Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, bir dizi inceleme ve toplantıya katılmak için Mersin'e geldi. İlk olarak Mersin Valiliği'ni ziyaret eden Bakan Memişoğlu, burada basın açıklaması yaptı. Bugün Sağlıklı Türkiye Yüz Yılı kapsamında illeri ziyaret ettiklerini dile getiren Memişoğlu, “Bugün 63. ilimizi ziyaret ediyoruz. 63. ilimiz Akdeniz’imiz incisi Mersin’deyiz. Mersin’de sağlık hizmetlerini değerlendireceğiz. Daha hizmet yapmak için neler yapabiliriz, sorunları, yapacaklarımızı burada istişare edeceğiz. Valim ve milletvekillerimle beraber inşallah Mersin’de daha hizmet için nasıl bir politika izleyeceğimizi tartışacağız, konuşacağız” ifadelerini kullandı.
"İyi Bir Sağlık Hizmeti Veriyoruz"
Mersin’in sağlık anlamında gelişmiş bir il olduğunu vurgulayan Memişoğlu, “Çünkü burada bir şehir, bir üniversite hastanemizle beraber özel hastanelerle beraber 25 hastanemizle sağlık hizmeti veriyoruz. İyi bir sağlık hizmeti veriyoruz. Sağlıklı hayat merkezlerimizle, aile hekimliklerimizle burada gerçekten Türkiye’nin gerçekten örnek sağlık hizmetlerinden bir tanesini veriyoruz. Ancak bu bize yetmez. Daha iyisini yapacağız. Bununla ilgili 2002 yılından itibaren Mersin’imizde toplam 16 hastane ki bir tanesi Şehir Hastanesini hizmete açtık. 2 bin 500 bandında olan yatak kapasitesini yaklaşık 2,5 kat artırarak 5 bin 500 civarına ulaşmışız. Bu konuda Mersin daha da yatak kapasitesini ilave ihtiyacı olan bir şehrimiz. İnşallah bununla ilgili çalışmalarımız da devam ediyor. Biliyorsunuz ki Mezitli’deki hastanemizi 2026 başında hizmete açacağız, vatandaşlarımız orada hizmet alacak. Şu anda 150 yataklı hastanemizin yüzde 95’i bitmiş durumda. İnşallah 2026 yılının başında orayı açacağız. Mersin’de daha çok hastane projelerimiz olacak. Şunu ifade edeyim ki bizim öncelikli amaçlarımız hastalanmadan insanlarımızı kontrol etmek, takip etmek. Onun içinde özellikle aile hekimliklerimizle beraber tarama programlarımızı yapıyoruz. Toplumumuzdan şunu istiyoruz. Hastalanmadan bedenlerine bakacak, aile hekimliklerine ve sağlıklı hayat merkezlerindeki doktor arkadaşlarımıza ulaşmasıdır. Biliyorsunuz sağlıklı hayat merkezlerinden de toplumumuz direk randevu alabiliyor. Bunlar diyetisyen, psikolog, fizyo terapist, çocuk gelişimi, diş hekimi gibi birçok branşta sağlıklı hayat merkezlerimiz vatandaşlarımızı bekliyor. Orada aile danışmanlığında sağlıklı hayat danışmanlığına kadar her türlü hizmeti verebiliyoruz. Çoğu vatandaşımız bilmiyor ama fizyo terapist eşliğinde plates salonlarında bile hareketi öğretiyoruz. Bu konuda toplumumuz hem bağımlılıkta hem hareketsizlikte hem de kötü beslenmeden uzak durmalarını, bu konuda hem aile hekimlerinden hem sağlık hayat merkezlerinden faydalanabileceklerini belirtmek istiyorum” şeklinde konuştu.
"İnsanlık, İnsanlar ve İyilik İçin Çalışacağız"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte dün Türk Tıp Kurultayı’nda bütün bilim insanlarıyla buluştuklarını dile getiren Memişoğlu, “Gerçekten çok başarılı bir süreç oldu. Türkiye artık sağlık hizmetlerinin sunulduğu değil bunun bilimini, teknolojisini de üreten bir ülke olma yolunda. Bu konuda çaba harcayan herkese çok teşekkür ediyorum. Biz Cumhurbaşkanımızın dediği gibi çalışacağız, üreteceğiz, çalışmamızı, bilgimiz ortaya koyacağız ve Türkiye’yi sağlıkta ve teknoloji anlamında dünyaya yön veren, insanlara sağlıkla ilgili ulaşımı sağlayan bir ülke haline getireceğiz. Bizler gece, gündüz çalışmaya devam edeceğiz. İnsanlık, insanlar ve iyilik için çalışacağız” diye konuştu.
Bugün sağlık yatırımları konuşulurken sadece binalardan ve yatak kapasitesinden değil, teknolojinin sunduğu büyük imkanlarında konuşulduğunu vurgulayan Memişoğlu, “Artık Türkiye, sağlıkta yapay zekayı kullanan değil, yapay zeka üreten bir ülke konumuna geldi. TÜSEB ve ASELSAN’ın birlikte geliştirdiği üç önemli sistemle bunu çok net görüyoruz. Hastanelerimizde kullanılacak ARİS sistemi, çekilen akciğer filmlerini hızlı bir şekilde analiz ediyor ve hekime değerlendirmesinde rehberlik ederek doğru müdahale sürecini destekliyor. METRA sistemi, kadın sağlığında kritik bir destek sağlıyor. Milyonlarca mamografiyi tarayarak en küçük değişiklikleri işaret ediyor ve meme kanserinin erken dönemde fark edilmesini mümkün kılıyor. RADİS sistemi ise hastanın şikayeti ve klinik tablosuna göre hekime en uygun tetkik seçeneklerini sunuyor, gereksiz testlerin önüne geçiyor ve doğru tanıya ulaşmayı kolaylaştırıyor. Bu üç yerli teknolojiyi bizim hekimimiz bizim mühendisimiz üretti onlarla ne kadar gurur duysak az. Bu anlattıklarım birer hayal değil, bugün sahadaki gerçeklerimizdir. Biz, ‘Üreten Sağlık’ diyerek yola çıktık. İnşallah daha çok üreteceğiz daha çok çalışacağız” ifadelerini kullandı.
