Aydıncık Sebze Hali önünde bir araya gelen üreticilere, Aydıncık Belediye Başkanı Özkan Kılıçarpa, CHP Mersin Milletvekili Talat Dincer ve STK temsilcileri de destek verdi. Burada konuşan CHP Mersin Milletvekili Talat Dinçer, kendisinin de şeftali üreticisi olduğunu belirterek, “Burada şu anda kimsenin yüzü gülmüyor. 1 kişi demez mi Allah’a çok şükür bugün satış yaptım, yüzüm güldüm demez mi, demiyor insanlar. Dolayısıyla bende isterdim ki bugün buraya geldiğimde hasat çok iyi gitsin, fiyatlar iyi olsun, üreticimizin yüzünü güldürsün, bizde buraya onlara bir hayırlı olsun demeye, bereketli olsun demeye gelmek isterdik. Aydıncık üreticimizin ürünlerine verdiği emeği bir düşünün. Sabah erkenden kalkıyorsunuz, akşam geç saatine kadar bu ürünleri üretmek için mücadele ediyorsunuz. Ancak bir bakanlık düşünün ki üretimi planlamaktan uzak. Çok uzun yıllardır Tarım Bakanlığımız maalesef şu ülkedeki ürünlerin planlamasını bir türlü gerçekleştiremedi. Aydıncık ne üretiyor. İşte en önemlisi salatalık üretiyor, patlıcan üretiyor. Buranın ağırlığı budur. Biz geçen sene buraya geldiğimizde salatalık için paketleme tesisini konuşuyorduk. Geçen yıl 20 liraya sattığın salatalık, bu yıl 10 lira. Gençler artık üretmiyor. Bari şu ürettiklerimize sahip çıkalım. Ürettiklerimizi bir değerlendirelim” dedi.

“Artık Bıçak Kemiğe Dayanmış Durumda”
Aydıncık Belediye Başkanı Özkan Kılıçarpa, kan damlasa can çıkacak bir ilçede yaşadıklarını vurgulayarak, “Bizim işimiz üretmek. Türkiye’de raf ömrü en uzun olan salatalık Aydıncık salatalığıdır. Bizim salatalığımız yayladaki salatalıklarla, artık manaya düşmüş, şişmiş salatalıklarla aynı fiyattan değerlendiriliyor. Bu hepimiz için çok büyük sorundur. Şu anda her ağaçtan 2 kilo ürün alıyoruz. Şu anda herkes zararda. Bu hepimizin zararı. Eğer Aydıncık maddi olarak nefes alacaksa, buranın geçim kaynağı haldir. Hale gelecek ki çiftçiye ulaşacak, çiftçiye gelecek ki çocuğuna ulaşacak, esnafa, ustaya ulaşacak. Bu para gelmediği taktirde bizim yapabileceğimiz bir şey yok. Bizim işimiz üretmek. Biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ‘Köylü milletin efendisidir’ demiş. Efendi üreticilerdir. Biz üzerimize düşeni yapıyorsak, herkes üzerine düşeni yapmalı ki üretici de ayakta kalabilsin. Bu yıl para yetmedi, seneye. Seneye para etmedi, sonraki seneye. Sonraki sene para etmedi, sonraki seneye. Ancak herşey bir yere kadar. Artık bıçak kemiğe dayanmış durumda. Bu çiftçinin kımıldayacak herhangibir alanı kalmadı. Bankalara borçlar, tarım krediye borçlar, esnafa borçlar, komisyoncuya borçlar büyüdükçe, büyüyor. Nefes almak istiyoruz. Biz herkesten ellerinden geleni yapmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“Devletin Ve İlgili Kurumların Derhal Hareket Geçmeli”
Aydıncık Hal Komisyoncuları Dernek Başkanı Mehmet Ali Kara, bugün burada bir fiyat düşüşünü değil, alın terinin hiç sayıldığının konuşulduğunu belirterek, “Salatalık fiyatları öyle bir noktaya geldi ki iflasın eşiğindeyiz. Emeği yok pahasına satmak zorunda bırakılıyoruz. Bu kabul edilemez. Biz üreticiler bu ülkenin temel direğiyiz. Çiftçi olmadan sofralar boş kalır. Tarım olmadan ülke ayakta duramaz. Ancak görüyoruz ki emeğimizin karşılığı verilmediği gibi çiftçi kaderine terk ediliyor, biz buna sessiz kalmayacağız. Geçen yıl bugün salatalığın fiyatı 28 liraydı. Bugün ise 10 lira. Bütün masraflar geçen yılın en az 2 katıdır. Bugün salatalık geçen yılın 3’de 1 fiyatında. Buradan açıkça sesleniyoruz. Çiftçi hakkını gasp eden bu düzeni kabul etmiyoruz. Devletin ve ilgili kurumların derhal harekete geçmesi, üreticiyi koruyacak acil önlemler almasını talep ediyoruz. Mazot, gübre, üretim maliyetleri altında ezilen çiftçiye destek verilmeden tarım ayakta duramaz. Ürünlerimizi değerinde satacak pazarlar açılması, ihracat kanallarının açılması gerekmektedir. İhracat yapılsa bu ürünlerin yüzde 50’si yurt dışına satılır, yüzde 50’si de ülke içinde istediğimiz fiyata satılır. Biz Aydıncık Komisyoncular Derneği olarak çiftçimizin yanında dimdik duruyoruz. Bugün burada sadece şikayet etmiyoruz, çiftçinin alın teri, göz nuru olmak için buradayız” dedi.

