Hayat, bazen karşımıza büyük zorluklar çıkarır. Kimimiz için bu engeller fiziksel, kimimiz içinse zihinsel olabilir. Ancak gerçek başarı, karşımıza çıkan zorlukların büyüklüğünde değil, onlara karşı gösterdiğimiz azim ve cesarette saklıdır. İşte bu azmi ve cesareti en güzel şekilde temsil eden isimlerden biri de otizmli ultra maraton yüzücüsü Tuna Tunca.
Tuna, dün İngiltere ile Fransa arasındaki soğuk ve zorlu Manş Denizi’ni yüzerek geçti. Bu başarı, sadece bir sportif başarı değil; aynı zamanda otizmli bireylerin de toplumda neler başarabileceğinin en güçlü kanıtlarından biri oldu. Tuna’nın bu büyük başarısı, herkese ilham verdi, engellerin aslında sınırlarımız olmadığını gösterdi.
Toplum olarak, çoğu zaman otizmli bireylerin sınırlarını ve yapabileceklerini küçümseyebiliyoruz. Oysa Tuna gibi örnekler, bu bakış açısını değiştirmek zorunda olduğumuzu ortaya koyuyor. Tuna’nın Manş Denizi’ni geçme hedefi, sadece bir yüzme hedefi değil; aynı zamanda herkes için “imkânsız” görünen şeylerin üstesinden gelme umududur.
Bu büyük başarıda Tuna’nın ailesinin, antrenörlerinin ve onu destekleyenlerin payı da büyüktür. Destek olmadan böyle bir başarı mümkün olmazdı. Bu yüzden, toplumun her kesiminin otizmli bireylere yönelik farkındalık ve destek mekanizmalarını artırması gerekmektedir.