Güler yüzü, temizliği ve sürdürülebilir balıkçılık anlayışıyla kısa sürede geniş bir müşteri kitlesine ulaşan Şeker, sektörün zorluklarına rağmen pes etmeyerek başarıya ulaştığını anlattı.
Balıkçılık sektöründe kadın girişimci kimliğiyle öne çıkan Sevcan Şeker, bu alana giriş sürecinde aile desteğinin büyük rol oynadığını söyledi. Şeker, “Balıkçılığa tamamen abimin teşvikiyle başladım. Abimin fikriydi. Benim sadece meze ve yemek yapmaya ilgim ve merakım ve yeteneğim vardı” dedi.
Sektörde kadın olmanın zorluklarına da değinen Şeker, “Her sektörde olduğu gibi kadınların yaşadığı sıkıntılar aynıdır maalesef. Farklı amaçla gelenler, yermek isteyenler, hizmette, balıkta hatta açtığımız müzikte bile kusur arayanlar oldu elbette. Böyle durumlarda tatlı bir üslupla, tebessüm ederek karşılık veriyorum. Tabii ki takdir edenler, önerilerde bulunan dostlar ve güzel insanlar da var. Ayrıca teşekkür ediyorum onlara. Bütün bunlar kendimizi geliştirmemize, yenilememize katkı sağladı” ifadelerini kullandı.
Kadın bir balıkçı olarak başta çevresinde şaşkınlık yarattığını anlatan Şeker, zamanla bu durumun değiştiğini şöyle anlattı:
“Kadın balıkçı görmek ilk önce herkese tuhaf geliyordu ama şu an alıştılar. Beni görmek istiyorlar, gelenler beni soruyor veya ben yoksam gelmek istemiyorlar. Yani sonradan reklamımız olunca, tanınınca ve bizim temizliğimizi, hizmetimizi, güler yüzümüzü görünce tabii ki insanlar gelmeye başladı ve daha çok çevremiz oldu. Bizi seven insanlar da zaten ayrıca geliyor. Arkadaşlarımızın, dostlarımızın da önerileriyle yabancı insanlarla da tanıştık. Çok güzel dostluklarımız oldu, müdavimlerimiz oldu. Bundan dolayı şu an çok mutluyuz ve ümitliyiz.”
“Mevsimi Olmayan Balıkları Sunmuyoruz”
Sürdürülebilir balıkçılık anlayışını benimsediğini vurgulayan Şeker, mevsimi olmayan türleri sunmadığını ve deniz balıkçılığını desteklediğini belirtti. “Şu an bazı balık çeşitlerinin mevsimi olmadığı için onları önermiyoruz. Daha çok deniz balıkçılığını destekliyoruz. Mevsimi olan balıkların tüketilmesi taraftarıyız. O yüzden onları sunuyorum müşterilerime ve onlar da çok severek yiyorlar. Bunu yapmamızın sebebi, şu an balık sezonunun bitmiş olması. Bazı balıkların avlanma yasağı var. Mevsimi olan balıkların da tüketilmesini istiyoruz. Pek tanınmamış balıklar ama önerdiklerimiz tadına bakıyor ve tekrar tekrar onları yemek için geliyorlar. Bu da bizi mutlu ediyor” dedi.
“Hijyen Konusunda Da İddialıyım”
Yerel halk ve balıkçılarla olan iş birliğine de değinen Şeker, taze balık temininde uzmanlardan destek aldığını ifade ederek, “Balıkları seçerken tecrübeli ve bu işe yıllarını vermiş arkadaşlardan tavsiyeler ve öneriler alıyorum. Müşterilerimize taze balık sunmaya çalışıyorum. Bu çok önemli, benim yiyemeyeceğim, tadını sevmediğim balığı ve tazeliğinden emin olmadığım balığı da asla sunmam. Temizlik konusunda da iddialıyım. Mekanımı çok severek gelenler huzur buluyor. Çok güzel bir konseptimiz var. Çok samimi. İsteyen müşterilerimiz mutfağa giriyor, bize yardım edenler de oluyor. Onlar da memnun, biz de memnun kalıyoruz” şeklinde konuştu.
Sektörün zorluklarına rağmen yılmadığını ifade eden Şeker, müşteri beklentilerinin yüksekliğine dikkat çekerek, “Bu sektör tabi ki çok zor. İnsanları memnun etmek çok zor. Ne kadar güzel yapmaya çalışsanız, illa ki eleştirilirsiniz, daha güzelini isterler. Ne kadar temiz bir sunumunuz olursa olsun, yine de kusur bulanlar olur. Bizde olmayan yemekleri isteyenler oluyor. Biz her şeyi bulundurmaya çalışıyoruz ama adı üstünde ‘balık evi’. Balık dışında da yemek soranlar oluyor. Yine de biz her zamanki gibi tebessüm ediyoruz ve üzülerek mevcut olmadığını söylüyoruz. Bazen kendimize yaptığımız yemeklerden sunuyoruz. Biz orada her gün balık yemiyoruz. Kendimize ne yemek yaparsak, onları da ikram ediyoruz. Müşterilerimiz de ev yemekleri yemiş oluyorlar. Onlar da memnun ayrılıyorlar” ifadelerini kullandı.
Kadın girişimcilere tavsiyelerde bulunan Şeker, işini sevmenin ve müşteri beklentilerini gözlemlemenin önemine dikkat çekti. “Balıkçılık aklıma gelmeyecek bir işti ama ben sunum yapmayı, yaptıklarımın beğenilmesini seviyorum. Mutfağı seviyorum. Bu işi yapmak isteyen arkadaşlara önerim: Çok iyi bir gözlemci olmalılar. Müşterinin ne istediğini anlamak çok önemli. Güler yüz ve en önemlisi sabır. Sonrası gelir zaten. Yani ben işimi severek, itinayla yapıyorsam, zaten gerisi gelir” dedi.