Eğitim Sen Mersin Şubesi, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) uygulamasının çocuk işçiliğini meşrulaştırdığını ve eğitim hakkını ihlal ettiğini belirtti.

Şubeden yapılan açıklamada, Türkiye’de çocuk hakları, çocuk işçiliği ve eğitime erişim hakkı konusunun yıllardır süregelen yapısal sorunlar, son yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) uygulamaya koyduğu politikalarla derinleştiği vurgulanarak, “Bu politikaların en çarpıcı örneklerinden biri olan Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) uygulaması, çocuk işçiliğini teşvik eden, eğitimi piyasaya teslim eden ve çocuk emeği üzerinden sermayeye kaynak aktaran bir sistem olarak karşımıza çıkmaktadır” denildi.

“ÇOCUKLARIN YERİ ATÖLYELER DEĞİL OKULDUR”

MESEM uygulamasının kâğıt üzerinde mesleki beceriler kazandırmak ve gençleri iş hayatına hazırlamak gibi olumlu görülebilecek bir amaç taşıyor gibi sunulduğunu söyleyen Eğitim Sen, “Uygulama, çocukları küçük yaşta ucuz iş gücü haline getiren, onların eğitim hakkını ellerinden alan ve ağır koşullarda çalışmalarına neden olmaktadır. MESEM kapsamında ortaokuldan sonra liseye devam etmeyen veya lise düzeyinde örgün eğitimi sürdüremeyen on binlerce çocuk, haftanın dört günü iş yerlerinde çalıştırılmakta, yalnızca bir gün okulda teorik ders görmektedir. Bu durum, çocukların nitelikli eğitime erişimini engellediği gibi, aynı zamanda ciddi bir çocuk işçiliği sorunu yaratmaktadır. Eğitim Sen olarak defalarca dile getirdiğimiz üzere, çocukların yeri atölyeler değil okuldur” dedi.

MBA Okulları Mersin’de Lansmanla Tanıtıldı
MBA Okulları Mersin’de Lansmanla Tanıtıldı
İçeriği Görüntüle

Eğitim Sen’den yapılan açıklamada, çocukların MESEM kapsamında birçok özel sektöre ait işletmede stajyer ya da çırak adı altında çalıştırıldıklarına fakat bu işletmelerin büyük bir kısmının düzenli denetlenmediğine, çocuk işçilerin çalışma koşullarının kayıt altına alınmadığına ve iş güvenliğinin ciddi şekilde ihmal edildiğine değinilerek, “Ne yazık ki MESEM öğrencileri arasında yaşamını yitiren, iş kazası geçiren, ağır şekilde yaralanan çocuklarımızın haberleri artmaktadır. MESEM’in başladığı 2021 yılından bu yana yüzlerce çocuk iş kazasına maruz kalmış, bazıları hayatını kaybetmiştir. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri, 2023 yılında Konya’da çırak olarak çalıştırıldığı fabrikada hayatını kaybeden 14 yaşındaki bir çocuğumuzdur. Bu trajik olaylar, söz konusu programın çocukları korumaktan çok, onları sistematik bir şekilde güvencesizliğe ve istismara açık hale getirdiğini ortaya koymaktadır” ifadeleri kullanıldı.

“ÇOCUK EMEĞİ PAZARLANIR HALE GETİRİLMEKTEDİR”

Açıklamada, Türkiye’nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’ye göre, ‘Her çocuğun eğitim hakkı vardır ve bu hak hiçbir şekilde ekonomik çıkarlar uğruna feda edilemez’ maddesi hatırlatılarak, “MESEM uygulamasıyla birlikte çocuklar örgün eğitimden uzaklaştırılmakta, devlet eliyle sanayiye yönlendirilmekte ve adeta çocuk emeği pazarlanır hale getirilmektedir” ifadelerine yer verildi.

Eğitim Sen, bu programın kaldırılmasını, çocukların eğitim ortamlarına geri döndürülmesini ve eğitimin piyasa ihtiyaçlarına göre değil, çocukların gelişimsel ve pedagojik gereksinimlerine göre yeniden şekillendirilmesini talep ederek, Milli Eğitim Bakanlığı’na şu soruları yöneltti:

“MESEM programına katılan çocukların sayısı nedir?

Bu çocukların kaçı örgün eğitimi terk etmek zorunda kalmıştır?

Çalıştıkları iş yerleri kim tarafından ve ne sıklıkta denetlenmektedir?

İş kazası geçiren ya da yaşamını yitiren çocuk sayısı nedir?

Bu çocukların psikolojik, sosyal ve fiziksel gelişimleri için ne tür önlemler alınmaktadır?”

“MESEM UYGULAMASI ACİLEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”

Çocukları erken yaşta iş gücüne yönlendirmek yerine, onları bilimle, sanatla, sporla buluşturacak, kendilerini özgürce ifade edebilecekleri kamusal eğitim ortamları yaratmanın zorunluluk olduğu vurgulanan açıklamada, “Çocuk işçiliğini ortadan kaldırmanın yolu; örgün eğitimdeki çocukları değil yoksulluğu azaltmaktan, eğitimi ticarileştirmek değil kamusallaştırmaktan geçmektedir. MESEM uygulaması acilen gözden geçirilmeli ve meslek edindirme eğitimi çocuğun üstün yararına göre düzenlenmelidir” denildi.

“HER ÇOCUĞUN ÖRGÜN VE NİTELİKLİ EĞİTİME ERİŞMESİ SAĞLANMALI”

Açıklamada, “Her çocuğun örgün ve nitelikli eğitime erişmesi sağlanmalı, ailelere ekonomik destek programları ile çocuklarını çalıştırmak zorunda kalmalarının önüne geçilmeli, mesleki eğitimin içeriği pedagojik ve insani temellere göre yeniden düzenlenmelidir” ifadeleri çözüm olarak sunuldu.

“EĞİTİMİN PİYASAYA TESLİM EDİLMESİNE KARŞI ÇIKIYORUZ”

Eğitim Sen’den yapılan açıklamanın sonunda şu ifadelere yer verildi:

“Eğitim Sen olarak buradan bir kez daha güçlü bir şekilde ifade ediyoruz: Çocuk emeği sömürülemez! Eğitimin piyasaya teslim edilmesine karşı çıkıyoruz. Çocukların çalışma hayatında değil, güvenli ve kapsayıcı eğitim ortamlarında olması gerektiğini savunuyoruz. Tüm kamuoyunu bu konuda duyarlı olmaya, çocuklarımızın geleceğini korumak için birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.”

Muhabir: Ekin Kırarslan