Savunma Nöbetine Mersin Barosu’ndan Destek
Mersin Barosu Başkanı Av. Gazi Özdemir, hukuka aykırı biçimde gözaltına alınan, tutuklanan ve yıllardır cezaevinde tutulan avukatların özgürlüğü için Ankara Barosu’nun ev sahipliğinde düzenlenen Savunma Nöbeti’nde yer aldı. Türkiye Barolar Birliği ve çok sayıda baro başkanı ile avukatın katılımıyla gerçekleşen etkinlikte Özdemir önemli değerlendirmelerde bulundu.
“Avukat güvende değilse hukuk devleti güvende değildir”
Konuşmasında mesleğe yönelik baskıların giderek ağırlaştığını vurgulayan Özdemir, şu ifadeleri kullandı:
"Bağımsız savunma, bugün hiç olmadığı kadar ağır ve sistematik bir siyasi baskı altındadır. Anayasal bir hak olan savunma hakkı, adeta suçmuş gibi gösterilmekte; meslektaşlarımız yalnızca mesleğini icra ettikleri için hukuksuz şekilde gözaltına alınmakta, tutuklanmakta ve yıllardır cezaevinde tutulmaktadır.
Bizler bugün, savunmaya özgürlük talebimizi bir kez daha yüksek sesle dile getirmek için savunma nöbetindeyiz.
Çünkü biliyoruz ki:
Avukat güvende değilse, yurttaş da güvende değildir.
Avukat güvende değilse, kişi hak ve özgürlükleri de güvende değildir.
Avukat güvende değilse, hukuk devleti güvende değildir."
İstanbul Barosu Davasına Tepki
Özdemir, İstanbul Barosu Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hakkında açılan davayı hukuka aykırı bulduklarını ifade ederek, herhangi bir somut gerekçe olmadan açılan davanın Avukatlık Kanunu’nun açık hükümlerine aykırı olduğunu belirtti. İstanbul Barosu’nun tüzel kişiliğini hedef alan bu sürecin demokratik hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını söyleyerek geri adım atılması çağrısında bulundu.
Tutuklu Avukatlara Değindi
Meslektaşları Av. Mehmet Pehlivan’ın mesleki faaliyetleri nedeniyle tutuklanmasının bağımsız savunmaya açık bir müdahale olduğunu aktaran Özdemir; Av. Can Atalay, Av. Selçuk Kozağaçlı, Av. Süleyman Yıldırım, Av. Ayşe Çelik ve Av. Barkın Timtik’in yıllardır devam eden tutukluluk hallerinin hukuki temelden yoksun olduğunu belirtti. Bu durumun yurttaşların adalet sistemine duyduğu güveni derinden sarstığını söyledi.
AİHM Kararlarının Uygulanması Çağrısı
Konuşmasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmasının zorunlu olduğunu hatırlatan Özdemir, AİHM hükümlerinin görmezden gelinmesinin hem bireysel hak ihlallerini artırdığını hem de Türkiye’nin uluslararası yükümlülüklerini zedelediğini vurguladı.
“Savunma susmaz”
Özdemir, savunma makamının baskı altında tutulamayacağını belirterek şu çağrıları yineledi:
Mesleki faaliyetleri nedeniyle soruşturulan veya tutuklu bulunan tüm avukatların derhâl serbest bırakılması,
Hukuka aykırı şekilde cezaevinde tutulan meslektaşlar hakkında süreçlerin uluslararası hukuk normlarına uygun yürütülmesi,
Avukatların hedef gösterilmesine ve mesleğin kriminalize edilmesine son verilmesi,
AİHM kararlarının gecikmeksizin uygulanması,
Keyfî gözaltı, tutuklama ve uzun yargılama süreçlerinin son bulması,
Savunma hakkını ve avukatlık mesleğini güvence altına alacak düzenlemelerin yapılması.
Özdemir son olarak şu sözlerle konuşmasını tamamladı:
"Bizler, hukukun üstünlüğü, savunmanın bağımsızlığını ve yurttaşların adalete erişim hakkı için mücadele etmeye devam edeceğiz. Unutulmasın ki savunma susarsa, adalet susar; savunma susturulursa, toplum nefessiz kalır. Savunma susmadı, susmayacak."
