Hatay’ın çok kültürlü yapısının önemli bir yansıması olan Evvel Temmuz Festivali, bu yıl 25. kez Samandağ ve Antakya’nın çeşitli mahallelerinde düzenleniyor. Hatay Deprem Dayanışması Derneği üyesi Mert Aslanyürek, bu yıl 25. kez düzenlenen Evvel Temmuz Festivali’nin, sadece bir kültürel etkinlik değil, aynı zamanda deprem sonrası toparlanmanın ve birlikte iyileşmenin bir aracı olduğunu belirtiyor. Aslanyürek, “Tökezlesek de, yıkılsak da, bir sürü acılar yaşasak da biz kendi kültürümüz olan, binlerce yıllık kökten gelen bir bayramımızı var etmeye devam ediyoruz” diyerek festivalin Hatay halkı için taşıdığı manevi ve kültürel öneme dikkat çekti.
“Festival Bir Araç Haline Geldi”
Hatay Deprem Dayanışması Derneği üyesi Mert Aslanyürek, festivalin bu zorlu süreçte kent halkı için taşıdığı anlamı şu sözlerle dile getirdi:
“Bizler depremden sonra aslında festivali düzenlemekle ilgili çeşitli saha çalışmaları yaptık. İnsanlarla fikir alışverişi yaptık. Bir yandan bizim prestijimiz, bilinen kısmı hep Samandağ sahilindeki gece konserleri ama bu festival bir yandan günlerce gündüz etkinlikleriyle, çeşitli atölyeler, tiyatrolar, paneller, bilgilendirme toplantılarıyla da geçiyor. Hem Samandağ’ın hem de Antakya’nın çeşitli mahallelerinde festival bir araç haline geldi. Örnek veriyorum, deprem sonrası oluşan durumlarla ilgili çeşitli paneller ve atölyeler yaptık. Gazetecilere, akademisyenlere, çevre hakları aktivistlerine festivalin panellerine davet edip, misafir edip, sorunlarımızı dile getirip birlikte konuştuğumuz çeşitli etkinlikler de organize etmiş olduk.”
Festivalin sürdürülmesinin kültürel hafıza ve toplumsal dayanışma açısından kritik olduğuna dikkat çeken Aslanyürek, şöyle devam etti:
“Tökezlesek de, yıkılsak da, bir sürü acılar yaşasak da biz kendi kültürümüz olan, binlerce yıllık kökten gelen bir bayramımızı var etmeye devam ediyoruz. Çünkü aslında depremden hemen sonra, 1-2 ay sonraki bayramlarda bile, insanların o geleneklere, buranın çok kültürlü yapısını yansıtan, Hristiyanların olsun, Arap Alevilerin olsun, farklı bütün inanç gruplarının bayramlarını hep birlikte Hatay halkı olarak sarıldığımızı fark ettik. O yüzden bu kültürel devamlılık bizler için hâlâ var olmanın bir aracıydı. O yüzden festivalimize depremden sonra da kesintiye uğratmadan, elbette içeriği değişse de, devam ettirmeye karar verdik ve devam ettirdik.”
“Hayata Devam Etme Eğilimi Vardı Bu Memlekette”
Depremin ardından sosyal yaşamın ciddi şekilde daraldığına işaret eden Aslanyürek, Evvel Temmuz’un bir araya gelme ihtiyacını karşıladığını belirterek, “Festivalimizde çok sayıda etkinlik yaptık. Deprem sonrası özellikle çocuk etkinliklerini yoğunlaştırdık. Psikososyal destek etkinliklerini ve çalışmalarını yoğunlaştırdık. Kadın etkinliklerini yoğunlaştırdık. Aslında ne kadar yıkımın içerisinde yaşasak da hayata devam etme eğilimi vardı bu memlekette. Ve biz bunu destekleyecek çeşitli etkinlikler ve aktiviteler yaptık” ifadelerini kullandı.
