Her şeyi açık,seçik ve somut olarak yazacağız.
Doğru tespitler yapacağız ki, yarınlarda aynı sorunlar ile karşı karşıya kalmayalım..
Mersinin bunca potansiyeline;15 milyar dolar ticaret hacmine, 85 ticari tarımsal ürün üretilmesine, 550 ören yeri,turizm destinasyonu olmasına rağmen;ironi yaparak,Mersin neden fakir diye başlık attım, sizlere anlatayım.
Mersin'in sorunu/ sorunsalı şu.!
Rahmetli Belediye başkanı Kaya Mutlu'nun 5 bin kişiye iş, 25 bin kişiye aş,sloganı ve yine 1984 yılında Mersin Serbest bölge olacak, Mersin'e artık pasaport ile girilecek `söyleminden sonra elbette 300 gün güneş gören bir kent hüviyetinide eklersek,pek çok şehirden insanların gelerek nüfus kütüklerini Mersin'e taşımalarindan sonra aidiyet duygusu ve kentli olma bilinci kent kültürü gelişmedi.
Mersinlilik bilinci sağlanamadi.
Üstüne üstlük özellikle Belediye başkanlarının yönetim anlayışı aidiyet ve kenttaş olmak değilde asfalt yol yapmak ! odaklı olunca şimdilere kadar uzanan söylem ile Mersin sahipsiz bir şehir söylemi ortaya çıktı.
Doğru tespitler dedim onları sizlerle paylaşayım, sonra ki yazılarımda derinlere inip sentezini yaparız.
Bugün Mersin de hala yetişkin yaklaşık 150 bin insan okuma yazma bilmiyor.
Mersin'de onlarca mahalle Çay, Çilek, Şevket Sümer, Özgürlük, Müfide İlhan, kuzey mahallesi gibi mahallelerde kendi kültürü ile yaşamaya devam ediyorlar.
Bu manada elbette kentimizde gettolar oluştu.
Rahmetli Kaya Mutlu'dan sonraki yöneticiler farklı Vizyoner çalışmalar yapamadılar aidiyet duygusu dedim onu geliştirme yönünde açılım içine giremediler, onun için şu anda sadece hemşehri derneği Mersin'de 900 civarında..
Bu mana da Mersin Kent lobisi oluşturup bir Gaziantep ya da Konya gibi olamıyor.
Elbette merkezi hükümetlerin bakış açısını unutmayalım.
Ancak önümüzde Eskişehir, Muğla örnekleri var
Yani şunu demek istiyorum un var yağ var şeker var, helva yapmasını tam manasıyla beceremedi bizim yöneticiler..
Onun için,vizyon sahibi,onun için
Mersin sevdalısı
olmak gerekiyor.!
Onun için, Mersin Türkiyenin ürettiği limonun yüzde yetmişini üretmesine rağmen bir Sarıyer limonata, Bursa Uludağ limonata gibi marka değer olmuş bir lımonata ve türevleri fabrikası yok.
Onun için, Çukurova Bölgesel Havalimanı bitmiyor,
Onun için 321 kilometre sahil şeridi olan Mersin'de 1 tane bile deniz otobüsü yok.
Onun için Eskişehir! Odunpazari gibi balmumu heykel müzesi vizyonu yok.
Onun için, Gaziantep'te bulunan FISTIK müzesi gibi kentimizde LİMON müzesi yok.
Onun için Gastronomi kültürümüzü ülke çapına anlatamıyoruz.
Onun için Antalya da şehir merkezinde 22 mavi bayraklı plaj var iken bizde toplamda 11 mavi bayrak almış plaj var.!
Onun için Gaziantep'te 10 OSB de çalışan insan sayısı 241 bin iken biz de şu an daha 3.osb yi konuşuyoruz ve çalışan sayımız yaklaşık 12 bin.!
Onun içn Mersin adı ile mandalina lokumu üretilmiyor, LİMON un anavataninda kendi adı ile bir Mersin limon gazozu yok.
Onun için Narenciye ve türevleri fabrikası yok.
Onun içn Mersin- Antalya yolu üzerindeki tüneller bitmiyor.!
Onun için Kazanlı - Tarsus da bulunan turizm otel destinasyonu olamıyor,oradaki kimyasal atık üreten fabrika bir türlü başka yere taşınmiyor.
Onun için Belediye meclislerinde ağırlıklı olarak imar planı değişikliği gündemde.
Onun için Mersin - Silifke arasında 80 bin civarında Yazlık konut yapılmasına izin verildi.!!!
Onun için tarihi /kültürel bir destinasyon olan İNGİLİZ YAĞ FABRİKASI sanatsal anlamda müze olamıyor.
Onun için çarşının ortasında cazibe merkezi olması gereken 52 kat metropol bina 26 katını otel olma vasfını hayata geçiremiyor.
Velhasıl;
Düşünüldüğü ve vzyon geliştirildiği vakit kenti zenginleştirecek bu yoklar onun için YOK.!
çünkü bu kentte para kazanan para babalarının, (2022 ilk çeyrekte Mersin de ki bankalar da mevduat miktarı 74 milyar TL.) pek çoğunun aidiyet duygusu gelişmemiş, ben kazandığım paraları kendi doğduğum memleketime gönderirim ya da çok karlı işler yaparım ben Mersin li değilim ki demekteler.
O''ki bu anlayışı dernek sayısından da (900)anlayabiliriz. Elbette
Ben bu kentte doyuyorum, yaşadığım kente yatırım yaparım, istihdam sağlarım diyen istisna olanlar hariç.
Sözün özü ; 300 gün güneş gören 321 kilometre sahil şeridi olan bu nadide kent, üretim de 8 Türkiye 1.si olduğumuz tarımsal ürünler ile 20' yi aşkın coğrafi işaret almış değerlerimiz (cezerye, kerebiç, lamas limonu, humus, tantuni, Silifke yoğurdu vb.) 550 ören yeri bütünselliginde bütün bu yoklara, şimdilere kadar süregelen Vizyoner olmayan mantaliteye karşın,lMersin aşığı insanlar ve duyarlı kadınlarimiz sayesinde bu nadide kentin gelişecegine ve zenginleşecegine inanıyorum..
Mersin bunu hakediyor.