Brezilya’nın Belem kentinde düzenlenen BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi COP30 görüşmeleri Türkiye açısından önemli bir dönüm noktasına sahne oldu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum başkanlığındaki heyetin yürüttüğü yoğun müzakereler, Türkiye’nin önümüzdeki yıl COP31 Taraflar Konferansı’na ev sahipliği yapması yönünde alınan kararla sonuçlandı. Yaklaşık iki yıldır sürdürülen diplomasi trafiğinin ardından gelen bu karar, Türkiye’nin uluslararası iklim gündemindeki ağırlığını net biçimde ortaya koydu. Türkiye, “hiçbir ülkenin geride bırakılmadığı daha adil ve kapsayıcı bir diplomasi” hedefiyle bu ev sahipliğini üstlenerek küresel iklim politikalarında önemli bir rol oynamaya hazırlanıyor.
COP31 İçin Uzlaşma Sağlandı: Türkiye Başkan, Avustralya Müzakereci
Belem’de beş gün süren görüşmelerde tüm taraflar arasında geniş bir uzlaşı yakalandı. Buna göre COP31’in başkanlığını Türkiye, müzakere sürecini ise Avustralya yürütecek. Ayrıca Pre-COP toplantısının Pasifik ülkelerinden birinde düzenlenmesi karara bağlandı. Bu uzlaşma, Türkiye’nin de yer aldığı Batı Avrupa ve Diğerleri (WEOG) grubunda oy birliğiyle kabul edildi. Türkiye, böylece BM İklim Değişikliği Sözleşmesi’nin en önemli platformu olan COP zirvesine tarihinde ilk kez ev sahipliği yapacak. Zirveye aralarında devlet ve hükümet başkanlarının da bulunduğu 196 ülkenin liderleri katılacak.
Rotada Antalya Var: COP31 ve Liderler Zirvesi İçin Hazırlık Başladı
Bakan Murat Kurum daha önceki açıklamalarında Türkiye’nin COP31’i Antalya’da düzenlemeyi hedeflediğini duyurmuştu. Geniş konaklama kapasitesi, ulaşım ağları ve daha önce başarıyla gerçekleştirilen G20 Zirvesi’nin deneyimi, Antalya’yı güçlü bir aday hâline getiriyor. Zirvenin Liderler oturumunun ise İstanbul’da yapılması planlanıyor. Resmî kararın önümüzdeki süreçte netleşmesi bekleniyor. Türkiye böylece hem Akdeniz’in iklim gerçekliğini hem de büyük organizasyonlardaki deneyimini uluslararası kamuoyuna yansıtmaya hazırlanıyor.

Türkiye’nin COP31 Yolculuğu: Adaylıktan Ev Sahipliğine
Türkiye, 2022’de Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde düzenlenen COP27 sırasında hem güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanı’nı açıkladı hem de COP31 adaylığını duyurdu. Adaylık sürecinde Türkiye ile aynı grupta yer alan Avustralya da talip oldu. Yaklaşık iki yıl boyunca iki ülke arasında devam eden dostane müzakereler, COP30’da somut bir karara bağlandı. Türkiye’nin iklim politikalarındaki kararlılığı, diplomatik girişimleri ve birçok ülke ile yürüttüğü görüşmeler uzlaşmanın önünü açtı. Belem’deki müzakerelerde Türkiye’nin ev sahipliği için hazır olduğunu gösteren detaylı sunumlar da süreci hızlandırdı.
Avustralya ile Yoğun Müzakereler: Ortak Mücadele Vurgusu
Bakan Murat Kurum, görüşmelerde Türkiye ile Avustralya arasındaki tarihî Türk–Anzak dostluğunu hatırlatarak iklim krizi konusunda ortak hareket etmenin önemine değindi. Türkiye’nin Akdeniz havzasında iklim değişikliğinden en fazla etkilenen ülkelerden biri olduğuna dikkat çeken Kurum, gelişmiş ülkelere kıyasla tarihsel sorumluluğu düşük olsa da Türkiye’nin güçlü iklim eylemlerini hayata geçirdiğini vurguladı. İklim Kanunu, Sıfır Atık hareketi, döngüsel ekonomi uygulamaları, yenilenebilir enerji yatırımları ve 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi, Türkiye’nin bu alandaki kararlılığının altını çizen başlıklar oldu. Kurum, Türkiye’nin küresel iklim diplomasisinde liderlik etmeye hazır olduğunu da özellikle belirtti.
COP Nedir? Küresel İklim Politikasının En Kritik Platformu
Her yıl düzenlenen Taraflar Konferansı (COP), BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin en üst karar organı olarak çalışıyor. Dünyanın 197 ülkesi bu toplantılara katılıyor. Sera gazı azaltım hedefleri, uyum politikaları, iklim finansmanı, kayıp–zarar mekanizmaları ve karbon piyasasının işleyişi gibi kritik başlıklar COP toplantılarında belirleniyor. 1995’te Berlin’de başlayan bu zirveler, günümüzde iklim krizine yönelik en kapsamlı küresel müzakere platformu olarak kabul ediliyor.
COP Ev Sahipliği Nasıl Belirleniyor?
COP organizasyonunda ev sahibi ülkenin belirlenmesi için aday ülkelerin kendi aralarında uzlaşması gerekiyor. Resmî bir itiraz olmadığı sürece mutabakat sağlanmış kabul ediliyor. Aksi durumda zirve, BM İklim Değişikliği Sekreterliğinin merkezi olan Almanya’nın Bonn kentinde yapılıyor. Her yıl ev sahipliği, BM’nin beş bölgesinden birinde sırayla gerçekleştiriliyor. 2026 yılı için ev sahipliği sırası, Türkiye’nin de bulunduğu WEOG grubuna aitti ve karar oy birliğiyle Türkiye’den yana çıktı.