Aslanyürek, festivalin fiziksel ve duygusal iyileşme açısından önemine vurgu yaparak şunları söyledi:
“İnsanların bir araya gelmesi, dertlerini ve sorunlarını, acılarını ve yaslarını, sevinçlerini, bütün bunları bir arada ve beraber yaşamalarına sebep olan, bunun için uygun ortamlar yaratan bir festivale dönüşmüş oldu. Depremle beraber bir araya gelişlerin çok kısıtlı olduğu bir memlekette yaşıyoruz artık. Kültür merkezleri yıkıldı, konser salonları yıkıldı, sosyal aktiviteler çok az. Kültürel ve sosyal faaliyetlerin yürütüleceği mekanlar ve organizasyonlar bitme noktasına geldi. Tam bu noktada Evvel Temmuz Festivali, insanların hem bu anlamdaki ihtiyacını hem de yerel ve kültürel kodlarımızla birlikte sosyal ihtiyaçlarımıza karşılık vermeyi amaçladı.”
Organizasyon sürecindeki zorluklara da değinen Aslanyürek, festivalin ilk yılında karşılaşılan engelleri dile getirerek, “Deprem sonrasında öncelikle, festivali organize etmek bambaşka bir zorluktu, özellikle lojistik olarak. İlk sene havalimanı yoktu, şu an havaalanı olsa da uçuşlar kısıtlı. Şehir içi ulaşımlar yok, insanların çeşitli mahalle ve ilçelerden festivale geliş gidişleri bile zor aşamalardan geçerek oluyor. Elbette özellikle ilk sene, yası da birlikte yaşayacak, sorunlarımızı da birlikte konuşacağımız bir festival programı çıkardık ve bu şu an yavaş yavaş eski haline dönen bir hal almaya başladı fakat buranın sorunları, dertleri bitmiyor. Özellikle çevre ve ekoloji sorunları devam ediyor. Bu alanda söz kurmaya, şehrimizle ve bölgemizle ilgili söz kurmaya devam ediyoruz. Bu anlamda çeşitli akademisyenler, yazarlar festivalimiz kapsamında kimi oturumlarda, panellerde, çalıştaylarda yer almaya devam ediyor” şeklinde konuştu.
“Hatay’ın Yeniden İnşasında Önemli Bir Noktadayız”
Evvel Temmuz Festivali’nin uzun vadede Hatay halkının aidiyet duygusunu pekiştirdiğini ifade eden Aslanyürek, festivale olan toplumsal bağlılığa dair şu ifadeleri kullandı:
“Festivalimiz bu yıl 25. yılına giriyor. Çeyrek asırlık bir festivaliz artık. Özellikle depremden sonra göç eden insanların buralara belirli dönemlerde gelmek gibi bir eğilimleri oluyor. Kimi yerel bayramlarda, etkinliklerde geliyorlar. Bu festival de bunlardan biri. İnsanlar Evvel Temmuz’da özel olarak memleketine geri dönmek istiyor çünkü 25 yıllık bir gelenek, birçok kişinin çocukluğunun, gençliğinin geçtiği ve çocukluğunda ve gençliğindeki belki de yegane kültürel ve toplumsal etkinlik sayılabilir. Ücretsiz konserlerin, çeşitli aktivitelerin, atölyelerin, şenliklerin yapıldığı, kendi dillerinde türkülerin söylendiği, Samandağ sahilinde böyle bir toplumsal dayanışma alanı yaratan bir festival olma özelliğini taşıyor.”
Aslanyürek, festivalin Hatay’ın yeniden inşasında nasıl bir rol üstlendiğini de söyleyerek,
“Hatay’ın yeniden inşasında da festivalimizi bu anlamda önemli bir noktada görüyoruz. Daha geçmişe dayanan bir bayramın, 25 yıldır bir festival olarak kendini sürdürmesi ve bu 25 yılda aslında Hatay’daki her bir insan için bir anlam ifade ediyor. Ve her bir insanın bir şekilde bu festivalin bir etkinliğine, bir konserine, bir aktivitesine katıldığı bir durum söz konusu. Yani kent yeniden inşa edilirken, deprem öncesi bizi biz yapan aktivitelerimizin, kültürel sosyal faaliyetlerimizin devam etmesi, devamlılık göstermesi bu anlamda bir iyileşmeye de hizmet eder ve ediyor diye düşünüyoruz” dedi.
Evvel Temmuz Festivali, Hatay’ın hem geçmişini hem geleceğini taşıyan bir kültürel hafıza mekanı olmaya devam ediyor. Toplumsal dayanışmanın ve birlikte iyileşmenin sahnesi olan festival, sadece bir etkinlik değil; umut, direnç ve hatırlama pratiği olarak yaşamayı sürdürürken, bu yıl da 7-16 Temmuz tarihlerinde düzenleniyor.