En çalkantılı dönem olarak bilinen ergenlik dönemi bireyselleşmenin başladığı, kimlik oluşumunun şekillendiği, bireyin kendisini toplum içinde tanımlamaya başladığı iniş çıkışlı bir süreçtir. Çocukluktan erişkinliğe geçiş köprüsü olan bu dönem, hem ebeveyn, hem de ergen birey için zor bir dönemdir. Araştırmalar, ergenlikteki alkol ve madde kullanımının, yetişkinlik dönemindeki alkol ve madde kullanım şeklini belirlediğini göstermiştir. Ergenlik dönemindeki kimlik oluşturma ve erişkinler tarafından 'bağımsız birey' olarak kabul edilme sürecinde, ergen bireyler çeşitli davranışlar gösterir. Bu davranışların oluşumunda ergenin erişkinliği nasıl algıladığı da oldukça önemlidir. Örneğin ergenin sigara içmeyi ya da alkol almayı erişkin bir davranış olarak değerlendirmesi sigara ya da alkol bağımlılığı gelişimini kolaylaştırabilir.
Ergenlerde madde kullanımının nedenleri
Ergenlerde madde bağımlılığın nedeni olarak birçok etkenden söz edilebilir. Madde kullanımı ve bağımlılığı, psikolojik, kalıtımsal, biyolojik, sosyokültürel, aile ve diğer etkenlerden kaynaklanabilir.
Araştırmalara göre ergenlerde madde bağımlılığında risk yaratan etkenler şunlardır:
- Ruhsal sorunları ya da bağımlılığı olan ebeveynin bulunduğu kaotik aileler
- Doğru olmayan yetiştirme yolları
- Ebeveyn-çocuk arasında bağlanma ve ilgi eksikliği
- Sınıfta aşırı utangaçlık ya da şiddet içeren davranışlar
- Okul başarısında düşüş
- Sosyal becerilerin zayıf olması
- Sapkın davranışlar sergileyen arkadaşlarla 'takılma'
- Okul, iş, aile ortamlarında uyuşturucu kullanımının onaylanması
Ergenlikte madde kullanımı ve bağımlılık nasıl anlaşılır?
Bir ergenin madde kullanıp kullanmadığını anlamanın en kesin yolu idrar ve kan testleridir. Ancak ergendeki fiziksel, duygusal ve sosyal birtakım işaretler de çeşitli ipuçları taşıyabilir. İştahsızlık, kilo kaybı, uykusuzluk, kızarmış ve sulanmış gözler, bulantı ve kusma, ishal, aşırı terleme, üzerinde alışılmadık koku ve giysilerde yanıklar, giyim tarzında belirgin değişiklikler gibi çeşitli fiziksel belirtilere dikkat etmek gerekir. Ayrıca kişilik değişikliği, ani ve sık ruh hali değişiklikleri, yargılamada azalma, depresyon, genel bir ilgi kaybı da ruhsal tehlike işaretleri olabilir. Okulda; ders başarısının düşmesi, disiplin problemleri, aile içerisinde ilişkilerin bozulması da ergenlikte madde bağımlılığı olasılığı olarak değerlendirilebilir. Bununla beraber bu belirtilerin madde kullanımına özgü belirtiler olmadığı, başka psikiyatrik hastalıklarda da görülebileceği unutulmamalıdır.
Ergenlerde madde bağımlılığının tedavisi nasıldır?
Bağımlılık yapıcı bir sürü madde vardır. Bu nedenle madde kullanımıyla ilişkili tedavi yöntemleri de çeşitlilik göstermektedir. Madde bağımlılığında, kişinin madde dışında birçok sosyal, ekonomik, tıbbi ve psikolojik sorunları olmaktadır. En iyi tedavi yöntemi bireysel gereksinimlere göre düzenlenen tedavidir. Tedavinin ana hedefleri içinde kişinin maddeyi bıraktıktan sonra aile ve toplum içinde üretken yaşamına geri dönmesi yer alır. Ancak tedavinin başarısı temelde bireysel özelliklere dayanmaktadır.
Tedavi sürecinde bağımlı ergen ve ailesini, sabırlı olunmasını gerektirecek zorlu bir dönem beklemektedir. Tedavinin süresi birçok etkene göre değişmektedir. Tedavi süreci en az üç aydır. Araştırmalar, bu sürenin altında herhangi bir tedavinin fayda sağlamadığını göstermiştir. Genellikle tedavi birkaç kez uygulandıktan sonra başarı oranı artmaktadır. Tedavinin süresinin uzunluğu, madde kullanıcılarında tedavinin başarısını belirleyen bir etkendir. Takip sürekliliği, tedavinin başarısı üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Takip sürekliliğinin kesilmesi durumunda, ergenin sağladığı iyileşme de kaybolmaktadır.
Ergenlerde madde bağımlılığı tedavisi sonrasında nasıl davranılmalı?
Bağımlılık tedavisinden sonraki aşamada ergenin daha önce madde kullandığı mekanlardan ve madde kullanan arkadaşlarından uzak tutulması gerekir. Bu süreçte ebeveynin ergene şefkat ve ilgi gösterirken 'tutarlı ve adaletli' disiplin uygulaması da önerilir. Ergenin okul hayatı dışında spor gibi aktivitelere yönlendirilmesi, sosyal ilişkilerinin güçlendirilmesi önemlidir.