Dünyayı değiştirecek bir kimyacı, hiç laboratuvarda çalışmadan göçüp gider şayet yetenek sandığını aşmazsa. Bireylerin kabiliyetlerini öncelemeden onları bir yarışın içine itiyoruz. Sınav maratonlarına katılarak geçirilen seneler gökkuşağı gibi çocuklarımızı sadece mavi, sadece kırmızı, ya da sadece griye dönüştürüyor.

Yeteneklerine uygun edinilemeyen mesleklerde geçirilen mutsuz seneler, doğru insanları yanlış işlerde bitirip tüketiyor. Kuşları yüzmeye, balıkları uçmaya zorluyoruz. İşte bu yüzden ki insan kaynağımız fakir kalıyor.

Eğitim sistemimizde her sene liselerden mezun olan herkes; doktor, mühendis, öğretmen, hukukçu ve benzeri geçerli bir meslek adayı olarak karşımıza çıkıyor.

Ama kimse iyi bir çiçekçi, işini güzel yapan bir motor ustası, eğitimli bir çiftçi olmak gibi hayaller kurmuyor. Toplum hayatında herkes gereklidir.

Keşfedilmeyip sandığı kilitli kalan insanlar doğar, büyürler.

Fakat kabiliyetlerini ortaya koyamadan ölüp giderler. Doğru kişi, doğru işi yapar. Yanlış kişi, doğru işi yapsa dahi yanlış yapar. İnsanların gizil kalmış kabiliyetlerini ortaya çıkarabilmek eğitim sisteminin, ailenin ve toplumun ortak görevidir. Kabiliyeti ortaya çıkarılarak doğru yönlendirilmiş insanların ülkelerine sağladıkları katma değer çok fazla olur. Böylece doğru insanlar, doğru kabiliyetle topluma faydalı olurlar. Fakat içindeki kabiliyet ortaya çıkmazsa, hazinenin sandığı keşfedilmezse, insan kendini ifade edemeden dünyadan göçüp gider.

Bir şiir sandığı hiç açılmadan. Bir heykeltıraş, hiç heykel yapmadan

Deha boyutunda bir matematikçi, hiç problem çözmeden

Yukarıda bahsettiğimiz çeşitlilik üzere herkesin kabiliyetine göre yönlendirileceği meslekleri yaptığı bir sosyal yapıda hiçbir balık uçmaya, hiçbir kuş yüzmeye zorlanmayacaktır. Eşsiz yeteneklerle donatılmış bir misafir olarak gözlerini açtığın dünyada; Hazine sandığının kapağı açılır ve ruhundaki gizli kabiliyetlerin keşfedilir, doğru bir eğitimle içine yolculuk yaparak, rengarenk bir kişilik geliştirirsin.

Kendini ifade edeceğin bir meslek hayatın, etkileyeceğin bir sosyal çevren olur.

Geride bıraktığın eserlerin, paylaştığın deneyimlerin, başarıların olur.

Dünyaya gelirken içine hapsolmuş bir çekirdekten, bir orman büyütebilirsin.

Kişi bir hiçken kendini bir şey sanıyorsa, kendini aldatmış olur. Sevgiyle Kalın. Esenlikte Yaşayın. Mustafa Mızrak / Gazeteci / Yazar