Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın illerin sosyo-ekonomik performansını ölçtüğü Sosyo Ekonomik Gelişmişlik Endeksi (SEGE) 2024 sonuçları, Mersin’in son yıllarda yakaladığı ivmeyi rakamlarla ortaya koydu. Mersin, 81 il arasında 25’inci sıradan 13’üncü sıraya yükselerek dikkat çeken bir başarıya imza attı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, bu yükselişin tesadüf olmadığını, iş dünyasının kararlı adımları ve ortak akılla yürütülen çalışmalar sayesinde Mersin’in kendi potansiyeline yaklaştığını söyledi. Çakır, Mersin’in çok daha yüksek sıralara çıkabilecek güçte olduğunu vurgularken, “Hepimiz tek vücut olup aynı hedefe kürek çekmeliyiz” ifadelerini kullandı. Açıklamalar, MTSO Kasım Ayı Meclis Toplantısı’nda yapılan değerlendirmeler sırasında geldi.

Mersin, 8 Alanda Değerlendirilen SEGE’de İlk 8’e Giren Başlıklarla Öne Çıktı
SEGE Raporu, demografi, istihdam, eğitim, sağlık, rekabetçilik ve yenilikçilik kapasitesi, erişilebilirlik, mali durum ve yaşam kalitesi olmak üzere 8 ana başlık altında 52 değişkeni değerlendiriyor. Bu kapsamlı çalışmada Mersin’in 12 basamaklık yükselişi, şehirde son yıllarda artan ekonomik hareketliliğin somut bir göstergesi olarak yorumlandı. Hakan Sefa Çakır’ın aktardığı verilere göre Mersin, rekabetçilik ve yenilikçilik, mali durum, erişilebilirlik ve yaşam kalitesi başlıklarında Türkiye’nin en gelişmiş ilk 8 ili arasında yer aldı. İş dünyasının dinamizmi, yabancı sermaye girişindeki artış, imalat sanayisindeki güçlenme ve orta-yüksek teknolojili sektörlerdeki istihdam büyümesi bu başarıda etkili oldu. Çakır, “SEGE verileri bizim yıllardır söylediğimiz büyüme gerçeğini bilimsel olarak ispatladı” diyerek raporun önemine dikkat çekti.
Ekonomide Lokomotif Gücü: Vergi, İhracat ve Sanayi Performansı
Raporun mali göstergelere ilişkin bölümleri Mersin’in güçlü konumunu net şekilde ortaya koyuyor. Kent, kişi başına vergi ödemede Türkiye 5’incisi olurken, erişilebilirlik alanında da 9’uncu sırada yer aldı. İhracattaki yükseliş, imalat sanayisinin güçlenen yapısı ve sanayide artan enerji tüketimi, Mersin’in rekabetçi kapasitesini ileri taşıyan başlıca faktörler arasında gösterildi. Çakır’ın değerlendirmelerine göre şehir, yabancı sermayeli şirket sayısında da dikkat çeken bir artış sergiliyor. Tarımda ise Türkiye tarımsal üretiminin yüzde 3.8’ini karşılayarak 4’üncü sırada bulunuyor. Turizmde sertifikalı yatak sayısı ve ihracat rakamlarıyla 7’nci sırada yer alınması da Mersin’in farklı sektörlerde eş zamanlı bir gelişme yaşadığını ortaya koyuyor. “Tüm bu veriler, Mersin’in ekonomide bir lokomotif şehir olduğunu gösteriyor” diyen Çakır, 2025 yılına girerken bu ivmenin korunmasının önemine vurgu yaptı.

Eğitim ve Sağlıkta Eksikler Var: “Bu Veriler Yol Haritası Olmalı”
Rapor, kentin güçlü yanlarının yanı sıra geliştirilmesi gereken noktaları da ortaya koydu. Çakır, eğitim alanında son SEGE çalışmasına göre 5 basamak yükseliş yaşansa da okullaşma oranı ve eğitmen sayısında belirgin eksiklikler bulunduğunu dile getirdi. İş dünyasının eğitim projelerine aktif destek sunduğunu söyleyen Çakır, bu alandaki açığın kapatılmasının Mersin’in geleceği için kritik önem taşıdığını belirtti. Sağlık göstergelerinde de hastane ve hekim sayısının yetersiz olduğuna dikkat çekildi. Mersin’in son 10 yılda geçici koruma altındaki binlerce sığınmacıya ve depremzede nüfusa kapılarını açtığını hatırlatan Çakır, bu nedenle sağlık altyapısındaki yükün arttığını, kamu yatırımlarının bu tabloyu dikkate alarak şekillenmesi gerektiğini ifade etti. “SEGE’nin amacı bu eksikleri görüp doğru planlama yapmak. Biz de MTSO olarak her gelişmeyi yakından takip edeceğiz” dedi.
IMF Raporu: Enflasyon ve Döviz Borçlanmasına Dikkat Çekti
Toplantıda Kasım ayında yayımlanan IMF raporuna da değinen Çakır, raporda Türkiye ekonomisine ilişkin olumlu değerlendirmelerin yanında yüksek enflasyonun şirketler açısından büyük risk olarak gösterildiğini söyledi. Döviz borçlanmasının artması ve düşük kur nedeniyle döviz likiditesinin yüksek olması da raporda risk unsuru olarak yer aldı. IMF’nin ihracatçı firmalar dışında döviz kredilerine sınırlama getirilmesi önerisini de aktaran Çakır, vergide tabana yayılan bir reform ihtiyacının altının çizildiğini belirtti. Gelir eşitsizliklerine karşı verilen sosyal desteklerin etkinliğinin artırılması gerektiğine vurgu yapıldığını da ifade etti.
Çakır, hem SEGE hem IMF verilerinin Mersin ve Türkiye ekonomisi için yol gösterici nitelikte olduğunu söyleyerek, planlı ve ortak akılla ilerlenmesi halinde Mersin’in daha üst sıralara çıkabileceğini dile getirdi.





