Gıda sektöründe 10 yıldır aktif olarak görev yapan Gıda Mühendisi Sevda Yılmaz, katkı maddeleri ve paketli ürünler konusunda önemli uyarılarda bulundu. Meslek lisesinde başladığı eğitim yolculuğunu Gıda Mühendisliği ile taçlandıran Yılmaz, hazır yemek sektöründe Proje Müdürü ve Üretim Sorumlusu olarak görev yapıyor. Aynı zamanda iki yıldır sorumlu gıda mühendisi olan Yılmaz, hem mesleki tecrübesi hem de bir anne kimliğiyle tüketicilere seslendi.
“Katkı maddeleri denetimsizlik nedeniyle tehdit oluşturuyor”
Gıda katkı maddelerinin uygun kullanım koşullarında zararsız olabileceğini belirten Yılmaz, Türkiye’de yaşanan denetim eksikliğinin bu maddeleri tehlikeli hale getirdiğine dikkat çekerek, “Gıda katkı maddeleri doğru şekilde ve doğru oranda kullanıldığında çok zararlı değil. Ancak bu durum ne yazık ki ülkemizde çığırından çıkmış durumda. Denetimlerin zamanında ve etkili şekilde yapılmaması, ekonomik krizle birlikte kaliteli gıdaya ulaşmanın zorlaşması, insanları sadece gıdaya ulaşmaya yönlendiriyor. Üreticiler de bunu fırsata çevirerek maliyeti düşürmek adına ürünlere aşırı katkı maddesi ekliyor. Bu nedenle gıdalar besin değerini kaybediyor” ifadelerini kullandı.
Yılmaz, özellikle çocuklarda görülen sağlık sorunlarına dikkat çekerek şöyle devam etti:
“İçtiğimiz bir meyve suyunda bir avuç küp şekere denk gelecek kadar şeker bulunabiliyor. Özellikle okul çağındaki çocuklar, katkı maddeleri nedeniyle dikkat eksikliği ve Hiperaktivite bozukluğu gibi sorunlar yaşıyor. Şu an market raflarında gördüğümüz paketli ürünlerin hepsi sınırlı miktarda tüketilmeli. Ancak bu ürünlerin sürekli olarak tüketilmesi ciddi sağlık riskleri doğuruyor.”
Yılmaz bu konuda atılması geren adımlara dair, “Hem toplumun bu konuda bilinçlenmesi hem de üreticilere yönelik sıkı denetimlerin uygulanması gerekiyor. Aksi halde bu tablo daha da kötüye gider” dedi.
“Etiketlerdeki gizli tehlikeler: Yapay tatlandırıcılar ve düşük besin oranı”
Sevda Yılmaz, paketli ürün tercih ederken etiket okuma alışkanlığının önemini vurguladı. Özellikle yapay tatlandırıcılara karşı uyarıda bulunarak, “Bir gıdacı, bir anne ve aktif bir tüketici olarak ürünlerde en çok dikkat ettiğim unsur şeker oranı. Aspartam, Asesülfam Potasyum gibi yapay tatlandırıcılar vücuda zarar veriyor. Bu maddeler pankreasa yanlış sinyaller göndererek Tip 1 Diyabet gibi hastalıkların temelini atabiliyor” şeklinde konuştu.
Meyve suyu, süt ürünleri ve diğer işlenmiş gıdalarda içerik oranlarına mutlaka bakılması gerektiğini belirten Yılmaz, şunları söyledi:
“Bir ürünün etiketine baktığımda, yüzde kaç oranında meyve özü içeriyor, süt oranı ne kadar, protein ve faydalı yağ miktarı nedir gibi sorulara cevap ararım. Örneğin 100 gramlık bir ürünün vücuda ne kadar fayda sağladığını bilmemiz gerek. Besinin gerçek içeriği kadar, katkı maddesi ve şeker oranı da büyük önem taşıyor.”
Bilgi sahibi tüketicilerin genellikle bildikleri ve güvendikleri markalara yöneldiğini belirten Yılmaz, etiket okuma alışkanlığı olmayanlar için de şu öneride bulundu:
“Tüketiciler mutlaka ürün etiketlerini okumalı. Katkı maddeleri ve şeker oranı yüksek ürünlerden mümkün olduğunca uzak durulmalı. Gıdanın doğal içeriği ne kadar fazla, katkısı ne kadar azsa o kadar sağlıklı.”