Mersin, Türkiye narenciye üretiminin yaklaşık üçte birini karşılayan güçlü bir tarımsal potansiyele sahip. Özellikle Erdemli, Silifke, Tarsus ve Akdeniz ilçeleri geniş üretim alanları, modern bahçeleri ve yüksek kalite standartlarıyla hem iç piyasaya hem de ihracata ürün sağlıyor. Lamas limonu başta olmak üzere Mersin’de yetişen pek çok ürün, aroması, dayanıklılığı ve kalitesiyle dünya pazarlarında büyük ilgi görüyor.

İhracatın Yıldızı: Mersin Limanı
Narenciye ihracatında Türkiye’nin en önemli çıkış kapılarından biri olan Mersin Limanı, üreticiden tüketiciye uzanan zincirin en değerli halkasını oluşturuyor. Avrupa, Rusya, Orta Doğu ve Balkan ülkelerine yapılan sevkiyatlar büyük ölçüde Mersin üzerinden gerçekleşiyor.
Narenciye üreticileri ve ihracatçılar, özellikle son yıllarda lojistik altyapının gelişmesiyle birlikte dünya pazarlarına daha hızlı ve kesintisiz ulaşabildiklerini belirtiyor. Soğuk hava depoları, paketleme tesisleri ve modern nakliye sistemleri sayesinde Mersin sadece üretimde değil, ihracatta da Türkiye’nin lideri konumunda.

Üreticinin Zorlukları ve Beklentileri
Her ne kadar Mersin narenciye sektöründe güçlü bir konuma sahip olsa da üreticiler, yüksek girdi maliyetleri, enerji fiyatları, işçilik giderleri ve ihracatta karşılaşılan bürokratik engeller nedeniyle zaman zaman zor günler yaşıyor. Özellikle son dönemlerde döviz kurlarındaki yükseklik ve ithalatçı ülkelerin uyguladığı ek vergiler üreticinin kar marjını düşürüyor. Çiftçiler, desteklemelerin artırılması, ihracatın önünün açılması ve tarımsal maliyetlerin düşürülmesi konusunda yetkililerden adım bekliyor.

Gıda güvenliğinin ve sürdürülebilir tarımın her geçen gün daha da önem kazandığı bir dönemde Mersin, narenciyede kalitenin, üretim gücünün ve ihracat vizyonunun simgesi haline gelmiş durumda. Üretim tekniklerinin modernleşmesi, genç çiftçilerin sektöre katılımı ve devlet desteklerinin artırılmasıyla birlikte Mersin’in bu alandaki liderliğinin daha da güçleneceği öngörülüyor.



