımcı olun. Yaşlı bir insanı ziyaret edin, öksüz bir çocuğa tebessüm edin, sizden yardım isteyen birine gücünüz yettiğince yardımcı olun ve gözlerindeki mutluluğu görmekte enerjinizi yükseltecektir.

! Bedeninize çok iyi bakın. Her gün kişisel hijyenimize dikkat etmek, bakımlı olmak ve düzenli beslenmek de enerjimizi yükseltici faktörler arasındadır. Kafein ve alkolü sınırlandırıp dengeli ve düzenli beslenin. Zira kötü beslenme anksiyete arttırdığı gibi anormal kan şekeri düzeyleri ve yorgunluk oluşturmaktadır.

! Uyku düzenimize dikkat edelim. Sağlıklı bir zihin ve ruh için, günde 8 saat uyumamız gerektiğini unutmayalım. Uyumadan önce sıcak bir banyo, nefes terapisi ya da meditasyon yapmak, bitki çayları uykuya dalmayı kolaylaştıracaktır.

! Her gün sabah uyandığınızda ve aksam yatarken, sahip olduğunuz tüm her şeye şükredin.

! Bu vakte kadar canınızı yakan, sizi derinden yaralayan, güveninizi sarsan ne kadar insan varsa onlara, size bu acı tecrübelerle hayata daha güçlü hazırladıkları için teşekkür edin. Her şeye yeniden daha güçlü başlayın.

! En önemlisi de tüm bu tavsiyeleri yaptığınız halde içinizde hala huzursuzluk ve davranış bozukluğu hissediyorsanız mutlaka profesyonel terapistlerden destek almalısınız.

Mükemmel olmayı boş verin. Gerçekçi gösterişsiz, sade, kısacası kendiniz olun yeter. Herkese kendinizi ispat etmeyi bırakın. Ruhunuzu özgür bırakın, haklı olduğunuzu savunmayı bırakıp, ilahi adalete güvenin. Alacağınız haklarınızı ilahi güce bırakın. Şimdiye kadar sınırlarınızı çizmediğiniz için, hayır diyemediğiniz, başkaları üzülmesin diye kendinizi üzdüğünüz her gün için ruhunuzdan özür dileyin. Bundan sonraki süreçte içsel huzurunuza özen göstereceğinize kendi haklarınıza saygı göstereceğinize söz verin. Bilinçli bir insan, bundan sonraki hayatında öncelikleri nelerdir, hayattan beklentileri nelerdir, nasıl farkındalıklar oluşturmak istiyor bunları belirler ve uygulamaya baslar. Unutmayın ruhsal durumumuzu iyileştirmeden, bedenimizdeki hastalıklarımızı iyileştirmemiz mümkün değildir. Bundan 15-20 yıl sonra şöyle geriye dönüp baktığımızda yaşadıklarımızdan çok yaşayamadıklarımıza pişman olmayalım. Hedefinizi belirleyin ve uygulamaya geçin, kararlı olun. Bundan sonra hayatımızı tüm pozitiflikler ile kabul edip şifalanmaya, hayalimizi gerçekleştirmeye ve hayatı tüm renkleriyle yeniden keşfetmeye ne dersiniz?