Düşünceyi açıklama özgürlüğü aynı zamanda diğer bireylerin de öğrenme ve bilgilenme özgürlüklerinin kaynağı olup, bu özgürlük ortadan kaldırılır veya demokratik toplumda özgürlüğüne ve aynı zamanda ifade özgürlüğüne müdahalede bulunulmuş olur ve demokratik sistemlerde ise bu kabul edilemez bir durumdur.Aslına bakarsanız, engellenmek istenen ne düşüncelerin kendisi, ne de düşüncelerin ifade edilmesidir. Engellenmek istenen şey toplumun bireyleri ile bu düşüncelerin buluşmasıdır. Baskıcı, özgürlüklerin kısıtlandığı toplumlarda ortadan kaldırılmak istenen esas itibariyle bilgiye ulaşma özgürlüğüdür.Kısaca Toparlamak istersek:Özgür Düşünebilmek, günümüzde bir entelektüelin, aydının, çağdaş kişinin özgürlüğünün ön koşuludur.

Günümüzde Özgür insan, özgürce düşünebilen ve kanaatlerini özgürce ifade edebilen insandır. Bunun ön koşulu da doğru, çarpıtılmamış bilgiye erişim hakkıdır. Bilgi edinme özgürlüğü adını verebileceğimiz bu hakkın yetersiz olduğu ülkelerde kamuoyunun sağlıklı oluşmadığı, demokrasi dışı rejimlerin kitle iletişim araçlarını kullanarak gerçeğe aykırı durumları kendi halklarına benimsettikleri görülmektedir. İşte bu nedenle, demokrasilerde düşünce özgürlüğü kavramının temel öncülü, vatandaşların bilgiye erişim hakkıdır. Bildiğiniz gibi bazen demokratik görünümlü talepler, demokrasiyi gitmek istediği yere kadar kendilerini taşıyacak bir araç olarak kullananlar tarafından haykırılmaktadır. Asıl mücadele, toplumda özgür düşünen insanların çoğaltılması için verilmelidir.

Özgür düşünen insanlar düşünce üretmekten alıkonulamaz. Düşünce oluştu mu, onu sonsuza değin hiçbir güç hapsedemez. Ama düşünce yoksa düşüncenin özgürce ifade edilebilir olmasının çok da bir anlamı olamaz. Düşünme bir beyin faaliyetidir, beyindeki bir üretim sürecidir. Düşünce bu sürecin sonucu ortaya çıkan üründür. Üretim yoksa ürün de yoktur. Özgür Düşünce; bu üretim sonucu ortaya çıkan ürünün serbestçe dolaşım olanağıdır. Sevgiyle Kalın. Esenlikte Yaşayın. Mustafa Mızrak / Gazeteci / Yazar