Oturduğunuz eve ya da çalıştığınız ofise bakın..
Elinizdeki telefon, ya da izlediğiniz televizyon..
Her tarafımız yabancı markalar ile dolu.. Ve yıllardır bu ithalatın önüne bir türlü geçemiyoruz.. Yurtiçinde üretilen önemli otomobil markalarının bile hepsi yabancı marka..
Türkiye'den yurtdışına ihraç ettiğimiz bir çok ürün var; fakat markalaşmış ürünler değil.. Daha çok sektörel ürünler.. Özellikle gıda sektöründe çok ciddi bir ihracat gerçekleştiriyoruz.. Fakat onlar da marka değil..
Türkiye olarak yurtdışına marka ürünler ihraç etmemiz için çok çalışmamız gerek.. Türkiye sanayisinin son 10 yıllık gelişimine bakılırsa bu imkansız gözükmüyor.. Sanayi sektörü dünyanın dört bir yanına ihracat gerçekleştiriyor.. Bunu daha yoğun hale getirebilmek ve ürünlerimize katma değer sağlamanın en önemli yolu ise markalaşmak..
Belki de Türk firmalarının yurtdışında daha çok yatırım yapması bu markalaşmada önemli bir etken olacaktır..
Mersin'in önemli markalarından birinin 2021 yılı içerisinde yurt dışında bir yatırım yapacağım haberini aldım..
Bu haber beni gerçekten heyecanlandırdı.. Çünkü bir Türk markası ve özellikle de Mersin'den çıkan bir markanın Avrupa'da tesisleşmesi markalaşma yönünden çık ciddi bir atılım..
Umarım önümüzdeki süreçte 'marka' ürünlerimiz ile dünya piyasalarında söz sahibi oluruz..
Eğer markalaşma olmaz ise kilosu 3-5 liraya satılan domatesin, narenciyenin Mersin'e hiçbir zaman bir faydası dokunmayacaktır..