Ziraat Mühendisleri Odası adına Uğur Ateş, şu anda böcekler ve hastalıklarla uğraşmaktan bıktıklarını dile getirerek, “Ticaret kapısı kapandı. Eğer üretim kapısı da bu şekilde kapatırlarsa, çiftçi bıraktığı zaman neden bunlar olmuyor diyecekler. Bir taraftan Ukrayna durduk yere vergileri yüzde 35’e çıkardı, ihracat kapısı kapanmış, içerde bunları kim yiyecek? Demek ki küçükte olsa büyükte olsa içerde planlama sıkıntısı var. Bizim Devlet Planlama Teşkilatımız bu konuda ne yapıyor? Planlamayla ilgili hiçbir şeyimiz yok. Bu üreticiler kendi hallerine bırakıldı” diye konuştu.

“Tarımla İlgili Konularda Hayal Kuramıyorum”
Üretici Ali Düzen, yıllardır bu işi yaptıklarını ifade ederek, “Artık bu işi yapamayacak gibiyiz. Şu anda salatalığın maliyeti bize 15-16 lirayken, 10 liraya satıyoruz. Siyasetle ilgili bir şey demiyorum. Aydıncık’ta sivil toplum örgütleri ne yapıyor? İlçe Tarım Müdürlüğümüz ne yapıyor? Bana sürekli şu ilacı kullanmayacaksın, şunu yapmayacaksın diyor. Siz bana üretimle ilgili ne destek veriyorsunuz. Üretimime katkı sağlamıyor, herhangi bir alt yapı hazırlamamış, her hangi bir etüt yapmamış, benim ne ekip, ne biçeceğimin hiçbir organizasyonu yok. Bakıyorum Türkiye genelinde herkes çiftçi olmuş. Yani memuru, esnafı, işçisi herkes çiftçi olmuş. Ben yıllardır bu işi yapıyorum. Bütün belgelerim var. Gereksiz insanların bu işten elini çekmesi lazım. Bunu sınıflandırmalıyız. Çiftçi kim, esnaf kim, işçi kim, memur kim? Biz buna göre önümüze görmemiz lazım. Şu anda ben yatırım yapmayı bırak, yatırım yapmaktan vazgeçmiş duruma geldim. Maalesef tarımla ilgili konularda hayal kuramıyorum. Çünkü öyle bir şey kalmadı. Üretmiş olduğum ürünü maliyetinin altında satmaya devam edersem, zaten bu iş bitmiştir” şeklinde konuştu.




