Mersin’de uzun yıllardır duvar resimleri yapan ve öğretmenlik kariyerini sanatla birleştiren Emekli Resim Öğretmeni Sema Kaptan, duvar resmine olan ilgisinin çocukluk yıllarına dayandığını anlattı. Küçük yaşlarda TRT’de Michelangelo’nun Sistine Şapeli’ni resmettiği bir filmden etkilendiğini belirten Kaptan, o günden itibaren duvar sanatına ilgi duyduğunu ifade etti.
Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezun olduktan sonra resim öğretmenlik mesleğine başlayan Sema Kaptan, sanatı eğitimle buluşturdu. Görev yaptığı her okulda öğrencilere duvar resmi çalışmaları yaptıran Kaptan, en son Atatürk Lisesi’nde öğrencileriyle birlikte okulun dış duvarlarına büyük ölçekli resimler çizdiğini söyledi.
Sanatı sadece bireysel bir ifade biçimi olarak görmediğini belirten Kaptan, “Şehirlerin estetik bir kimliği olmasını önemsiyorum. İnsanlar, yolda yürürken ya da işe giderken bir sanat galerisine gitme fırsatı bulamayabilir. Ancak şehirdeki duvar resimleri, onların günlük hayatına sanat katabilir,” diye konuştu.
Sanatı sokağa taşıyor
Kendi sanatsal özgürlüğünü tam anlamıyla yansıtan bir duvar çalışması yapmayı çok istediğini dile getiren Kaptan, Türkiye’de genellikle sipariş üzerine belirli temalarla resim yapıldığını ancak sanatçılara özgür bir alan bırakılmadığını söyledi.
Resim yaparken projeksiyon cihazı kullanmadığını, tüm desenleri tamamen el çizimiyle oluşturduğunu belirten Kaptan, “Böylece çizgiye ruh ve özgünlük katabiliyorum,” dedi. Resim yaparken çevresindeki insanların ilgisinden ve katılımından büyük keyif aldığını da vurgulayan Kaptan, “Özellikle çocukların merakı ve heyecanı beni çok mutlu ediyor. Şehirde duvar resmi yapmak, bir nevi canlı performans gibi oluyor. İnsanların sanata dokunmasını sağlamak beni motive ediyor,” diye ekledi.
Sanat ve eğitimi buluşturan Sema Kaptan, öğretmenlik yıllarında olduğu gibi emeklilik hayatında da duvar resimleri yaparak şehirleri renklendirmeye ve sanatı topluma ulaştırmaya devam ediyor.
