Ülke ekonomisinin insan bedeni üzerindeki etkisini en iyi belediye otobüslerinde görürürsünüz.
Ev hanımı, temizlik görevlisi, öğrenci, işsiz, memur, çalışan, yaşlı amca kısaca 7'den 70'e herkes otobüsle seyahat ediyor. Otobüste insanların gözüne baktığımda, hiç kimsenin yüzü gülmiyor, gergin sinirli duruşu vardı insanların.Dokunsanız vallahi yanarsanız...
Ev kadını kadın, yapılan son zamların ardından akşam ne yemeği yapacağını kara kara düşünüyordu. Çocukların ihtiyaçları o kadar çok artmış, kendi ihtiyaçlarını hep ötelemek zorunda kalmıştı.
Çalışan işçi, asgari ücret zammını merakla beklemiyordu. Çünkü zammın alım gücüne katkısı olmayacaktı. Asgari ücrete zam yapılınca fırsatçılarda A'dan z'ye her şeye zam yapıyor. Asgari ücretli kendi kaderiyle yine baş başa kalacaktır.
Üniversiteli genç, geleceğimi artık göremiyorum. İki üniversite dahi okusanız iş bulamıyorsanız. Bilginiz ya da okuduğunuz üniversite önemli değildir. Önemli olan torpillinizdir. Koşulları zorlayıp Kanada'ya gitmek istiyorum. Bir tıp öğrencisi olarak çok üzülüyorum. Emeğe değer verilse, kendi ülkemizde çalışarak mutlu oluruz.
İşsiz yurttaş, çaresizlik içerisinde. Her nereye gitsem bütün kapılar kapanıyor. Yaş 30, daha hala anne ve babamızın eline bakmak büyük bir utançtır.
Çalışan baba, doların ateşi her yeri yaktı diyor. Sağlıkla ilgili birçok ürünü yurtdışından geliyor.Asgari ücretle geçinen birinin yakını hasta olduysa Allah yardımcısı olsun. Bir haftada yada bir haftada fiyatlar o kadar çok değişiyor ki...Çocuğumun beslenmesi için bir aparat 150 liradan 750 liraya kadar yükselti. Allah hiç kimseyi çocuğun sağlığı ile sınamasın.
Emekli amca, hayat pahalı insan emeği çok ucuzdur diyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Seyyar satıcılık yaparak eve ufakta olsa ekonomik katkı sunmak istiyorum. Ürünlere o kadar çok zam geliyordu. Vatandaş bütün öfkesini bize kusuyor.
Kalemde kendi derdini yazacak ama psikolojisi bozuk, fazla üzerine gelmeyin...