Çankaya Belediyesi Gençlik Merkezi Açılış Töreni’ne katılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, törende, “Bugün anketlere bakıyorsunuz, her dört gençten üçü, ‘Fırsatını bulursam yurtdışına gitmek isterim’ diyor. ‘Orada yerleşmek, orada çalışmak, orada yaşamak isterim’ diyor. Bu yüzden bir ülkenin beka sorunu, dünyanın gelişmiş ülkelerinin o ülke üzerinde hayal kurması değildir. O ülkenin gençlerinin, dünyanın gelişmiş ülkelerinde hayal kurmasıdır beka sorunu” ifadelerine yer verdi.
Törende konuşan Özgür Özel, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bağımsızlık mücadelesini başlattığı günü kendi doğum günü kabul etti ve gençliğe armağan etti. İktidar ise gençliği sıkıntılara, umutsuzluklara, gelecek kaygılarına boğdu. Bugün Türkiye’de gençler bir ikilemin içindeler. Türkiye’de kalmak, mücadele etmek, iktidarı değiştirmek, özledikleri gibi yarınları kurmak ile umutsuzluğa kapılmak, geleceğini yurt dışında aramak ve yarınlarından duyduğu endişe ile ailesinden, arkadaşlarından, doğduğu, büyüdüğü çok şeyler borçlu olduğu bu güzel topraklardan ayrılmak arasında bir ikilem içindeler” dedi.
Özel, başarının yolunun kadınlar, gençler ve bilimden geçtiğini belirterek, “5 Kasım’da bir değişim kurultayımız gerçekleşti. O süreçte yürüdüğümüz yolda genç arkadaşlarımız, genç kadrolarımız, kadınlar ve gençlere inanan her yaştan gençler vardı. Siyaset, bazen başarısızlığı kaldırır ama özeleştiri yapmamayı kaldırmaz. Ne mutlu ki eleştiri kültürüyle büyümüş, bu ülkeyi seven, bu ülkeye menfaat bağıyla değil; birbirine vatan, millet, bayrak ve Atatürk sevgisiyle bağlı yürekler, Cumhuriyet Halk Partisi’nin geçirdiği süreci özeleştiriye saydı ve bir şans daha vermeye, bir seçim daha sandık başına gidebileceğini hissettirmeye başladı. Ama bunun için söylemdeki değişimin, eyleme de yansımasını bekliyordu. Yaş ortalaması 42 olan bir Parti Meclisimiz, 44 olan bir Merkez Yönetim Kurulumuz vardı. Karşımızda bir gerçeklik duruyordu. 1977 yılından beri siyaset kalesinin başarı kapısı yüzümüze kapalıydı. Üzerinde üç koca kilit duruyordu. O kilitlerin bir yerlerde olduğunu ve 100 yıl önce büyük bir umutsuzluğu umuda, mücadeleye, işgali kurtuluşa ve daha sonra da kuruluşa çevirmeyi başarmış kadrolar, hangi yolları izlediyse o yolu izlemenin sonuç vereceği açıktı. Aradığımız anahtarları Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları öyle çok da gizlememişti, gözümüzün önünde duruyordu. Üç anahtar vardı; gençlere güvenmek, kadınlara güvenmek ve bilime güvenmek” ifadelerini kullandı.