İnsan, varoluşundan itibaren toplumsal yaşamında ırkçılık, gelişen ve değişen sosyolojik yapıya ve düzene paralel olarak farklı biçimlerde kendini göstermiştir. İnsanlık tarihine kazınmış bir kavram olan ırkçılık, çeşitli aşırılıklar, dışlamalar soykırımların temelini oluşturur. Tarihte ise Avrupalıların Amerika'yı keşfetmesinin ardından, köle adı altında alınıp pazarlanan, Afrika kökenli halkı suiistimal eden Amerikalılar başta olmak üzere; ırkçı kavramı, tarihte normal karşılanmışsa da günümüzde olumsuz değerlendirilmektedir. Ve öylede olmalıdır ki dil, din, cinsiyet ve renk ayrımı yapmaksızın aynı haklar çerçevesinde yaşamak herkesin hakkıdır. Fiziki özellikler, dil, din, coğrafya ya da başka hiçbir şey insanları birbirinden ayıracak ırkçılık yapılacak şeyler değil. İnsanın insana üstünlüğü yoktur.
Amerikan toplumunun ırk problemini çözmesi için İslam dinini anlaması gerektiğini ve tüm ırkların kardeşliğini esas alan bir insan hakları mücadelesini savunan Malcolm X, ırkçılığın bir psikolojik hastalık olduğunu söylemiştir. Tarihte ırkçılığa karşı çıkmış yankı uyandırmış önemli isimler vardır. Eğer onlar olmasaydı şu an bu ayrımlar, ikinci plana atılmalar, üstünlükler devam edebilirdi.
Irkçılık nefret suçu kapsamına girer. Nefret suçu; bir kişiye veya gruba karşı ırk, dil, din, cinsiyet ve cinsel yönelim gibi ön yargı doğurabilecek nedenlerden ötürü işlenen, genellikle şiddet içeren suçlardır. Eğer bu suç bir defaya mahsus olarak işlenmemişse ve süreklilik arz ediyorsa, suç işleyenler nefret grubu olarak adlandırılırlar. Irkçılık bir suçtur!
Bu konuya neden değindiğimi söyleyecek olursam, son zamandalar da Ukrayna'da yaşanan savaş sebebiyle oradan tahliye edilen halk arasında bulunan siyahi öğrencilerin trenden atılması ve beyazların öncelikli olmasına dair haberler ve video görüntüleri. Ukrayna'da okuyan bir siyahi öğrencinin söylediği sözler; 'Beyazlar önce Hitler ve Araplar siyahilerden öncelikli, siyahi olduğun sürece kimse senden hoşlanmıyor. Ukrayna'da bir polisin hiçbir sebep yokken siyahi birini yumrukladığını hatırlıyorum. Hiç yüzünden vurdu. O yüzden daha önce söylediğim gibi siyahileri düşünmeden önce beyazları düşünüyorlar.' Bu anlattıkları doğru ise ırkçılığın hep içlerinde bir yerde olduğunu gösteriyor. Ve birde Rusya'ya tepki olarak Avrupa da yaşayan Ruslara karşı yapılan ayrımcılık hareketleri. Bir işçinin Almanya' da çalıştığı yerden Rus olduğu için çıkarıldığını anlattı. Bu tür olayların yaşandığı ve zor durumda bırakıldıklarını da anlatan başka kimselerde vardır. Savaş açmak onların fikri değildi ki cezayı onlar çeksin. Ceza savaşı başlatanındır. 21 yüzyılda böyle durumların yaşandığını görmek gerçekten çok üzücü. Bunca zaman kat ettik ama yanlışların doğruya ulaştığı günü göremedik.
Her türlü savaş ve ırkçılığa hayır.